-
düşünüyoruz madem, mavikus'u üzen insan bunu okuyor ise ona bir not yazmak istedim. taraflı olabilirim...
olum bu naif insanı üzme istersen, bu insan üzülmeyi haketmiyor, eğer bu işi çözemeyecek kalibredeysen bunu açık açık söyle yaz çiz bir mesaj ver.
kısmetse yakında bir kız çocuk babası olucam. arkadaşlarım dalga geçiyor, bazen elimde bir banka çeki kızımın peşini bırakmak için ne kadar para istiyorsun diyen bir baba olmak istemiyorum yada ne bileyim takma bıyıkla okul bahçe kapılarından içeri gözetleyen, okul mezuniyet balolarında içeriyi kolaçan eden baba görüntüsü.
bir baba evlatlarını mutlu görmek ister. hayatımız içinde yürümeyen ilişkiler olabilir ama süründüren ilişkilerin müsebbibi beceriksiz tiplerdir. becerikli olmaya çalışın. sürüncemde bırakmak insanı kahreder. -
yarın doğum günün. yine hiç içimden gelmeyerek kutlayacağım, yine aramızda soğuk bir konuşma geçecek ve kapatacağız telefonları. bazen düşünüyorum, bana veya anneme, en kötü abime, kattığın ne var şunca yıl. sadece öfken, sadece kötü sözlerin, sadece negatif enerjin...
kaç oldun? 46 sanırım. hiç göstermiyorsun saçındaki ufak tefek beyazlar dışında. çünkü hiçbir şeyi biz kadar dert etmedin. öylesine yaşadın. öylesine geçti adın, kimliğin, sıfatın. bıraktığın izler iyi olsun isterdim. hem de çok. ama artık önemsemiyorum. içimde sana karşı birikmiş onca sözü zihin çöplüğüme atıp yok ediyorum. sen gibi olmayacağım. bana kattığın en önemli şey buydu. nasıl olmamam gerektiği. ben küçükken anneme söylediğin şeyleri duydum. annem nasıl hatırlıyor bilmiyorum ama sen unutmuşsundur. ben unutmayacağım. kötü kalbinin içinde o kadar aradım ki belki vardır bir iyilik, bir sevgi kırıntısı ama bulamadım. o kadar görmek istedim ki. seni hiç ağlarken, bir hayvanı severken, bir iyilik yaparken, güzel bir söz sarf ederken görmedim ki. işte bunların tam zıttı olmaya and içtim baba. sen gibi olmamaya.
şimdi söyle, ruhumun sakat yanıyken sen, iyi ki doğdun mu?
üzgünüm. kötülüklerin varlığı hiçbir zaman iyi değildir. -
bekle beni. mutlaka geleceğim.
bekle beni galata köprüsünde.
rüzgarı giyineceğim.
martıların gözlerinde gördüğünde sonsuz şaşkınlığı;
yüzümde yıllanmış bir tebessüm
mutlaka geleceğim!... -
fekat çok hüzünlü olmuş burası -
artık kimin neyi okuduğu umurumda değil. -
neden kırıldın? beni her gün görmekten mi sıkıldın? biliyorum hep o şofbenin yüzünden oldu. içi kireç doldu, sen de dayanamayıp kırılmakta buldun çareyi.
seni özleyeceğim duş ahizesi. -
ben bir kere daha salak yerine konuldum.. kurnazlığını kimse bir insanın samimiyeti üzerine inşa etmemeli, insan. o silah bir gün size doğrultulur... -
yat uyu evladım saat geç oldu. yorma gözlerini bilgisayar başında. o gözler hak alcak senden hak. hadi bitanem. -
karşımda duruyordun, gözlerime bakıyordun. kokun nasıl güzel, bilmiyorsun. ciğerlerime doldun. uzun zaman oldu sen kokmayalı ciğerim. çok sigara içiyorum canımın içi, affet. söz senin olduğun hayatlarda içmem. bir de rüyalarda. bugün dünyanın en hüzünlü, en buruk, en mutlu günü. gözlerime bakıyordun, konuşuyordun, sen kokuyordun; ben sana sarılamıyordum. "seni seviyorum hala lan, aşığım sana!" diyemiyordum. yollarımız ayrıldı sonra. yine. zoruma gitti biliyor musun, birkaç cadde aşağıda, bu şehirlerde bir yerde olduğunu bildiğim halde, karşında oturup seni izleyememek. -
bugün bana bir kısmını okuduğun şiiri eve geldiğimden beri yaklaşık 6 kez okudum. bi o kadar da dinledim. hiçbiri senin sesinin yarattığı etkiyi yaratmadı. sen bana hep şiir oku.
şiir