1. belki 4+3=7 olduğu için.
    belki bu da mükemmel bir zamanlama.
    belki zaman da yok ve bensel bir ilüzyon tarlasındayız.
    belki onu yok ettim. içimde onun benliğini erittim. ateşde eriyen demir gibi. dönüp baktım sonra, aynı ben.
    belki benliği benliğime uygundu.
    belki benliği benliğime tersti.
    belki benliği benliğime eşti.
    belki ay olmayı anlar demiştim. ayrı olmayı. ayrı olsa bile aslında ay ve ayrı olmadığını.
    belki egomu bilerek şişirmesi. yapma bea, en ilkel hareket, yaratıcı ol biraz dediğimde gülümsemesi.
    belki gönlüme dokunmasına izin vermem, şartsız ve sınırsız.
    belki peçetedeki reçete akan burunlar için.
    belki birlikte geçirilen anların güzelliği, beni kuyudan çıkarmasına izin vermem.
    belki de gerçekten bilmiyorum.
  2. neden yok.
    onu sevmem için bir neden olmamalı. sevgi bu değil mi? sadece sizi sevenleri mi sevebiliyorsunuz?
    sadece sizi arayanları mı arıyorsunuz?
    sadece beşiktalılar mı girebilir buraya? ama ben tüm takımları tutuyorum. eee beşiktaşı da. hayır bizden değilsin.
    öteki içinde kendiniz gibi olanları seviyorsunuz. ya kendiniz gibi olmayanları. onları da sevebilir misiniz?
    laf dedi biri, içinde af var, affettim seni.
  3. kendim için.
    hayır onun için seviyorum onu.
    onunla mutluyum.
    hayır onunla mutsuz olduğumda da onu sevmeye devam edeceğim.
    onsuz da yaparım.
    hayır, onunla daha güzel yaparım.
    onsuz eksiğim.
    hayır gözlerimi görecek gözler hariç ben tamım, kusursuzum. ona ihtiyacım yok.

    neden bana ihtiyacın var biliyor musun sevgili tanrım?
  4. seni sevmem sana bağlı değil. seninle tek ilgisi seni içermesi.
    seven benim.
    ne olursa olsun, ne dersen de, ne yaparsan yap bu duygumu yitirmeyeceğim, kaybetmeyeceğim.
    çünkü nedenini bilmesem de eylemin içinde olan benim.
    çünkü gerçek sevgi yitmeyendir.
    çok güzel bir ışık gördün, yolunu aydınlatıyor ama ışığa dokunamıyorsun. dokunamadığın için ışıktan vazgeçer misin?
  5. insanlara olan güvenimi yitirmeye başladığımı hissediyorum. bu yüzden şu sıralar soyut ve gerçek olmayan şeylere yöneldim. bu boktan bir his ancak elbette kendi başıma yapmadım. sanırım uzun süre aşka dokunmayacağım. onun bana dokunmasını bekleyeceğim. geçmişe dönmeden, geleceği tahmin etmeden, dediğim gibi hiç dokunmadan yani.

    bazen böyle bir kuyu gibi oluyor içim. dışarıdan içeriye doğru bağırdığımda yankılanıyor her yanı. aynı sesle. aynı tınıyla. içinden söküp attığım, kuyudan yukarı kazıya kazıya fırlattığım her şeyin yankısına benziyor sanki bu. ya da ben öyle saçmalıyorum. keşke bir sincap filan olsaymışım. masum ve net. ya da bir ağaç. bir kavak mesela. hayır o çok uzun, kuyu kadar. hem her rüzgarda sallanmak istemiyorum. zaten insanken yeterince yaşıyorum bu sallantıyı. sebepler farklı. insanlar da mesela çok tuhaf. birlikte sözler verip düşler kurup bir süre sonra ayrılıp hiçbir şey olmamış gibi sürüp geçiriyorlar hayatlarını. hiçbir şey olmamış gibi yaşamak çok zalimce. en iyisi soyut yaşamak, gerçeklikten uzak ve bir o kadar bağımsız. ve ben de hikayeme üçüncü şahıs olarak devam ediyorum şu anlık. hikaye geliştikçe boka sarıyor ama bakalım. ana karakter çok salak. keşke ölse.
  6. o kadar anlamsız geliyor ki artık
  7. kırgınım tabi bende biraz kime olduğunu biliyorum ama neden olduğunu pek bilmiyorum belki beni sevse bu seferde umrumda olmazdı ama sevse mutlu olurdum herhalde onu dahi bilmiyorum neyse üzgünüm birazda hepsi bu.
  8. ben çok nasıl denir pek bilmiyorum kelimelerle aram pek iyi olmadı.genelde böyle jest,mimiklerle ifade ettim kendimi.mesajlarda emojiler hep kurtarıcım oldu her yerde her zaman.bundan dolayı hep yanlis anlaşıldım hep bi kırıldım.pek de ciddi olamadım.çok sevdigim,anlaştıgım insanlar birer birer gittiler.seferi iptal edilmiş bir otobüsü bekler gibi.sogukta ısıtacak günes aramak gibi.
    bekledim,bekliyorum,beklemekteyim ^^
  9. ben niye herkesi durust zannediyorum. biri bana bu boyle deyince onu kafama bu boyleymis diye belliyorum. herkesin her zaman dogru bilgi verecegine inanıyorum. pazardaki adam orjinal tester parfum satinca inanasim geliyo ama haci kolonyasi gibi seyler satiyorlar. ya da biber tatli mi aci mi diye sorunca adamin yuz ifadesini gore gore inanmak istiyorum sadece 1 2 tane aci cikacagina. dunyayi lutfen 4 yasin altindaki cocuklar yonetsin.
  10. o kadar yaptıklarından sonra aklıma yine de şu iki dize geliyor :

    ...yollarına baka baka kaldı gözlerim
    sene vardır yüreğime sözlerim...
    parça:ezginin günlüğü- aykız
    iyi akşamlar