1. her canlı gibi bir gün doğaya boyun eğecektir. bilim adamlarının tespitine göre dünya en fazla 11 milyar insanın ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. 11 milyardan sonraki her insan öyle ya da böyle açlık sorunu çekecek. bakın insanın parası olmadığı için yemek alamaması demiyorum. onlar için yemek olmayacak!

    azıcık ekosistem biyolojisi bilen herkes, insanın dünyaya atom bombası atıp parcalamadigi sürece, sonsuza kadar büyüyüp dünyayı yokedemeyecegini bilir. her şeyin bir sınırı vardır.

    hatırlamak lazım: karanlık çağlarda insanlar uğursuz kabul ettikleri için kedileri öldürmüşlerdi. doğanın buna cevabı ise kedilerin yokluğunu fırsat bilip farelerin aşırı çoğalmasını sağlamak olmuştu. sonrası ise veba salgınının başlaması ve insanlığın 1/3'unun ölmesi idi.

    doğanın işine karışamazsınız. eğer doğaya gereğinden fazla karışırsaniz, cevabını çok sert biçimde alırsınız. küresel ısınmada da böyle, kedileri öldürmek de böyle, ormanları kesmek de böyle, dünyayı sömür sömür sömürmek de böyle. cevap gecikmez.
  2. varoluşun sistematik bir yankısıdır insan....(!)
  3. ben henuz anlayamadim bu mefhumu. az evvel hos sohbetine nail oldugumuz guzel taksici abimiz bir anda cakala donusup yolu uzatti, metrobuse birak deyip ozellikle en yakin duragi belirtmedim diye uzaktakine goturmeyi tercih etti. 3 tl daha fazla kazandi belki, helali hos olsun parasinda da degilim ama ne olacak bu insan halleri bilmiyorum.
    abi
  4. yaklaşık 15-16 adet türü ve iki adet alt türü (bkz: homo sapiens sapiens) (bkz: homo sapiens idaltu) olan, animalia alemine ait bir canlı türü. kendilerine "akıllı" ya da "bilge" anlamına gelen sapiens sıfatını yakıştırmalarına rağmen, bu türe ait bireylerin büyük bir bölümünün bu sıfatı hak etmediği bilinmektedir.
  5. ''aşırı şüphe'' den muzdarip olan canlı.
    şöyle diyelim, kabil kardeşi habil'i öldürdüğünden, yani yeryüzünde ilk günah işlendiğinden beri biz insanlarda '' kendini koruma '' adı verilen bir mekanizma var olmuştur. ''şüphe'' dediğimiz kavram da bu mekanizmanın en önemli yapıtaşıdır.

    yıllar yılları, asırlar asırları kovaladıkça , ihanetler , yalanlar, iftiralar vs. her zaman insanoğluna bakış açımızı değiştirmiştir. ki değişmeye de devam edecektir. önemli olan bu değişikliklerden hasar almadan çıkmak, kendini yeni değişimlere hazır tutmaktır, yoksa ''ölen ölür, kalan sağlar bizimdir'' misali, yaralılar arkada bırakılacaktır, yani siz.
  6. sistem yerine sorgulanması gereken şey.

    aslında modern politik veya sosyal sistemlerde çok da fazla bir sıkıntı yok çeşitli arka kapılar haricinde. lakin bu arka kapıların kullanımı da tamamen insanların insiyatifi elinde.

    geçenlerde izlediğim bir belgeselde kanada'da evlerin kapılarının kilitli olmadığı söylenmişti. hatta belgeseli hazırlayan kişi doğru mu değil mi diye evlerin kapılarını tek tek kontrol etmişti. boş evlere girip gezmişti.

    sistemlerin arka kapısı da böyle bir şey. bir insan dürüstse zaten o arka kapıyı kullanmaz. "birilerinin hakkını ihlal ederim" diye düşünmeyen bireyler olduğu sürece en kral sistem bile yok olmaya mahkumdur.

    yukarıdaki kanada örneğine tekrar dönelim.

    türkiye'de kapınızı kilitlemediğinizde sizi bile çalıp götürme ihtimali var insanların. üstelik hakının %95'nin allah'tan korktuğu söylenen bir ülkede yaşıyoruz. eğer korktuklarında bile yaptıkları bu kadarsa, korkmasalar başımıza neler gelecek kim bilir.
  7. aciz, sonsuz egolu, hareketli et yığını.
    çok gereksiziz be. hem de çok.
  8. 'yek katre-i hunest ve hezar endişe' anlamı 'bir damla kan ve bin endişe' ( tam çevirisi mi bilmiyorum bilenler düzeltsin )
    sadi şirazi nin insan tanımı şeyh sadi şirazi