1. ders kitapları belki çizilebilir ki tekrar aynı konular çalışılırken dikkatten kaçmasın. ama felsefe gibi düşünmeye sevk eden makale ve kitaplar çizilmemelidir.

    duygu ve düşünceye hitap eden kitaplar gül goncası gibidir. konu ile ilgili araştırmalar derinleştikçe ve bilgi düzeyi arttıkça gülün yaprakları misali anlam altından başka anlamlar da çıkar. çizilen cümleler bir sonra ki okumada anlamsız kalabilir.

    bazı yazarlar da kendi fikrini cümle veya paragrafla okuyucuya hazır paket şeklinde verir ( yeni moda kişisel gelişim kitapları vb. ) bu kitapların da çizilmesinde mahsur yoktur.
  2. çiziyorum da nedense daha dönüp hiç birine bakmadım
  3. ben kitap okurken sürekli hayal ederim. kendimi okuduğum şeyin hayaline o kadar kaptırırım ki bu tarz şeyler aklıma bile gelmez. hem altını çizsem de dönüp bakar mıyım emin değilim. çok hoşuma giden bir sözü aklımda tutmaya çalışırım. o kadar. kitaba kıyamam da. tertemiz sayfalarını çizmeye içim el vermiyor pek. çizen çizer bir şey demem. çizilmiş kitabı okumaktan da rahatsız olmam. hatta başka birinin ilgisini çeken şeyin ne olduğunu görnek hoşuma bile gider.
    jimi
  4. kitaba kişilik katar, anlam yükler. bir arkadaşımla ilk kez birbirimize mektup yazdık ve mektupla beraber en sevdiğimiz kitaplarımızı göndermeye karar verdik. ben de (bkz: ihsan oktay anar) ın (bkz: suskunlar) kitabını göndermeye karar verdim. açıp sayfalarını karıştırdığımda altını çizdiğim bir çok satır gördüm. bunun dışında babam da okumuştu ve o da paragraf paragraf kendine yakın gördüğü, hoşlandığı cümleleri çizmişti. kıyıp da gönderemedim. hem babamdan hem de benden izler vardı. gidip yenisini aldım.
    izumi
  5. yapmam, yapamam...
    ben ki kitabın sayfalarını bile katlamam, kaldı ki çizeceğim, mümkün değil...
  6. eskiden kitabın üzerine çizmeye kıyamaz deftere o kısımları ve düşüncelerimi yazardım sonra yazmaktan okuyamaz hale gelince kitabın altını da çiziyorum kenarlarına da yazıyorum heyt
  7. ben kitap sever bir insanim, kitap sever arkadaşlarım var. konu çok şaibeli. kimi sevdiğinden çiziyor. ben mesela sevdigimden cizemiyorum.
    kitap ödünç vermek, o kitabin geri gelmemesi ya da zarar görmesi büyük tramva benim için. yenisini de alsan affettiremezsin yasanmislik vardi benim o kitabimda lanet olasi pisliklerrr !
    tamam sakinim..
    neyse, bence cizmeyin, benim gibi ayri bi defter tutun ve sevdiğiniz yerleri ve o kitapla ilgili düşüncelerinizi yazin.
    tabi bunun için yazmayi da sevmek lazim.
    burada hitap ettiğim kitle yazmayi da seviyordur diye düşünüyorum.
    özetle cizmeyin kitapları günah.
  8. bir kitaptaki cümlelerin altını çizmek bir nevi kitap ile arada kurulan bağdır. o kitabı kişiselleştirmek,içselleştirmek idir.böylesi kitaplar herkese verilmez.kitap paylaşmayı seven bir kişi olarak çekindiğim eylem.
  9. bana göre okunmuş bir kitabın, okunduğu belli olmalıdır ve kütüphaneden, sahaftan aldığım kitaplarda benden önceki okurdan böyle izler olması çok hoşuma gider. Kitapta cümlelerin altını çizmek, önceki okurla ve de önceki kendinle temas etmeni sağlar, o yüzden benim için vazgeçilmez eylemdir.

    kitaba zarar verdiğini düşünmüyorum, çünkü bu eylemi gerçekleştirmek için fosforlu kuru boya kalemi kullanıyorum, fosforlu kalem gibi kağıda zarar vermediği gibi, kurşun kalem gibi eğri büğrü çirkin çizgilere sebep olmuyor, bence bunun için yaratılmış bir icat, kendisini satırların altını çizmeyi seven herkese öneririm.
    Şöyle bir şey:
    fosforlu kuru boya kalemi
  10. yapmayı denediğimde içimin elvermediği, rahat edemediğim eylem. ben bir türlü yapamıyorum o şekilde.
    onun yerine kitaplarla ilgili bir not defterim var, o deftere not alıyorum. böylesi daha huzur verici.