1. canım kitabımdır. her defasında kendisine daha çok hayran bırakır ve allah sevgisini artırır. sadece iyi insan olmayı öğütlemez, ayrıca nasıl iyi insan olunur'un sistematiğini de sunar. sadece bir öğüt kitabı değildir, sıkıntınızda cevabını bulabileceğiz psikoloji kitabı, toplumun huzuru için sosyoloji kitabı, adalet ve pratikte uygulamaları açısından hukuk kitabıdır. eksik betimlediğimin farkındayım. çok daha fazlasıdır. ne eksik ne fazladır.

    kendi yetersiz aklını tanrı yerine koyanlar için yani ki kibirli kimseler için okunmasının sonucu ateizm olabilir. kişinin kendi bileceği iş. ama allah aşkına çevrenizde gördüğünüz 3 5 insandan yola çıkıp "okununca ateist olunuyor!!!!!" genellemesi yapmayın. internet elinizin altında biraz araştırın kaç tane insan okuyup müslüman olmuş, ne şekilde müslüman olmuş. sadece benim çevremde son yılda tanışmış olduğum 7 kişi var bu şekilde. biri haricinde hepsi hocalarım (from department of mathematics and philosophy) . diğer arkadaşım ise öncesinde gece kulüplerinde dansçılık yaparken vaktin geçmesi için okumaya başlayıp sonrasında tüm hayatı olumlu manada değişen biri. kendi nefret dolu dünyanızdan çıkın biraz.
  2. yazılı kitaptaki sıralama iniş sırası değil, hazreti peygamber'in ölümünden önce hazreti cebrail ile yaptığı mukabeledeki (karşılıklı kuran okuma) sıralamadır.
  3. günümüzdeki "kadın hakları" kisvesi altında sunulan hangi durum yeterli görülür de kuran'daki kadın meseleleri ile kıyasa sokulur diye üzerinde düşündüğüm kitap.

    öncelikle günümüzün seküler dünyasında kadın haklarını geçtim kadın kavramı çok kötü bir vasatlıkta ele alınıyor. bunu yılların aktivist feministi olarak diyorum ve o sahada verdiğim onca emeğe şu an acıyorum. kadın hakları dahi erkekler tarafından inşa edilmişken ve eninde sonunda kadın cinsini nesneleştirmekten öteye gidemezken bu durumu sadece "çağdaş" olduğundan dolayı şimdiye kadar ki en iyi durum olarak gören zihniyete hayretle yaklaşıyorum. mesele yine şuna geliyor bu insanlar sahip oldukları akıllarını ve haiz olduklarını bilgiyi o denli yüceltiyorlar ki bunlar içindeki çarpıklığı göremiyorlar. sözün özü biraz daha araştırın gençler, şimdinin nesne haline getirilemeye çalışılan kadını ile (iş başvurusunda dahi "prezentabl" olmanız bekleniyorsa, yüksek lisans alımında hocanız "temsil yüzümüzün daha bakımlı olmasını bekleriz" gibi bir cümle kuruyorsa bana aksini iddia etmeyin. hayır bunlar türkiye'den örnekler değil, dünyanın en özgür ülkelerindeki durum bu) islam'daki kadını biraz daha araştırıp karşılaştırın. önyargısız yaklaşıldığında hangisinin kadını en özgür hissedeceği alanı sunmuş olduğunu göreceksiniz.

    tavsiye video: "islam in women" by fadel soliman
    youtube'da var aynen bu isimle. şimdilik aklıma gelen bu. geldikçe yazarım belki.
  4. ufak bir googlelamayla karşımıza çıkan vasat altı, felsefi derinlik dahi taşımayan sorularla karşımıza gelenlerin "ikna olmayıp laf sokmak" (ikna olmazsa kendi bileceği iş burada mühim nokta laf sokmak) amacıyla sorular veya argümanlarla saldırmaya çalıştığı kitap. bari mantıklı veya en olmadı ontolojik argümanlar ile gelin de niyetinizin iyi olduğunu bilelim, ona göre kardeşçe yanıt verelim.


    rahman'ın has kulları olan kimseler, yeryüzünde vakarlı bi tevazu ile yürürler ve cahillerle muhatap olduklarında "selam" der (geçer)ler. / furkân sûresi- 63.âyet