1. ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz önemli,
    şekil 1 a

    bazı deli kuaförlerin müşteriye hitap ederken söylediği "aşkım, bebeğim, gülüm", hele bunu bi de ağda yaptırırken söylediklerini düşünün, işkillenmemek elde değil
    ses tonu aksini iddia ederken "güzel kardeşim/canım kardeşim" , kavga öncesi son sözlerden ve ekürisi parmak uçları birleştirilmiş yukarıya bakan el
    "abla", ama abla derken yaya yaya böyle of ulan der gibi "b" ve "l"ye lüzumsuz bi vurguyla

    ne kadar güzel kelimeler olsalar da bakınız sinir bozucular.
  2. (bkz: kombin)

    nedense nefret ediyorum. "bu elbiseyi su ayakkabi ile kombin yaparim. " bu ve benzeri cumleler cildirtiyor beni, agizlarina kurekle vurasim geliyor. kullanmayin, karsilamiyor anlam olarak. kombinlemek diye bir kelime yok.
  3. cuppa
  4. soykırım
  5. aşkısı, bebiş, hacı, keke, aga, kardeş, kenks ve kanki hatta özellikle kanki. çok samimi olduğun bir arkadaşının kanka demesine bir yere kadar katlanabiliyorsun fakat kanki ı-ıh o olmaz.

    bu liste böyle uzaar gideer.
  6. nefret etmek değil fakat türkçesi varken "tion" ekini "asyon" yapmak suretiyle oluşturulan yeni kelimeleri sevmiyorum. bunun haricinde

    (bkz: olabilite)

    olabilmek + possibility den türemiş gibi duruyor (ki sanırım öyle) ve ihtimal demek bu kadar zor olmamalı.
  7. kuz
  8. keyifler nasıl, hayat nasıl gidiyor (dendiğinde kilitlenip kalıyorum)
    motor, yollu, kaşar, ibne (yazarken bile kötü oldum)
    felan, keleş, cici (duymaya dayanamıyorum)
  9. reyis-reis-reyiz
    adamsın
    adamın dibi
    hocam
    kanka