1. birilerine birsey ogretebildiginiz surece sizlerde birer ogretmensiniz. mesleki acidan ele almayin bu kavrami. faydali bir ogretmen gormedim demek aileden de bir egitim almadim, cevreden birsey ogrenmedim, okuldan zaten ogrenmedim, eeee kuluckadan ciktin diyelim yine tavugun ogretmenliginde hayati ogrenirsin. mesleklere satasacagiz diye cirkinlesmek karakter sorunudur. karaktersizligi de ogretmenlik uzerinden deneyimlemek gunumuz modasi oldu. ogretmen sana ogreten kisidir. serefsizligi, adiligi, hirsizligi bile birileri ogretir sizlere. ogretmen birsey ogretemiyor demek celiskidir zaten birseyler ogretebildigi icin ogretmen denir.

    neyse olayi dramatiklestirmek istemem ama cok saldirilan bir meslek. iyisiyle kotusuyle ulkedeki her sektorde isinin ehli kisiler oldugunu dusunuyorsaniz, ogretmenlikte de durum ayni. is bilmez yok mu? evet var bu tum ogretmenlerin ayibi degil. sokaga tukuren maganda gorunce ogretmenlere kufur ediyorsan, ben de kaldirimdaki bozuklugu gorunce tum mimarlara, arabam bozulunca tum muhendislere, disim agriyinca tum discilere kufur edeyim. ulkecek rahatlayalim. rahat birakin ogretmenleri hatta tum meslek gruplarini. bir kisinin hatasini tum sektore mal eden gunumuz siyasetci bozuntularindan ne farkiniz var.
  2. uzaktan bir bakis veya ufak bir gozlem ile oturduklari yerden genclerin ogretmen olma motivasyonlarini, egitim sisteminin sorunlarini, ailelerin egitim beklentilerini ve mevcut ogretmenlerin dunya gorusunu, yeterliliklerini, hatta ogretmenlerin zeka puanini bilen insanlar var. ogretmene ne gerek var degil mi?

    Iste ulkeyi cehalete surukleyen bu kendini begenmis insanlarin egitilememesidir ki bu konuda ogretmenler degil psikologlar devreye girmeli.
    tanim: http://youreads.net/yorum/158202
  3. ogretmenlerimiz memur kafasinda yasamaya alistiklari ve bu sekilde olmasi gerektigi toplumca kabul edildigi icin yapacaklari bir sey yok. devlette ogretmen olana kadar sahip olunan idealist bakis acisi atandigi gun "aman ne halleri varsa gorsunler, dersime girer maasimi alirim" kafasina donusuyor. bunun arkasinda insani bunaltan sacma uygulamalar, yozlasmis okullar, egolu yoneticiler ve kendi reklami ugruna ogretmenligi hice sayan meslektaslarinin olmasi en buyuk etkenler.

    suan da okullarimiz bir dedikodu yuvasi ve siyaset meydani. saglikli bireylerin kafayi yememek gibi bir sanslari yok. nesil kustah, veliler bilgisiz ama fikir sahibi, yoneticiler siyasi yardakcilik pesinde, sendikalar keza oyle. sarikli salvarli ogretmenler (!) var ama uzun sacli kupeli olan vatan haini (!) ilan ediliyor, mufredat rezil halde ama bunu bile bile mukemmel oldugunu iddia etmek zorundalar. muzik dersi bile din odakli oldu ilahiler yukseliyor siniflardan, veliler memnun dindar nesil yetisiyor saniyor. dunyalar harcaniyor kazanan sadece ihaleyi alanlar. fatih projesi diye zengin ettik yandaslari. herkesin elinde bozuk bir tablet var ama mail atmayi bilmiyor cocuklar. ekranda seker patlatabilen zeki ilan ediliyor ama okudugunu anlayamayan nesil var. mevcut sistemde ogrenciler ne kadar kurban ise ogretmenlerde o kadar kurbandir. nazi almanyasinda yaptiklarinin suc oldugunu artik kavrayamayan alman subaylar gibi sistemin oyuncagi olmus egitimcilerimiz birilerine yaranmak icin kafayi yedi. umarim daha fazla kurban verilmez bu yozlasmis duzene ama tablo duzelecek gibi degil.