• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (6.88)
the artist - michel hazanavicius
2011 cannes en iyi erkek oyuncu (jean dujardin)muhteşem performansıyla şimdiden oscar'larda adı geçen jean dujardin bu filmde, sesli filmlerin piyasaya çıkmasıyla kariyeri dibe vuran bir aktörü canlandırıyor. hollywood, sene 1927… erişilmez karizmasıyla george valentin hem izleyicilerin hem yapımcıların göz bebeği. ancak sinemada ses kullanılmaya başlayınca bir gecede gözden düşüyor. yanında bitiveren gencecik oyuncu adayı peppy miller'ın gözüyse yükseklerde… konuşmasız, siyah-beyaz eski filmler gibi saniyede 22 kare çekilen artist, sessiz filmlere bir saygı duruşu, sinemaseverlere bir armağan…


  1. yüzüme çarpılmış gibi hissettim. ben de izleyince hiçbir şey anlamamıştım, sanat zaar deyip üstünü çok süper kapatmıştım. hatta hiç aklıma bile gelmiyordu ve mutluydum.
    abi
  2. filmi izleyeli baya bi zaman geçmesinden mütevellit tam olarak hatırlamamakla birlikte; konusu itibariyle sinemada ataerkil düzenin kırılmasını anlatıyor diye anımsıyorum. ki böyle bir düzenin kırılması hem ataerkilliğin, yani baskın gücün her halükarda sahip olduğu -zirveyi kaptırma- zaafı çerçevesinde ve kadınların yaşadığı geri itilmişliğin en azından hollywood için yavaştan son bulması çerçevesinde bir tarafın sevinci, bir tarafın güçten gelen zaafından dolayı yaşadığı duygu dönümlerini anlatıyor olabilir ki bu duygu dönümlerinin sinemada cinsiyet farklılığı yüzünden ilk kez yaşanması, filmin bunu anlatması önemlidir fakat olabilir diyorum çünkü yeniden izlemem lazım, tam olarak hatırlamıyorum. yeniden izlediğimde düzenler, daha kapsamlı bir yorum yaparım.

    ayrıca bir sanat eseri illaki bir şey anlatmak zorunda değildir bazen ne görüyorsan o dur. arka katmanında bir kavram barındırmayan saf gördüğündür. yalnız bu filmin konu babında geçtiği yıllar çercevesinde bu pek mümkün görünmüyor.
    hubot