1. bazen o kadar salak oluyorum ki...ve bu salaklıklarım da hep en kötü anımı kollayıp durumumu daha da acınası hale getirmeye çalışıyor. şöyle ki; (*:mesleki deformasyon napalım)

    bugün itibariyle alsancak gardan izbana binip tepeköy istikametine gitmem lazım. tam tren geldi binicem. telefon geldi. kordona geliyoruz dediler. alsancak mı diyorum evet diyolar, iyi o zaman bekliyorum dedim. zaten işten çıkmışım, yorgunum argınım ve aynı zamanda açım. aslında kordona geçerken bişeyler alıp orda beklemekti niyetim. kulaklığı takıp bi yandan müzik, bi yandan youreads, arada batak, bi de şimdi adını hatırlamadığım tıklamalı bi oyun oynarken garda oturup telefonumun şarjını tükettim. bir iki üç hatta bilmem kaç tren geçti. ben hala oturuyorum. neyse aradılar. biz konaktayız dediler. tamam dedim lanet olsun boşverin ben gidiyorum eve. bindim trene. bi yandan da neyse iyi oldu eve gider yemek yer ayaklarımı uzatırım diyorum. gene telefonla takılırken halkapınar yazısını gördüm. böyle soğuk bir duş etkisi. allahım yine trenlerin istikametini değiştirmişler. (bilmeyenler için normalde beklediğiniz yere gelen tren diğer yöne gidiyor). gerizekalı gibi yüksek sesle müzik dinlediğimden anonsu duymamışım herhalde. allahtan kapılar kapanmadan çıktım diğer tarafa geçtim. bekle bekle tren gelmiyor. neyse geldi. dönüş yine alsancağa. alsancak durağında o kadar bekle. trenler gelsin binme. sonra yine bindiğin trenle alsancağa dön. biri beni izlese terörist sanmakta haklı. bir insan bu kadar gerizekalı olamaz bence. hala yollardayım şarjım da %4. aha 3 oldu. neyse bu entry girilsin ve aptallığım tescillensin. ben de ekstra baş ağrısı ve açlığımla eve gitmeye çalışayım.

    edit: biliyorum uzun olmuş. ben de hoşlanmadım. yine de bu zeka ve onulmaz şanssızlığımla eve gelmeyi başardım. söyleyim dedim.