1. bir sürü saçma sınav kuralından birisidir. bir tarafta donuna kadar aranan insanlar diğer tarafta türbanının içinde kulaklık telefon her şeyi rahatça sokabilme imkanı olanlar. bu yasağı da çok düşünmeyin genelde sıkıntı olmaz eğer çok sıkışırsanda bırak gitsin, ordaki ayıp tuvaletini tutamayan sende değil seni bu duruma sokan sistemde. ayrıca o sınıftaki kimseyle bir daha karşılaşmayacaksın yüksek ihtimalle
    wtf
  2. yıl 2012 aylardan nisan. hepimiz heyecanlıyız bekliyoruz kapıda ellerimizde sular falan. neyse sınıfa almaya başladılar herkes birbirine kurbanlık koyun gibi bakmakta ne olucak ne biticek gibi sorular geziyor kafalarda. sınav süresi başladı. tabi tuvalete gitmek yasak. bunu bilmenin verdiği bi psikolojik baskıda mevcut. ulaşamayacağını bildiğin için her an paniktesin ya gelirse diye. bi yandan da aklından uzaklaştırmaya çalışıyosun bu fikri düşünme düşünme diyerek kendine. ama faydası yok hep aklında. sınavın ortalarına doğru benim çapraz taraflarımda oturan bi çocuk gözetmeni çağırdı. gözetmen gittiğinde küçük çaplı şok yaşayıp gözetmenlerden birini çağırdı. tabi biz de ne olduğunu anlamadık bi dikkatler dağıldı herkes çocuğa bakmaya çalışıyo falan. meğer çocuk altına işemiş. ortalık olmuş mu göl. eh be çocuğum bi sana mı zararı dokundu yaptığının önünde arkanda insanlar var. tabi yapcak bişey yok çocuk çıkmak istemediği sürece çıkaramazsınız. sınavı öyle bitirdi. ben pek rahatsızlık duymadım ama bir de yakınındakilere sormak lazım.

    işte en başında eğitim sistemimizin saçmalığı ve onun getirdiği dayatmalar nelere mal oluyor. o çocuğun psikolojisi nasıl bozuldu kim bilir. sınav stresi yüzünden eşşek kadar adam altına işedi ve hiç tanımadığı insanlara dahi rezil oldu.

    tek ümidimiz biraz modernleşme altında şu eğitime yeni reformlar geldiğini görmek.
  3. bir taraftan hak verdiğim bir taraftan da kızdığım durum fakat öyle bir ülkede yaşıyoruz ki neresinden tutsa elinde kalıyor.

    tuvalete gitmek serbest olsun diyelim. birincisi tuvalete gidip gelen sınavzedeler gürültü yapacaktır, kaçış yok. tak tuk sıralara çarpanlar mı dersin, acele edeceğim diye koşturanlar mı dersin, tamamen dikkat dağıtıcı. diğer bir mevzu çok düşük ihtimal dahi olsa da kopya. öyle şeyler dönüyor ki tuvaletlere kopya yerleştirip bundan fayladalanıldığını düşünün. saçma geliyor olabilir ama kalemin içerisine düzenek yerleştirip, başörtüsü içerisine dinleme cihazı yerleştirip sınava girenler vardı, bunu mu yapmayacaklar? böyle bir durumda mağdur olan yine sınava girenler olacak.

    tuvalet olayı şimdiki gibi devam edince de heyecanı yüzünden sıkışan adamlar mutlaka oluyordur, o telaşı, yapma heyecanını düşünün, panik atak bozukluğu olup da bayılan öğrenciler var ki ayağa kalktığı anda o salonu terk edince bir daha giremeyecek ve sadece psikolojik bir durumdan ötürü sene kaybı yaşayacak. haksızlık değil mi?

    bunu bu hale getiren sistemi oluşturan ve herkesi mağdur eden adamların zerre umurunda değil ya en çok da bu koyuyor insana. kendi çoluğunu çocuğunu istediği bölüme yurtdışına okumaya yollayan zevatlar kendi milletine, kendi geleceğine, kendi gençliğine ihanet ediyor, seyrediyor. mesele keşke sadece tuvalet meselesi olsaydı.
  4. her sınıfta iki hoca varken çok saçma olan kural. yollarsın hocanın birini, erkeklerde zaten kopya çekme ihtimali yok götür pisuvara bekle başında. kızlar için de gir tuvalete araştır içini 3 dakika falan gibi de bir süre ver sorun çözlüsün.
  5. ygs'ye has bir durum olmayıp, ösym' nin yaptığı tüm sınavlarda ortak olan yasaktır.
  6. bu kuralın mağdurlarındanım diyemem ama fazla rahatlık yüzünden salaklaştım diyebilirim.

    sene 2012, ygs günü gelmiş, heyecandan zerre eser yok. girdim sınava kafa rahat çözdüm çıktım, baktım etrafta insanlar ağlıyor, serzenişler var. noluyor derken meğersem türkçe paragrafları uzunmuş da insanlar yetiştirememişler. okulda durumun vehametini öğrendim. ful çekmesi beklenen adam türkçe'de inat ettiğinden 42 soru boşla sınavı tamamlamış. herkes şok içindeyken rahatlığımdan her dersi yetiştirdiğim gibi bir de 144 net çıkarmıştım. hocalar şaşkın, arkadaşlar şaşkın, ben de artist artist dolanıyorum etrafta, insanlara tavsiye falan veriyorum, ben neymişim falan diyorum.
    lys matematik sınavı geldiğinde gene aynı rahatlıkta girdim sınava ama gözümü kapatsam fullerim egosu içindeyim. matematik bitti, geometri dağıtılırken "ben tuvalete gideceğim hocam" dedim. olmaz falan denilince iyice kafamın tası attı, o özgüvenle o zaman yapmıyorum geometriyi alın kağıdı dedim, artist şekilde sınav salonunu terk ettim tuvalete gittim. sanki arkamdan "ya gel dur konuşalım hemen gitme" falan diyecekler gibi bekledim ama olmadı, kimsenin sikinde değildi açıkçası.
    işeyin de girin sınava olum, zor bir şey değil.
  7. çok sıkışırsanız oracığa yapın. zira tuvalete gitmek yasak ama altına yapmak yasak değil.
    bir tavsiye ; yetişkin bezleri satılıyor, artık her markette var. bir tane takın gidin. ayıp değil.
  8. doğduğunuz zamanın nimetlerinden yararlandığınız gibi eskiden olmayan sınırlayıcı durumlara da katlanmanız gerekir. bu bildiğin şans işi. eskiden tuvalete gitmeyi bırak sınav salonunda sigara içebiliyormuşsunuz. lisede matematik öğretmenim anlatmıştı. sigara içilen bölüm varmış, zeki hocamızda ilk sigarasını sınavda içip öksürük krizine girmiş. ama o hoca bu tadı yaşamış olmasına karşın yeni nesil telefonları kullanamıyordu. sonuç olarak bu tarz şeyler olur takma kafana, unutma ki nerede çokluk orada bir şeyler.
    tanım; daha öncesinde olmayan genç nüfusun artması sonucu sınavların daha ciddi bir duruma kavuşmasıyla birlikte sınav güvenliği adına getirilmesi mecbur kalınmış bir yasak.
  9. altına yetişkin bezi bağlayıp üstesinden gelinebilecek sorundur.
  10. mantıklıdır. ama sınavda altına sıçan oldu mu diye de merak ettirir.