1. madem eski bir konu yeni bir mecrada peydah oldu sözümüzü devam ettirelim.
    öncelikle konunun çerçevesini küçültmek hepimiz için sağlıklı olur kanaatindeyim. yoksa evrenin ve dünyanın yaratılışına girersek konuya hakettiği değer verilmemiş olacak.
    canlı varlıkların evrimini kuran kapsamında ele alacak olursak toplum tarafından büyük bir önyargıyla yaklaşılacağını biliyorum. gayet normal de karşılıyorum. o yüzden erginliğinden on seneler sonra sevişmeye olanak tanıyan gelenekler bütününde ikilemler arasında kalmaya maruz bırakılan, özgür düşünmekten alıkonan ve isyan kıvılcımlarının henüz çakmadan şirk ana temasıyla engellendiği araftaki insanlar beni dinlerler umarım.

    ilk insan? adem.
    doğru.
    insan? hayvanlarda olmayan tüm cafcaflı özelliklere sahip olan meret.
    insansı? işte konumuz burada düğümleniyor.

    Rabbin meleklere: “Ben arzda (bedende) bir halife (Esmâ mertebesinin farkındalığıyla yaşayan şuur sahibi) meydana getireceğim” dedi. Onlar da: “Orada fesat çıkarıp kan döken birini mi meydana getireceksin; biz seni hamdinle (bizde açığa çıkardığın varlığını değerlendirme hâliyle) tespih (her an yeni hâle dönüşen isteğine kulluk ederek) ve kudsiyetini (her türlü eksiklikten berî oluşunu) dillendirmiyor muyuz?” dediler. (Buyurdu): “BEN sizin bilmediklerinizin Aliymiyim!..”

    eğer meale karşı çıkanlar olursa ehl-i sünnet bir çeviri daha:
    Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti.

    Halife: Ardıl, vekil, birinin yerine geçen anlamına gelir.
    tabi buradaki halife mevzusunu değişik biçimde yorumlayanlar olmuş. ki iki tarafta birbirlerini yalanlayamayacak kadar kurandan kanıtlara sahipler.
    burada yaratılacak olan halife allah'ın halifesi mi? yoksa kendisinden önce yeryüzünde yaşamış bir başka neslin halifesi mi? ayrıca belirtmek gerekir ki “O Allah’ki sizi yeryüzünün halifeleri kıldı.”^:6/165^ burada halife sözcüğü yeryüzünün halifeleri olarak tamlama içerisinde kurulmuş. kuran'ın hiçbir yerinde ise halife sözcüğü allah'a nispet edilmez.

    tekamülü evrimsel boyutta ele alacak olursak demek istediklerimi ahmed hulusi çok güzel bir şekilde açıklıyor.

    "O devirde yeryüzünde bir tekâmül sürecinden geçerek bugünkü "insan"a son derece benzeyen; fakat zihnî fonksiyonlar yönünden düşünce, muhakeme gibi insanî vasıflardan yoksun; "homo-saphien" olarak adlandırılan, insan bedeninde hayvanlığı yaşayan topluluklar vardı... Ki biz bunlara "insansı" demekteyiz.
    Bunlar, kişisel menfaatleri için birbirlerine her türlü zararı verebiliyorlar; kan döküp, fesat çıkarıyorlardı! Yaşamları yalnızca hayvansal düzeyde olup, yeme-içme, çiftleşme, olabildiğince her şeye sahip olma gibi son derece sınırlı bir şekilde devam ediyordu.
    Elbette o zaman yeryüzünde en bilinçli varlıklar olan "CİN"ler de bunlar üzerinde istedikleri gibi tasarrufta bulunabiliyorlardı.
    Melekler de kendi kapasiteleri ve gördükleri örnekler kadarıyla, "Halife" olacak "insan"ı, o an'a kadar yaşam süregelmekte olan "insansı"lar gibi değerlendirerek; yeryüzünde kan dökücü, fesat çıkarıcı bir varlık zannetmişlerdi.
    Oysa, "Âdem" ismiyle işaret edilen "şekillenmiş çamur" yani "hücresel beden" sahibi varlığa, yani "insansı"ya, belli bir kıvama -sevveytu- geldikten sonra Allâh, "ruhundan üfle"miş; böylece o, bir "mutasyon" geçirmişti! Bundan sonra da "insansı"lar arasında ilk "insan" olmuştu Hz. Âdem."


    sanırım en büyük ve ardı engellenemez yanılgı ilk insan olan ademi insansı olan atası homo sapiens'le karıştırmak. oysa kuran böyle bir konuya pozitivist bir bakış açısıyla geçit verirken cahilliğini mikrofonlara konuşturan bir kitle ile karşı karşıyayız.
    sde

mesaj gönder