• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.53)
Yazar franz kafka
şato - franz kafka
egemenliğin kurumsallaşmış alanı olan bürokratik düzeneğin dişlilerine takılıp kalmayı, ileriye doğru bir adım bile atamamayı görünürleştiriyor şato ile franz kafka; sınırlarının genişliği kestirilmeyen bir yerleşimde, "yeryazımcı" kahramanıyla, statükoyu kırmayı, iktidarın nerelere kadar yayılıp örgütlenebileceğine ilişkin bir taslak çıkarmak deniyor; olanca mutsuzluklarına rağmen, özgürleşemeyen, belki de özgürleşmek istemeyen köylüleri o bildik, acılı alaylı biçemiyle okurun bilincine kazıyor. (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)
  1. kitabın sonuna geldiğimde (kafka'nın bitirişlerine alışkın olsam da) ufak bir "e bu ne şimdi" demiştim, ancak duyduğuma göre (emin değilim) kafka'nın tamamlayamadığı kitaplarından birisiymiş.

    şato'da maddeleşen bir boğuculuk (kafkaesk ortamı boğucu olarak tabir etmek doğru gibi geliyor) bu sefer daha geniş bir alana yayıldığı gibi, bu sefer k (dava'nın aksine) bilgi kırıntılarına da ulaşmaktadır - şato'da aslında bilinmezlik daha azdır, dava'daki dışarıdan her şeyi kontrol eden ancak varlığı bile belirsiz bir sistemin (bürokrasinin) yerine, burada sistem maddeleşmiş, görünür kılınmıştır- kitapta görülür ki bu durum, bu yabancılaşma, diğer kitaplardaki bilinmezlik olmasa bile yeterince sıkıntılı bir durumdur. (değişimde neden bir böceğe dönüştüğü, dava'da suçunun ne olduğu bilinmez)

    k'nın istemediği şekilde gelişen durumlar zaman geçtikçe artar - kimsenin bir kadastrocuya ihtiyacı yoktur, ancak onu çağırmışlardır ve k'nın bu konuda yapacağı bir şey yoktur. k yabancı olduğu bu yerde (bunu gerçek hayata uyarlarsak yabancılaşan modern insana ulaşabiliriz gibi) yalnız kalmak ister ancak bunu da başaramaz - yalnızlığını şato bozar, onu izlemesi için iki kişi gönderir (bu iki kişi yatakta bile onunla beraberlerdir. )

    ayrıca şatoda da cezasını çeken bir aile vardır ve bu da suç-ceza ilişkisiyle açıklanabilir, ancak bunu yapmayacağım.

    şato, her ne kadar görünür olsa da, kendisini (aslında absürtlüğünü)(absürtlüğüyle) görünmez kılan, her şeyi kontrol eden ancak kimse tarafından kontrol edilmeyen bir yapı - mekan.
    aslında burayı samsa'nın ve k'nın başına gelen her şey için suçlayabiliriz, ancak bunun absürtlüğü, şatoyu korur - şato tamamen insandan ayrı bir yapı olsa da, sadece insanı etkiler, ben biraz cesur bir şekilde bunun modern insanın zihninde var olan ve onu(onları) birbirinden ayıran olgu olarak tanımlıyorum, kafka'nın eserleri mümkün olmayan(olamayacak) bir gelecek kehaneti gibi görülse de, aslında kesin kehanetlerdir - gerçek ve kehanet yalnızca farklı biçimlerde gösterirler kendilerini. köyde yaşayanlar şato'yu hiç mantıksız bulmamaktadır, aslında farkında bile olmayabilirler. bu da, bizim de farkında olmayabileceğimizi gösterir.

    davadan önce mi okunmalıdır bilmiyorum ama, kesinlikle amerika'dan önce okunmalıdır, amerika'nın biraz daha iyimser havasının üstüne okunan bir şato sizi buhranlara sürükleyebilir, oralarda bırakabilir.evet.
    dag

mesaj gönder