• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.29)
los lunes al sol - fernando leon de aranoa
içinde yaşadığımız çağa dair dolaysız öyküler sunan yapım, tüm dünyada aynı kaderi paylaşan milyonlarca insanın yaşadıklarını anlatmaya çalışıyor. ispanya’nın liman kentinde yaşayan işsiz insanların öyküsü, son dönemin dikkat çekici filmlerinden birine dönüşüyor.
  1. bu filmi işsizken izlemek insanın üzerinde daha büyük bir etki bıraktığını düşünüyorum. birkaç yıl önce izlememe rağmen hala tazedir, film tavsiyesi isteyenlere öneririm muhakkak. javier bardem'i hepiniz zaten iyi bilirsiniz ama bir de jose rolündeki luis toser var. ispanyol sinemasının en iyi aktörlerinden kendisi. filmin en çok akılda kalan kısımlarından biri ağustos böceği ve karınca masalıdır. jose ve karısı arasında geçen bir diyalog filmde en beğendiğim diyalogların başında gelir.

    !---- spoiler ----!

    kadın fabrikada sürekli balık temizlediği için kötü koktuğunu düşünüyor ve balık kokusundan kurtulmak için parfümü üzerine bolca sıktığı bir sırada,
    - yeter hayatım bu kadar parfüm yeter...
    - balık kokuyorum..
    - hayır sen güzel kokuyorsun..tıpkı bir denizkızı gibi...

    - ayakların nasıl?
    -onları hissetmiyorum!
    - denizkızların ayakları olmaz da ondan...
    ve karısının onu terketmekten vazgeçmesi...

    !---- spoiler ----!

    bir de eski rus kozmonotu sergei'in anlattığı bir fıkra var: sovyet rusya dağılmış, yıllar sonra iki eski komunist partili arkadaş bir araya gelmiş konusmaktalar. birincisi şöyle der: "dostum, çok kötü bir şey farkettim. bize komünizmle ilgili anlatılan her şey yalanmış.". digeri şöyle cevap verir: "ben daha kötüsünü farkettim. bize kapitalizmle ilgili anlatılan her şey doğruymuş".

mesaj gönder