• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.19)
sineklerin tanrısı - william golding
"sineklerin tanrısı", günümüzde bir atom savaşı sırasında, ıssız bir adaya düşen bir avuç okul çocuğunun, geldikleri dünyanın bütün uygar törelerinden uzaklaşarak, insan yaradılışının temelindeki korkunç bir gerçeği ortaya koymalarını dile getirir. konusu, r. m. ballantyne'ın mercan adası gibi eşsiz bir mercan adasının cenneti andıran ortamında başlayan bu roman, çağdaş toplumlardaki çöküntünün, insan yaradılışındaki köklerini gözönüne sermek amacıyla mercan adası'ndaki duygusal iyimserlikten apayrı bir yönde gelişir. uygar insanın yüreğinde gizlenen karanlığı deşerken "sineklerin tanrısı"; daha çok conrad'ın kısa romanı "karanlığın yüreği"ni andırır. golding'in romanındaki çocuklar da başlangıçta tıpkı kurtz gibi, uygar toplumun baskılarından uzak bir örnek düzen kurmak isterlerken, gitgide hayvanlaşır, korkunç bir kişiliğe bürünürler. bu yönüyle sineklerin tanrısı'nın mercan adası ile öbür ıssız ada serüvenlerinden ayrıldığı en önemli nokta, ıssız ada yaşamının çetin güçlüklerini ya da mutluluğunu anlatmaktan daha çok, bir insanlık durumunu, kişiler arasındaki çatışma aracılığıyla ortaya koymaya çalışmasıdır.
  1. bir okul bahçesinden daha tehlikeli neresi olabilir ki diyen golding'in muhteşem alegorisi. evet romandan ziyade, her satırı sembollerle dolu olan alegori. türkiye'de gözlemlediğim kadarıyla robert'te, üsküdar amerikan'da ve birkaç fransız lisesinde okutuluyor bu kitap ve critical thinking yapılıyor üzerinde.

    öncelikle romanı okumadan önce yazıldığı dönem hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor. ikinci dünya savaşı, golding bu savaşı yaşıyor, alman gemilerini bombalıyor, bir diktatörle başları dertte. dolayısıyla roman sırasında jack'in küçük hitler ve sürekli hedef aldığı piggy'ninse aydın bir akıl olduğunu görebilmek çok zor değil.

    simon'ın çizdiği isa figürü ve roger'ın pure şeytanı temsil etmesi ise romana sonradan dahil edilen iki karakter olduğu bilgisini veriyor bize. bir sahnede ikisinin karşılaşması da, içimizde iyinin ve kötünün hep bir arada yer aldığını söylüyor.

    kitabın ana fikrine gelirsek, golding şunu demiyor, her insanın içinde şeytanlıklar barınır. onun demek istediği şey şu, doğduğumuz andan itibaren içmizde bazı zayıflıklarla doğarız, ve bu bizi kötüye iter. işin özü zayıflık yani. isa bile olsan (simon) günümüz dünyasının vahşetine direnemezsin diyor, savaşta insanların nasıl insanlıktan çıktığını gözlemleyen golding.

    bu isimde bir albüm de çıkmış 1995'te. iron maiden albümüne bu ismi vermekle kalmamış, her chapterın adını da diğer şarkılarına vermiş.

    ingilizce öğretimi için elimde oldukça hoş task-aktiviteler var sevgili youserlar, ihtiyacınız olursa bir mesaj ötenizdeyim!

mesaj gönder