1. aynı havalimanı aynı güvenlik önlemleriyle başka bir ülkede olsa hiçbir saldırı gerçekleşemezdi. yurtdışındaki çoğu havalimanlarında uçağa alınana kadar kontrole dahi girmiyorsunuz. düne kadar her zaman atatürk havalimanını en güvenli yer olarak bilirdim.

    maalesef siyasetçilerimizin yanlış politikaları sayesinde son 6 ayda 7 adet intihar saldırısı düzenlendi. yani her ay bir saldırıya maruz kalmaktayız. ve bizden buna alışmamız bekleniyor. ben alışmadım alışmayacağım da. facebooktaki yabancı arkadaşlarımın iyi misin ailen nasıl diye attıkları mesajları kaçıncı kez aldım bilmiyorum. artık insanlar yorum yazmayı bile kısaltır oldular. onlar bile alıştılar çünkü. dün akşam paylaştığım mesaja kanada'lı bir tanıdığım 'waow terrible' demiş. o kadar çok patlama yaşandı ki artık atılan yorumlar bile tek düze, anlamsız ve sahte geliyor kulağa.

    forumlara yorum yazmakla, twitterdan teröre lanet okumakla, facebooktan paylaşım yapıp profil fotoğrafımızı değiştirmekle hiçbir şeyi değiştiremediğimizi hepimiz anladık. dibe batarken boş yere çırpınıyor gibi hissediyorum. hatta ben buraya bu yorumu yazsam ne olur yazmasam ne olur. ölen 38 (belki de daha fazla) canı geri getirmeyecek. yada daha fazla can kaybını önleyemeyecek yazdıklarım.

    dün o saatlerde atatürk havalimanında herhangi birimiz olabilirdik. hepimizin ailesinden arkadaşlarından biri orada olabilirdi. ben belki bu yorumu yazamıyor olurdum.

    ağustos'ta aynı havaalanına aynı saatlerde dış hatlardan iniş yapıp aileme gideceğim. ve içimden bir ses gitme diyor. gitme otur oturduğun yerde. yada illa gideceksen sabiha gökçeni kullan evine toplu taşımayla ulaşmak 4 saat sürsede. sonra düşünüyorum bu ay atatürk havalimanı patladı ya benim döneceğim zaman sabiha'da olursa patlama. komplo teorilerinin her an her saniye gerçekleşebileceğini bilerek yaşamaya devam etmek çok zor.

    siyasetçilerden gelen içi boş kınama yazılarını okumuyorum bile artık. çünkü hiçbiri içtenlikle söylemiyor.

    zaten siz siyasetçiler, özel jetlerinizle seyahat ettiğiniz, toplu taşıma kullanmadığınız, güvenlikli lüks yerlerde oturduğunuz, belki de korumalarınızla dışarıya çıktığınız için memlekette kim ölmüş kim kalmış umurunuzda değil. olmayacakta. bir vatandaş olarak bu benim umrumda. çünkü sizin o gerçekten (kendinize kurduğunuz balon dünyada olduğunuzdan) yaşamadığınız ülkede ben yaşadım, ailem arkadaşlarım yaşıyorlar. sevdiğim insanlar orada. beni dilini bile bilmediğim, başka bir ülkede yaşamaya mahkum ettiniz. ileride çocuklarımı göndermeye korkacağım bir yere dönüştürdünüz ülkemi.
    ama nasıl olsa size veya ailenize sevdiklerinize bir şey olmaz dimi? lütfen bu yazıma aldırmayın rahatınıza bakın.

mesaj gönder