1. -delirdin mi sen-

    delirdim. yavaş yavaş.. bir sızı gibi oturdu kafamın en kudretli bölgesine delilik.. içimde bir yumru sanki.. aynı zamanda beni benden uzaklaştıran bir aracı…

    başka ne hissediyorsun? sürekli böyle mi hissediyorsun? böyle hissedince ne yapıyorsun?

    bir doktor konuşuyor.. beyaz önlüklü.. otuzlarının sonunda.. 6 yıl okumuş.. uzatmış olması ihtimal dahilinde. gözleri bozuk.. hafif kır saçlı. ‘’en az senin kadar delirdim orospu çocuğu’’ dedikten sonra cebimdeki bıçağı çıkartıp karnına saplıyorum… böyle planlamıştım.. sıram gelince içeri girecek, biraz konuşacak ve işini bitirecektim.. öyle de yapıyorum!

    birden kendime geliyorum.

    bir doktor konuşuyor.. beyaz önlüklü..

    böyle hissedince ne yapıyorsun?

    ‘’düşünüyorum.’’ diyorum.. derin derin çekiyorum sigaramdan ve düşünüyorum..

    hastaneden çıkınca bir buçuk adana yiyorum… en sevdiğim yemektir mübarek.. sonra bir cigara sarıyorum. biraz olsun renklendiriyorum solgun hayatımı. küçük zevklerin insanıyım.

    yolda düşünüyorum.. otururken, sıçarken, yemek yerken sadece düşünmüyorum.. yemek yerken tüm dünya yarım saatliğine duruyor.. herkes slow motion’ da en kötü ihtimalle. kendi filmimin başrol oyuncusuyum adeta.. birinci şahıs oyunlardaki ana karakter gibi..

    su çok soğuk.. biraz sıcak olmalı. hayır. sıcağı sevmiyorum. uyuşturuyor ve insan uyuşmamalı daima hazırlıklı ve tetikte olmalı..

    neden böyleyim? bunu soruyorum bir an.. bir sigara daha sararken.. neyse ne.. böyleyim işte. değişemem, kendimden uzaklaşabilirim ama..

    evet. bunu yapmam gerekli. gerekli.. bir köy ismi gibi. galiba vardı böyle bir köy hem..

    delirdin mi sen ne yapıyorsun?

    ‘’düşünüyordum ya napiyim’’

    karşımda bir kız var.. 20’lerin ortasında. kızıl saçlı. fantezim var kızıla. biraz zayıf. adını paylaşamam. ben de bilmiyorum.. o zaman siktir git!

    delirdin mi lan sen!

    evet. delirdim. yavaş yavaş..

mesaj gönder