1. -bir adet trajedi-

    binlerce, on binlerce görüntünün anlatamadığı bir an.. yahu böyle olmuyor.. bu giz’i nasıl anlatsam, bilemiyorum. ‘şeyler’ engel oluyor sanki.. ‘o anı’ tutamıyorum işte. kayıyor. zaman çabuk çabuk geçiyor.. sanki, bir şeyler kaçıyor benden..

    neyi neden yaptığımı bilemiyorum.. adlandıramadığım şeyleri genelde anlamlandıramıyorum da.. hayat.. istemediğimiz şeylerin sahnelendiği sonsuz perdeli bu trajedi.. zaman.. çabuk çabuk geçiyor.. yalnızlığımı kontrol ediyorum, her zamanki yerinde sessizce oturuyor..

    cevap veremiyorum kendime.. zor yerden soruyorum hep. kendimle verdiğim savaşı hiç kimseye karşı vermediğimi anımsıyorum gizlice.. en büyük sınavı kendimle veriyorum.. kalacağım galiba.

    yapıyorum. hatalar yapıyorum. sürekli aynı hataları. yapıyorum.. aslında yapıyorum yerine, beceremiyorum da diyebilirim.. beceremiyorum işte yaşamayı. mutlu kalabilmek zormuş.. dertlerimi harmanlıyorum. ortaya çıkan sihirli koku çıkıveriyor. ürkek bir kısrak gibi siniyorum aniden. o koku, benim.. yüzüme değen yağmur damlaları okşuyor tenimi.. ellerini ve parmaklarını anımsıyorum birden.. irkiliyorum. ellerin ve parmakların..

    belki matah bir şey değildi. sihirli gibiydi biraz. nasıl da güzeldi. gidişinin dahi sihirli bir havası vardı sanki.. sanki.. sihirli gibiydi biraz.. kendime salık veriyorum.. durağan ve komplike benliğimin altındaki bu puslu ve ürkek bulutlar yağmur bırakacak.. birazdan sağanak bir hıçkırık başlayacak.. gerçekten.. sevgilim.. bilmiyorum..

    uzun zamandır en çok bu kelimeyi kullanıyorum galiba.. ‘bilmiyorum’ bilemiyorum.. bu soyut acı, bana fazla geliyor.. kaldıramıyorum artık işte.. dayanamıyorum. sancım çıkıveriyor bir şekilde dışarı.. artık.. dayanamıyorum. mucize gibi bir şey gerekiyor artık. bu yalnızlıklar.. bir tek bana mı mahsus?

    tüm evrendeki en yalnız insanmışım gibi hissediyorum bazen.. öyle olmadığımı biliyorum da, neden böyle hissettiğimi bilmiyorum.. ya sahiden öyle isem diye korkarak soruyorum.. cevaplayamıyorum.. galiba yine zor yerden..

    zaman zaman ne de çok saçmaladığımı fark ediyorum.. kimim, neyim gibi sorular soruyorum kendime.. kimilerince tehlikeli sorular bunlar.. kelime dağarcığı 150 olan insanların tasavvur dahi edemeyeceği türden sorular.. ancak bu yeterli değil.. sordukça soruyorum. acı çektikçe çekiyorum.. acım bana yetmiyor sanki.. sapıkça duyduğum bu hazzı tasvir edemiyorum.. yalnız bir şey,

    bu an, o an.. binlerce, on binlerce görüntünün anlatamadığı bir an..

mesaj gönder