1. aşk hatırası
    şu aşk denilen insani hem hapis eden hem de özgür bırakan kavramın, her kişiyi hayatının belli dönemlerinde etkilemesi hep garip gelir bana. hani her başlangıçta deriz ya içimizden kendi kendimize haykırarak ''bir daha aşık felan olmayacağım. bu sondu ''. ama yinede oluruz ve bu kısır döngü böyle sürüp gider. insanlar unutulur, sevgiler değişir ve yerine başkaları konulur. peki ya hatıralar? onlar ne olur?
    sanırım en zor kısmı da bu olsa gerek. bir insanı hayatınızdan bir kalemde silebilirsiniz yada kazıyarak çıkartırsınız, sökersiniz kalbinizden, oysa ki anılar bambaşkadır. bazen bir yemektir, şinitzeldir size onu hatırlatan veya önünden bile geçmek istemediğiniz size yolunuzu değiştirmenize sebebiyet veren bir mekandır. peki ya bu sonu gelmeyen kaçış kimdendir ? kendimizden mi yada o insanlardan mı? cevabı hepimiz içimizde biliyoruz ; kalbimizin boş bir odasına kitlediğimiz acı tatlı hatıralarımızdır bizi hüzünlendiren. kaçarız bize bir zamanlar mutluluk vermiş, kahkahalar attırmış anılardan ve daha önce aşık olmamış gibi yaşarız yeni aşklarımızı.
    halbuki her yaşanmışlık kıymetli olmalıdır bir insan için. sonu kötü de bitmiş olsa bizim geçmişimizdir yaşananlar, bizi biz yapan. sadece bir an olsun hayatımızda arkamıza yaslanıp hatırlayalım eski, güzel ve tozlu anılarımızı, gülelim yaptığımız aptallıklara, şükredelim geçmişimize ki geleceğimizin ve şu anımızın kıymetini anlayalım. hatırlayalım yaptıklarımızı ki yapmayalım aynı hataları ileride. izin verelim uçup gitsin o kitleyip sakladığımız pişmanlıkları! böylelikle yer açalım yeni anılarımıza kalbimizde!

mesaj gönder