1. bir zamanın, bir sabahın kabusuydu. her şeyi gibi bunu da çabuk unuttuk. kaç ev yıkıldı, kaç hayal-hayat yerle bir oldu oysaki.

    yıllardan beridir gitmediğim memleketime gitme düşüncesi ne kadar mutlu ettiyse beni babam tarafından alelacele çağırılmak da o kadar üzmüştü. şimdi geçti gibi ama eskiden ayrı kalamama hali vardı. bir de okul öncesi ilk kez belkide bu kadar uzak kalmıştık. ama her şeyden öte o'nun hislerine olan saygım. el mahkum tabi yola düştüm ben hemen. asla unutamayacağım o ekmek ve üzümlü, dedemin bana kattığı yollukla.

    16 saat otobüs yolculuğu dile kolay. sabahın körü geliyorsunuz ama o gün yol yorgunluğunu atamamış oluyorsunuz haliyle. ben de geldiğim gece öyleydim ve zaten felaket ötesi bir sıcak rahat bir uykuya mani oluyordu. ardından bir nefes, bir ses işittim. "kızım kalk, deprem oluyor." o kadar ürkek ve sessiz, telaşsız bir sesti ki o... babamın ne işi var diyorum memlekette; artık nasıl bir uykuya dalmışsam. epey bir sarsması gerekti sonra ve ben anladım tabi. ayaktayken dengemi kurayamacağım kadar yer sallanıyordu o esnada.

    bir çoğunuza göre şanslıydım belki de. müstakil ve bahçeli bir evde oturmak sanırım o zamanın en büyük nimetiydi. kendimizi bahçeye zor attık. bu arada evdeki kuş, bahçedeki köpeğimiz ortalığı yıkıyor. öncesinde de haber vermeye çalışsalar da malum biz gibi pek çok kişi de bu habercileri anlayamadı. kendimizi garaja atıp bir şeyler öğrenmeye çalıştıysak da başarılı olamadık. o anki kaosu, sabaha nasıl vardığımızı anımsamak güç gerçekten. bir şeylerin kötü gittiğini anlamaksa bir o kadar kolaydı. derken herkes o anları anlatmaya başlamıştı. arkamızda duran koskocaman dağın gelip gittiğini görenlerden tutun da, bir ateş çemberinden bahsedenlere kadar. birbiri ardına devem eden artçılar sebebiyle eve girmek kabus gibi geliyordu. sanıyorum ilk o zaman panik atağın ne demek olduğunu anlamıştım. zira günlerce uyuyamadım. erkek kardeşlerimin yanına yatıyordum, ellerini ayaklarını sımsıkı tutuyordum ama uyuyamıyordum. sonrasında izlediğimiz görüntüler, anlatılanlar daha da durumu zorlaştırmıştı.

    şimdi bakıyorum üzerinden yıllar geçmiş; bana bıraktığı en mühim iz o panik atak.ufak sarsıntılar neyse de biraz abartı olunca dünyam kararıyor yine. tabi esas felaketi yaşayanların yanında devede sinek kalır biliyorum. yarın ne yaşayacağız bilmiyoruz, ders aldığımızı da düşünmüyorum ama bu derece bir felaket, tekrar yaşamasın dilerim ki..

mesaj gönder