• izledim
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (8.45)
bir zamanlar anadolu'da - nuri bilge ceylan
kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer. her tepenin ardında "yeni ve farklı bir şey" çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar...
  1. akşamüzeri çekilen bir sahne vardı, arabanın sarı farları aydınlatıyor ortalığı, bunlar ceset arıyor, savcıyla doktor içli içli sohbet ediyorlar falan... işte o sahnede rüzgarın kavak ağacın yapraklarını hışırdatarak çıkardığı ses o kadar gerçekçiydi ki o kavak ağaçlarını yamacımda hissetmiştim.
    dude

mesaj gönder