1. geleceği belirsiz bir dönemde ırkları bir güvenlik olarak gördüklerinden dolayı, ırka yönelik savunma mekanizması geliştirenlerin sığınağı. benedict anderson'un dediği gibi geçmişten gelen bir şeyle ilgili değil, yaklaşan gelecekle ilgilidir ırk. otokton bir kitle birtakım sert çeperler gerektirdiğinden de olabildiğince katı sınırlar ortaya çıkıyor düşüncede. bu düşünce ereksel olduğu kadar vulgar olmaya da mahkum. bu tip kabaca düşünüş diaspora ırk oluşturmaz demeye gider. şiddet de burada başlar zaten. sosyal antropolojinin insan bir ırkın üyesi olarak doğmaz kuralını bilmeyen ateşli savunucuları anlamsız geliyor dışarıdan bakan için. insan hakları ırksal haklardan önceliklidir diyen arendt okutulmalı.

    büyük kitlelerin kapıldığı bu düşünceyi de burada böyle iki satırla analiz edemeyiz elbette. herkes fikrini söylüyor. ama objektif olarak da milliyetçi olunabilir. ahlaki gücü kitleye dayandırmak da yanlış zannımca. yani kimi kitlelerce evet doğrudur deriz. ama genelleme yaparken yanlışlanamaz bilgi sunuyormuşçasına davranamayız. özellikle insanların şu görüşe sahip kişi adam değildir gibi söylemleri varken milliyetçisi de bireycisi de tehlikeli bir hal alıyor. nefret söylemine dönebiliyor her an her şey. dozunu iyi ayarlamak gerekiyor.
    ufak da bir not düşeyim milliyetçilikle feminizm hiçbir zaman barışamamıştır. bu yüzden kadın hakkı deyip bir yandan da milliyetçilik diyen insanı yadırgıyorum haliyle.
    sezgi

mesaj gönder