1. ağzının tadını bilen erkektir. mesele sadece başının çaresine bakmak değil, öyle durumlar için bir sürü kebapçı ve (bkz: yemeksepeti.com) gibi çareler var, asıl mesele 'lezzeti yakalamak'

    öyle hayal kurup da 'ne güzel, keşke benim de öyle sevgilim olsa' diye düşünen kızlar, biraz daha düşünmeye devam edin çünkü işler sanıldığı gibi değil.

    yemek yapmayı seviyorum, iş yerinde yaşanan bin bir türlü gerilimi alıp götürebilen bir aktivite. öyle aman aman abartılacak bir yetenek de değil, analitik çalışan bir beyne sahipseniz çok kolay. bir sürü tarif ezberlemenize gerek yok, bir kaç tane temel kural var onları bilmek ve bol bol deneme yanılma yapmak yeterli.

    ilk başlarda tarif ile gidiyorsunuz ama işin mantığını öğrendiğinizde sadece elinizdeki malzemelere bakıp onlarla neler yapabileceğinizi, pişirdikten sonra nasıl bir lezzeti yakalayabileceğinizi tahmin edip onu yakalamaya çalışıyorsunuz. analitik beyin dedim ya, bir süre sonra yediğiniz şeylerin içinde hangi baharatlar olduğunu, nasıl bir teknik ile pişirildiğini de anlayabilir hale geliyorsunuz.

    ama kadınlar için söylüyorum, yemek yapabilen bir erkek ile birlikte olmanın olumsuz yönleri de var. madde madde özetleyelim de okuması kolay olsun:

    1- çok bilmişlik: örneğin, eşimin yaptığı yemeklerde eksik bir şey yaptığında neyi eksik yaptığını söyleyebiliyorum. (eşek değiliz herhalde, önce bir 'ellerine sağlık' diyoruz)

    2- aynı anda yemek yapma zorluğu: eşimle birlikte aynı anda mutfağa girdiğimizde birbirimizin elinin ayağının altında dolanıp birbirimizin işini aksatıyoruz. düşünün, siz tam ocağa tavayı koymuş üzerine de yağı dökmüşsünüz, üzerinde çiçekli önlük olan bir adam size 'o tava bana lazımdı yaa' diye çemkiriyor.

    3- rekabet: ilk maddede yazdığımdan farklı bir şey bu. her erkeğin içinde olan yarışma, rekabet etme dürtüsü. elimde değil, lezzeti eşimin tutturduğundan daha iyi tutturabildiğim her yemekte haneme yemeğin lezzetine göre artı puan yazıyorum. bırakayım da hatun kişi takdir etsin değil mi? yok. erkeğiz ya illa ki bir şımarıklık olacak.

    4- çaresizlik: erkeklerin yaptığı yemek türleri bellidir ve daha sınırlıdır. bir süre sonra o konuda uzmanlaşırlar ve o yemekleri sizden daha iyi yaparlar. siz de bu işi ona bırakırsınız. sonuç olarak bir süre sonra erkeğe bıraktığınız o yemek türlerinde lezzeti tutturmada ortalamanın altına düşersiniz. günlük hayat için bir sorun değildir, ama iş misafir ağırlamaya gelince eşinizden yardım istemek zorunda kalırsınız. hele ki eşiniz şehir dışına çıktığında 'kızları çağırayım da kız kıza takılalım' dediğinizde aileye ait spesiyalitelerinizin önemli bir kısmı da şehir dışına çıkmış olur. strese girersiniz.

    5-feminen görünüm: dazlak olmama rağmen, o çiçekli önlüğü taktığımda eşimin hoşlanmayan bakışlarını fark edebiliyorum. yemek yapmak bizim toplumda kadınlar ve kadınlık ile özdeşleştirilmiş. bu nedenle ister istemez bir süre sonra bir erkeği yemek yaparken izlemek size itici gelebilir. (çiçekli önlükten ben de memnun değilim ama en azından mavi çiçeklisini bulabildim. piyasadaki önlükler kadınlar için; pembeli membeli yanarlı dönerli. (bkz: hello kitty) bile var, çok fena; delikanlıyı bozar. bir keresinde aliexpress ten erkek önlüğü aratayım dedim, karşıma ön tarafına penis monte edilmiş önlükler çıktı. tövbe edip mavi çiçekli önlüğe razı oldum. )


    özetle, her şey ayarında tutulduğu sürece iyidir gençler.

    erkek dediğin muhtelif yollarla başının çaresine bakabilecek, yumurta kıracak menemen makarna falan yapabilecek, hafta sonu kahvaltıyı hazırlayabilecek ama mutfağı sizin için boks ringine, boğa güreşi arenasına dönüştürecek kadar da iyi yemek yapamayacak.

mesaj gönder