1. evrim: zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci. bir canlıyı ötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi değişme olayı, tekâmül, evolüsyon.


    biyolojide, tüm canlılar, bazen ilk bakışta göze çarpan benzerliklerine, bazen de bu kadar belirgin olmayan ortak özelliklerine göre gruplara ayrılır. bilim insanları, aynı grupta bulunan akraba canlılar arasında gözlemlenen bu benzerlikleri, hepsinin aynı atadan türemesinin kanıtı olarak görürler.

    örneğin; günümüzden yaklaşık 150 milyon yıl önce yaşamış olan ilk kuşların kanatları, tüyleri ve diğer ortak özellikleri bugün yaşayan kuşlarda da mevcuttur. ama, bu ilk ataların soyundan gelen kuşlar, yüzyıllar boyunca yavaş yavaş bazı özelliklerini yitirip, bazı yeni özellikler kazanarak birbirlerinden farklılaşmışlar ve yeryüzünde binlerce kuş türü ortaya çıkmıştır.

    aynı evrimleşme diğer hayvanlar ve bitkiler için de söz konusudur. yeryüzünün başlangıcında bugün bildiğimiz bütün canlılar yoktu; zamanla, daha basit yapılı organizmaların gelişip evrimleşmeleriyle yeryüzünde yaşam çeşitlendi. bazı canlılar bugün de yaşamını sürdürmekte olan atalarına çok benzer. ama, jeolojik devirlerde yaşamış olan canlıların büyük çoğunluğu, yerini daha gelişmiş yeni canlılara bırakarak milyonlarca yıl evvel yeryüzünden silinmiştir ve zaman içerisinde yeryüzünden silinen canlı çeşitliliği, bugün var olan çeşitlilikten katbekat daha fazladır.

    evrimin en önemli kanıtı, çok eski zamanlarda yaşamış ve bugün tamamen yok olmuş canlıların, kayaçlar arasında bozulmadan günümüze kadar ulaşan fosilleridir. (bkz: fosil) kayaçlar genellikle hangi sırayla oluşmuşsa, aynı düzen içinde üst üste yığıldığı için, hangi fosilin daha önce, hangisinin daha sonra oluştuğu saptanabilir. hattâ, kayacın ve içinde barındırdığı fosillerin yaşı bile kabaca - milyon yıl olarak - belirlenebilir.

    en eski kayaçlarda organizmaların çok belirgin izlerine rastlanmaz. daha üsttekilerde denizanası ve solucanların, onların üstündekilerde de omurgasız kabuklu hayvanların izlerine rastlanır. sonra ilk balıkların izleri ortaya çıkar. daha yularıdaki kayaçlarda giderek çeşitlenen kara bitkileri ile kara hayvanlarının fosilleri, en yakın tarihli kayaçlarda ise bugünün insanına, bitkilerine ve hayvanlarına çok benzeyen canlıların fosilleri bulunur.

    bazı bilim insanları evrimin varlığını kuşkuyla karşılar. evrimin nasıl gerçekleştiği ise bugün bile büyük tartışma konusudur. günümüzde biyoloji bilginlerinin ekseriyeti evrimin açıklanmasında en gerçekçi olan yaklaşımın charles darwin'in geliştirdiği doğal seçilim yahut diğer isimleriyle doğal ayıklanma ve doğal seleksiyon kuramı olduğu üzerinde birleşirler. darwin'in çıkış noktası, canlılar arasında hiç bitmeyen bir hayatta kalma mücadelesinin süregelişi üzerineydi. bu mücadeleyi, doğadaki ve çevresindeki yaşam koşullarına iyi uyum sağlayabilen canlılar kazanır. böylece doğayla ve düşmanlarıyla başa çıkabilecek özellikleri yapısında barındıran canlılar yaşamını ve soyunu sürdürürken, bu özellikleri taşımayanlar yok olup gider. darwin'e göre, bu pragmatik özellikler zamanla o canlının soylarında da kalıcı ve kalıtsal bir değişiklik olarak ortaya çıkar. bu sürece "doğal seçilim" adı verilir.

    darwin'den daha önce fransız biyoloji bilgini jean-baptiste de lamarck, evrimi açıklamak için daha farklı bir kuram önermişti. lamarck'a göre; bir canlı, yaşam şartlarına ayak uydurabilmek için yapısal değişikliğe uğrayabilir ve bu kazanılmış özellikleri gelecek kuşaklara aktarabilir. örneğin; yüksekteki dallara erişebilmek için sürekli boynunu uzatan zürafa, giderek uzun boylu bir hayvana dönüşür. fakat bu kuramsal görüş, bugün elde edilen bilgiler neticesinde tüm gerçekliğini yitirmiştir.

    evrim konusundaki daha yeni tartışmalarsa evrimleşmenin hızıyla ilgili olmuştur. darwin'in kuramına göre, organizmalardaki yapısal değişiklikler çok uzun süreçlerde gerçekleşir. bugün, birçok bilim insanı da aynı görüştedir. ancak, bilim dünyasında belli bir kitle, evrimin birbirini izleyen hızlı sıçramalarla gerçekleştiğini savundu. bu görüşü savunanlara göre, doğal çevrede herhangi bir değişiklik söz konusu olduğunda, o çevrede yaşayan bitki ve hayvanlar da yeni koşullara uyum sağlayabilmek için hızlı bir şekilde değişir.

    ***

    evrim kuramı ya da evrim teorisi; yeryüzündeki canlı türlerinin çeşitliliğini, jeolojik devirler boyunca yapısal gelişimini ve yapısal değişimini açıklamak üzere yapılmış bilimsel çalışmalara verilen bir isimdir. maddenin ve evrenin, yani somut varlıkların oluşumlarını, çeşitliliklerini ve gelişimlerini açıklamaya çalışan kuramsal görüş nasıl ki büyük patlama ^:big bang^ teorisi ise, canlı varlıkların oluşumlarını, çeşitliliklerini ve gelişimlerini açıklamaya çalışan kuramsal görüş de evrim teorisidir.

    yapılan bilimsel çalışmaların sonucunda ortaya atılan birkaç evrim kuramı olmuştur. bunlardan en önemlileri ingiliz charles darwin'in ve fransız jean-baptiste de lamarck'ın evrim kuramlarıdır. lamarck'ın kalıtım prensibi üzerinden temellenen evrim kuramı, charles darwin'in doğal seçilim ilkesi üzerine ortaya koyduğu kuramının ilerleyen çalışmaları neticesinde bilimsel olarak çürütülmüştür. darwin'in çalışmaları ise henüz çürütülememiş, aksine, günümüz biyolojisindeki kalıtım ve gen bilimi çalışmaları için önemli bir esin kaynağı olmuştur. darwin'in evrim kuramı, günümüzde yürütülen çalışmalarla açıklanmaya devam edilmekte.


    evrim kuramı, bir tartışma konusundan yahut bir inanç argümanından öte, evren üzerindeki bilimsel bir çalışma sahası olmasına rağmen senelerce - özellikle teolojik ve ideolojik yönlerden - şiddetli bir biçimde tartışılagelmiştir. bu kuramın teolojik ve ideolojik tartışma boyutu, genel olarak (bkz: darwinizm) üzerinde yoğunlaşır. darwinci öğreti, darwin'in ortaya koyduğu doğal seleksiyon prensibini düşünsel bakımdan daha geniş bir sahaya yayar. kuramdan ziyade, özellikle doğal seleksiyonun tanrı iradesinde gelişen bir süreç mi, yoksa raslantısal bir süreç mi olduğu tartışılır. özellikle evrensel anlamda belirli bir kitlede darwinizm bir "ateizm ideolojisi" olarak görülür. (bkz: ateizm)

    diğer taraftan, darwinizmin toplum bilimsel ve siyasal öğretileri (bkz: sosyal darwinizm) in tartışma alanına girer.

    sosyal darwinizmi hem kurgu-bilimsel, hem de ideolojik anlamda konu edinen (bkz: x-men) isimli bir çizgi roman ve sinema serisi vardır. x-men'de insanın evriminden bahsedilir, ama temelde daha çok üzerinde durulan nokta, insan genlerinde bir potansiyel olarak varolan ve çeşitli tetikleyici unsurlarla harekete geçen yapısal değişim süreci, yani mutasyondur. x-men serisinde mutasyon sonucunda yeni bir organizma yapısı ve yeni özellikler kazanan insanlara, mutasyon geçirmeyen insanlar tarafından "mutantlar" denir, mutantlar ise kendilerine "x-insanlar" adını verir. seride, mutasyon geçiren veya mutant geni taşıyan insanlarla mutasyona uğramayan insanlar arasında çatışmalar gerçekleşir. her iki tarafta da belli kitlelerce kendileri için bir "üstün ırk" tanımı yapılır ve bu bir asimilasyon ideolojisine dönüşür.


    charles darwin'in evrim kuramı, ideolojik, teolojik ve felsefî görüşlerden münezzeh olarak gelişimine büyük katkı sağladığı "kalıtım ve gen bilimi" incelemeleriyle bilim dünyasında bugün hâlen devam etmekte. zira, bilimsel çalışmalarla elde edilen kuramlar, yine bilimsel çalışmalarla ve araştırmalarla ilerletilebilir yahut çürütülebilir.

    evrim teorisi, bir çatışma sahası değil, bir çalışma sahasıdır.

mesaj gönder