1. !---- spoiler ----!

    “gençken ve daha sorunlarımız küçükken ağlamak ve gülmek için ya da ölmek ve yaşamak için her zaman daha çok sebebimiz vardır.”

    insanlar renksiz kıyafetleri ve renkli şemsiyeleriyle, renksiz yüz ifadeleri ve renkli kişilikleriyle ışığa maruz kalan hamam böcekleri misali kaçıştılar kuytularına. sağanak yağışın bitip güneşin çıkmasını beklediler ve beklerken yaşlandılar bir mevsim kadar daha. ben dışarıdaydım ve onlar içerideydi. yağmurun altında onlara baktım bir süre.

    onlara baktım ve istemeden de olsa sordum kendime: kimdim ben? çaldığı paraları alkole yatıran bir çocuk, istifasını basan bir işsiz, tütüne başlayan avare bir rüzgâr, kalbimde tutturduğum bir türkü… hiç olmadı âşıktım ulan ben. savruluyordum şuradan oraya. “daha ötesi var mı?” dedim ardından. yoktu gerçekten de. daha ötesi yoktu benim için bir mısra boyu süren yaşantımın. bir mısraydım, bir kelebektim, nisanda bastıran sağanak yağmurdum. doğru değildim ama bir yalan kadar sahici ve gerçektim.

    annem, babam geldi aklıma daha sonra. dağıldı her şey bir anda. bir görseler neler düşünürlerdi benim hakkımda? anadolu’nun bir şehrindeydim. haberleri yok, kim bilir kimlerin yanında. kim bilir neler yaşarken aklımda.

    çocuğum ben daha. bağlar bağcıklarımı annem. giydirir önlüğümü babam. döver beni arada sırada abim. sızlatır burnumu evdeki kesif rutubet kokusu.

    !---- spoiler ----!

mesaj gönder