1. geçenlerde kadıköy sokaklarında tek başına amaçsızca dolaşmak eylemini tüm gerekleriyle yerine getirirken aklıma düştü bu kafe. hiç de gitmemiştim, merakım vardı. açtım haritayı, yön bulmayı vs. ara sokağını, alt sokağını, üst sokağını talan ettiysem de haritadaki yeri bir süre çözemedim. hayır diyorum göz numaram mı büyüdü halbuki yeni gitmiştim göz kontrolüne. neyse söylene söylene buldum. ilk girdiğimde sakin bir atmosferle karşılaştım, sol tarafında kocaman bir arşivleri, kütüphaneleri var. mekanın verdiği hava güzel, biraz bohem, biraz salaş. iki katlıymış, üst katında kitap okuyanlardan ziyade çalışanlar, leptobuyla ilgilenenler var. alt katında aradığım sessizliği buldum ve yerleştim. kapalı bir salon var sanırım ders çalışmak isteyenler için ancak gittiğim vakit havalandırma ile ilgili bir sıkıntı vardı oraya girmedim.

    yaklaşık iki saat kaldım, alt kat ile ilgilenen garson da çok nezaketli ve saygılı geldi bana. bu konuyu ekşi'de eleştirmişler garsonlarından dem vurarak. ben rastlamadım buna. mekanın müzikleri için apayrı bir yazı yazmam gerek çünkü her çalan müzik mi güzel olur? yani ben arasam kitap okurken arkadan çalacak güzel sakin bir müzik böylelerini bulamam. okuduğuma o kadar farklı bir hava kattı ki. sadece bunun için dahi gidilesi.

    gitmediyseniz ve böyle sakin, gürültüsüz, hoş müzikli bir kitap kafe arayışındaysanız ve tabii istanbul'da iseniz uğrayın derim. fiyatları da çok pahalı gelmedi karşılığında sunduklarına göre.

mesaj gönder