bir elimde düşlerim
diğerinde ümitlerim;
aradım durdum senelerce...
yankılandı uzaklardan,
sesi geldi ufuklardan,
yine de rastlayamadım izine
çaresiz...
r
rüzgara, yıldızlara sordum
"yorulma boşuna; aldanma
o zaten hep seninle" dediler

ne yasaklar, ne tuzaklar
yılmadım; ne yollar aştım
bulamadım, rastlayamadım izine
çaresiz...

rüzgara, yıldızlara sordum
"yorulma boşuna; aldanma
o zaten hep seninle" dediler
kuşlara, yağmurlara sordum
"özgürlük içinde, kalbinde
uzaklarda arama" dediler

bir hazine ki; o en kıymetli, o en tatlı
ama kimde anahtarı, nerede saklı?...

2002 yılında; turkcell'in nil karaibrahimgil'i meşhur eden, ayrıca şimdiki eşi serdar erener'le tanışıp sertab'ın yengesi olma sürecini başlatan "özgür kız" reklamlarının finalinde, özgür kızımız nil ve dağ bayır gezip yakalayamadığı "özgür çocuk" yiğit özşener tarkan konserinde tarkan'ın şapka atma numarasıyla bir araya geliyorlardı (elbette ikisine de davetiye veren ve salondaki korumalardan "abi nil geldi, abi özgür çocuk da geldi" diye raporlar alıp "özgür kız'ın yanı boş kalsın, kimseyi oturtmayın" diye işi kuran yine tarkan)... işte bu reklam şerefine tarkan'a bu şarkıyı hazırlatıp okutmuştu turkcell. ayrıyeten şarkı single olarak basılıp (ortalama 10-12 parça ihtiva eden büyük albümlerden sonra sadece tek şarkının birkaç ayrı aranjesini içeren bir kasedi ilk kez görüyorduk, gerçi büyükler 45'lik plakları bilse de) turkcell bayilerinde promosyon olarak dağıtılıyordu...

daha sonra tarkan, rakip şirket avea için de "ayrılık zor" diye bir şarkı hazırlayıp söylemiş ve yine single'ları avea'da promosyon olarak dağıtılmış, karşı hamle olarak turkcell de 2000'lerin başında tarkan'ın en büyük rakibi denen mustafa sandal'a bir single hazırlatmıştı. ilginç olan turkcell hem tarkan'ı hem de mustafa sandal'ı ana markası için değil, yan ürünleri için reklamlarda kullanmıştı.