1. 2009 yılında etiyopya'da 4.4 milyon yıllık ardipithecus ramidus (ardi olarak isimlendirilir) türü insansı fosil bulunana kadar, iki ayak üstünde dik yürüyen insansı canlılara ait en eski fosilin yine etiyopya'da aynı bölgede bulunan ve "lucy" adıyla adlandırılan 3.2 milyon yıllık australopithecus afarensis türü insansı olduğu sanılıyordu.

    bu keşif çok önemli bir keşifti. dört ayak yürüyüşten iki ayak yürüyüşe geçişe bir nebze de olsa ışık tutuyordu çünkü, dik yürüyüşe geçiş öyle 100-200 bin yıl içinde başarılacak bir evrimsel gelişme değildi. ardi'nin fizyolojik olarak hem iki ayak üzerinde yürüyebilme kabiliyetine sahip hem de ağaçta yaşamaya uyum göstermiş bir canlı olması işi daha da ilginç yapmaktadır. fakat ardi ne günümüz insanı kadar dik yürümekte ne de maymunlar kadar ağaca tırmanmakta beceriklidir.

    5-10 tane kemik parçasından milyonlarca yıl önce yaşamış ve yok olmuş canlılarla ilgili bu kadar varsayımsal fikirlere nasıl ulaşıyorlar? öncelikle kazı ekipleri farklı bilim dallarında uzmanlaşmış bilim insanlarından oluşuyor. bu ekipte hangi bölgede kazı çalışması yapılmasının daha uygun olacağı konusunda fikir veren jeoloğu, arkeoloğu, bulunan kemik parçalarının vücudun hangi parçasına ait olduğu ve hangi fonksiyonla çalıştığı konusunda fikir veren osteoloğu, fizyoloğu, fosili bulunan canlının yaşadığı dönemdeki koşullara nasıl uyum sağlamış olabileceği konusunda fikirlerini sunan antropoloğu, paleontoloğu, paleoantropoloğu, sosyoloğu, vs... değerli bilim insanları bulunuyor. peki bunlar ardi hakkında nasıl bir varsayımda bulunmuşlar?

    ardipithecus fosillerini inceleyen bilim insanları dişi ve erkek arasında çok fazla boy ve kilo farkı olmadığını, erkeklerin üst köpek dişlerinin de dişilerinkinden çok uzun olmadığını görüyorlar ve ardipithecusların büyük ihtimalle tek eşliliği seçtikleri kanısına varıyorlar. o kadar da varamazlar değil mi? hayır, varıyorlar.

    öncelikle dişi ile erkek arasında büyük bir boy ve kilo farkı olmaması cinsel seçilim açısından cüssenin ve gücün çok önemli olmaması demektir. erkek şempanzelerde üst köpek dişleri dişilerinkinden belirgin bir şekilde daha uzundur ve erkeklerin kendi aralarında gövde gösterisi bakımından çok önemli bir silahtır ve cinsel seçilimde önemli bir etkendir. zaten en güçlü ve sağlıklı olanın üst köpek dişleri daha uzun ve keskin olur, bu da dişiye net mesajdır. "diş göstermek" deyimi de aslında bizi hırlayan köpeğin dişini göstermesinden ziyade uzak primat atalarımızın kimin daha güçlü olduğunu göstermek için yaptıkları eyleme kadar götürür.

    böylece diş yapıları sayesinde erkek ardipithecuslar arasında dişilerle çiftleşebilmek için şiddetli mücadeleler olmadığı, şempanzelerle kıyaslayınca daha ılık canlılar olduğu sonucuna ulaşıyoruz. peki erkek ardileri dişiler tarafından seçilir kılan neydi?

    iklim yavaş yavaş değişmeye başlamış, ormanlar yiyecek konusunda eskisi kadar bonkör değildi ve güvenli alanları terk etmeye başlamanın artık zamanı gelmişti. zemine inip, ormanlık alandan açık alanlara dağılıp, yırtıcılara yem olmadan yiyecek bulup bunu dişisiyle paylaşmak bir cinsel seçilim tercihi olmuştu. iki ayak üzerinde daha hızlı hareket edebilen, etrafını daha iyi kolaçan eden, yırtıcılara yem olmadan ağaçlardaki yuvasına geri dönebilen bir adım öndeydi ve genetik mirasını bir sonraki nesillere taşıyabilecekti.

    20-25 bin nesil sonra lucy isimli dişi australopithecus, 3.2 milyon yıl sonra insanlar tarafından keşfedileceğinin farkında olmadan etiyopya afar topraklarında iki ayak üzerinde adımlarını atıyordu... attığı her adım, alet yapıp kullanma becerisine giden yolda altın bir adımdı...

    devam edecek...

mesaj gönder