1. ancak oturabildim, kısa bir mola olacak. pazarları tamamen işe ayrılan bir gün benim için. hem seviyorum hem sevmiyorum. geç uyandığım için seviyorum ama haftanın biriken bütün işlerini de pazara sıkıştırınca çok yorucu oluyor.
    gece uykusuzluklarım devam ediyor. insanın uykusu geldiği anda yatması gerek. az geçirdin mi, uyku tamamen siliniyor. yetersiz uyumak da ertesi günü rezil ediyor.
    tatile az kaldı. çok yorucu olacak yine ve sürekli kapanan ülkeler; avusturya, danimarka, hollanda.... bitmedi bu lanet salgın. biteceği de yok.
    bulunduğum yer salgında bir numaraymış, öyle konuşuluyor. sürekli dikkat edilse de bir yerde mutlaka açık veriliyor. ilk zamanlardaki gibi değil hiçbir şey. insanlar iyice bıktı. geçiren geçiriyor ve yine hiç değişiklik yapmadan hayatında, yaşayıp gidiyor. ben dahil insanlar korkmaktan vazgeçti gibi geliyor bana ve bu da en tehlikelisi.

    eski sözlüğün çöpünde bekleyen çok yazı var. ben aslında her yazdığımı bir dosyaya kaydetmiştim, başlarına bir şey gelse üzülmem. buraya geçiremiyorum o yazıları. hepsi okundu ya, gereksiz gibi geliyor. yeni içerik üretmek gerek. aslında şu anda hayatımda çok yer kaplayan işim dışında iki uğraşım daha var; almanca öğrenme mücadelesi ve öyküler. özellikle öyküde bir gelişme kaydettiğimi düşünüyorum -tabii yeterli değil-
    kişinin kendini ve yazdıklarını tekrarlaması kaçınılmaz gibi geliyor bana. ya da bende öyle oluyor diyelim. farklı kişiler ve yaşantılar üzerine yoğunlaşılabilir ama ne kadar gerçekçi olur bu. kişi kendi yaşanmışlıklarını aktarıyor yazdıklarına, kendinden uzaklaştıkça tuzağa düşmesi de daha kolay. günümüz yazarları ısmarlama çalışıyor bazen. ısmarlama çalışmasa da kendilerinden uzak olan konularda çok fazla destek alıyorlar. bunun için de hem para ödüyorlar hem de kitaplarının başında bu araştırmaları onlar için kim yaptıysa teşekkür ediyorlar. önsözlerde uzun teşekkür listeleri görmemiz bundan.

    çok fazla okuma yapmak gerek. bir arkadaşım, romana başladı, 'sinopsis'i hazır. günümüzde ve geçmişte yaşamış iki kişi üzerinden yazacak. özellikle geçmiş konusunda -kendi romanının geçtiği yer ve zaman konusunda-sürekli okuma yapıyor. belki de vazgeçer bilmiyorum. bu iş çok zor.

    aklıma benim hiç sevmediğim ve bu nedenle pek çok kişiyle 'papaz' olduğum için artık hiç konusunu açmadığım bir hoca yazar geldi: iskender pala. adam yazdıklarını öğretiyor zaten. neden olmasın deyip, belli bir yazma formülüyle takır takır yazıyor. onu okuyup sevenleri genellediğinizde başka yazarları okumayı reddettiklerini de göreceksiniz. ben onlara kafası kilitliler diyorum. adam resmen 'bir tarafın' okuma ihtiyacını karşılıyor. buna saygı duyarım, bu 'bir şey'dir çünkü.
    yine de en büyük eksiğimin çok genç yazarları izleyememek olduğunu düşünüyorum. bu genç insanların kitaplarını bastırma hikayelerini dinlemek isterdim. aslında en gencinden 60 yaşına kadar şu anda yaşayan ve kitapları basılmış yazarları listelemek gerek, kitapları hakkında kısa bilgiler vermek gerek, kitaplarının basılma hikayelerini derlemek gerek. bu bir tez konusu bile olabilir. dağınık dağınık şurada burada bilgiler var ama yetersiz.
    günümüzde genç bir yazarın kendisini tanıtmasının en kısa yolu, türkiye'deki saygın birkaç öykü ya da roman ödülünü kazanmasından geçiyor. örneğin sait faik ödülü. en son geçen yıl kim kazandı, bakayım da yazayım:
    67. 2021 şermin yaşar deli tarla
    66. 2020 ethem baran döngel dünya
    65. 2019 melisa kesmez nohut oda
    64. 2018 kemal varol sahiden hikaye
    63. 2017 pelin buzluk en eski yüz
    62. 2016 muzaffer kale güneş sepeti
    61. 2015 bora abdo bizi çağanoz diye biri öldürdü
    60. 2014 mahir ünsal eriş olduğu kadar güzeldik
    59. 2013 sine ergün bazen hayat
    58. ​ 2012 yalçın tosun peruk gibi hüzünlü
    57​. 2011 ahmet büke kumrunun gördüğü​
    56​. 2010 aslı erdoğan taş bina ve diğerleri​

    yine dayanamadım 2010'a kadar gittim. aslı erdoğan'ın dışındakileri tanımıyorum, okumadım, bilmiyorum. bu benim için ayıp aslında.
    ama yapılacak o kadar çok iş var ki, bu isimleri tanımak da ayrı bir iş.

    eeee, bu uzar da uzar. yazmaktan da sıkıldım. bu konu bitmedi, bitmez de. şimdilik bitsin.
    hero

mesaj gönder