1. gece, düşünceleri ardında getirir. herkesin sustuğu, tüm cümlelerin sana kaldığı bir vakittir gece. önüne kağıtlarını ve kalemini alırsın, o an aklından neler geçiyorsa su gibi akar düşüncelerinin hepsi birer birer kağıtlara. bu yüzdendir büyülü gelir bana bu vakit. gün içinde kimi zaman cümle kuramayacak gibi olur insan, gece öyle değildir işte. bir yerden başlarsın ve ardından gelen düşünceler, birbirini destekleyip tamamlar. bu böyle sürüp gider, taa ki sen yoruluncaya dek. şaşırdığım günü hatırlıyorum tüm bunlara. bir gece, kağıdımı ve kalemimi önüme alıp, yazmaya başladığım ilk günü. ortaokulda kompozisyon yazma ödevinin verildiği günün ertesi günleri okula gitmeyen bir çocuktum ben. yeni bir öğretmen sınıfımıza gelip bizimle tanışmak istediğinde, kendimi tanıtamayacağımdan korkup tir tir titrediğim günleri hiç unutabilir miyim? oysa şimdi durum böyle mi. aklımdan hangi cümleler geçiyorsa, bir bakıyorum hepsi kağıtta.

    gün içinde herkes konuşur, fikir sunar. sen konuşursan susturmaya çalışırlar. "hayır o böyle olmalıydı" derler en çokta. haklılardır çünkü her konuda. her çeşit insan türü yaşamıyor mu zaten şu dünyada. karşılaştığında canını sıkmaya yetecek olan insan da yaşıyor, göz göze geldiğinde yaşadığına minnet ettirecek olan da... ama gece öyle mi. herkes uyumuş, sen kendinle bir başınasındır ya; şimdi kara kara düşünüp canını sıkacak olan da sensin, "iyiki yazıyorum" deyip yaşadığına minnet ettirecek olan da...

mesaj gönder