1. türkiye'yi göz önüne alırsak, insanlar; okumuyorda, gezmiyorda. "çok okuyan mı bilir? çok gezen mi?" sorusuna tepki olarak doğmuşuz resmen. şimdi böyle bir durumda kütüphaneler kapatılmış çok mu diyorum. kimin umrunda ki? öyle çokta üzülen olmadığını düşünüyorum. arkadaşlar, peki bu insanlar nasıl bilgi ediniyor hayatlarını idam ettirebilmek için. gerçekten merak ediyorum. televizyon izleyerek mi? yalan yanlış haberleri takip ederek mi? ondan bundan bilgi edinme yolu da örnek verilebilir. ama nereye kadar böyle? mesela bir insan düşünün, aklının başına erdiği zamandan, ölümüne kadar olan süreçte; yanlışlarının, doğrularından daha fazla olduğunu.. direk bizim ülkenin insanları aklıma geliyor benim. ne için yaşadın diye sormazlar mı insana? sormazlar tabii.. herkesi ilgilendiren, cennete gidip gitmediğidir çünkü. kendisini de yaşamı boyunca hep bu ilgilendirir. gerek duymuyoruz okumaya, ufkumuzu genişletmeye. çünkü bize inandırılan, yaşayamadıklarımızı başka bir yerde yaşayabileceğimizdir. önemsemiyoruz bu dünyayı haliyle. önemsemeyeceğiz de. iyi bok yiyoruz.

    not: biraz daha uzatsam, cem yılmaz'ın arog'taki repliğine bağlayacaktım: "gelişemiyoruz, gelişemiyoruzzz!" ama durum gerçekten böyle.

mesaj gönder