uzun yıllardır takip ettiğim ama bu takiplerin yüzde doksanının sadece okumakla geçtiği, ya da yetindiğim, web sitesi.

ekşi sözlük'ü, hiçbir zaman "benim" diye nitelendirmedim, "evim", "yuvam", "kolum", "kanadım" vs durumu hiç olmadı. çünkü yazmıyor, sadece okuyordum. severek takip ettiğim bir dizinin bölüm sonunda heyecanla açtığım yerdi orası. veyahut sinema salonundan çıkıp eve geldiğimde ( ki akıllı telefon falan hak getire o aralar ) hemen açıp yorumları okuduğum farklı bir oluşumdu. kim benimle aynı şeyi yazmış ya da ben onların dediklerini yakalamış mıyım, bakardım. ekşi sözlük'e yazmak, bir şeyler karalamak zordu. hem kendimi bu noktada göremeyişim hem de yorum okumayı sevdiğimden senelerce hiç üye olmadım. sadece "kutsal bilgi"mi alıp çıktım.

içlerindeki yazarları ve kaynayan kazanı hiç bilmem. dediğim gibi, bilgimi alır, köşeme çekilirim. çünkü onlar gibi yazmak nedir bilemem.

gün geldi, çaylak olarak takıldım orada. ilham aldım. ekşi sözlük tarzında forum kurdum. ekşi gibi özgür ve farklı bir yapı oluşturmak istedim. topu topu 250 üyenin olduğu, bunların da yüzde seksen-doksanının aktif olmadığı bir forumdu. yapılan yorumlar ve üyelerin özgür bırakılmasından dolayı alexa denen site ölçme ve değerlendirme merkezinde forum, türkiye'deki siteler arasında ilk yüz bini zorlar hatta birkaç kez de yüz bin bandında seyretti. derken üyelerin tavan yapan egoları sayesinde, kapattım. aradan biraz zaman geçtikten sonra, aynı başarı için sözlük klonlarından birini açtım. onda daha da beter çuvallayıp, bir senenin domain ve hosting parası bittikten sonra bir daha açılmaması için kilit vurdum.

şimdi bayram değil seyran değil, ben bu iki örneği niye verdim? ekşi, birçok insana olduğu gibi bana da ilham kaynağı olmuş, bir şeyler yapmamı zorlamıştı çünkü. ben ssg ya da kanzuk, onları tanımam. ssg döneminde de yazmadan okuyordum kanzuk zamanında da. bence ekşi'nin en kötü tarafı sürekli değişime uğramamasıydı. buna alışan yazarların şimdiler de kazan kaldırması, direnişi büyütmesi normal. çünkü ortada yeni ve en önemlisi de insanların huzursuz olduğu bir durum var. (bkz: antik'i verin bu iş huzur içinde çözülsün) kanzuk ve yönetimi ne yapıyor? sallamıyor. ama belki de sallamamakla hatanın en büyüğünü yapıyor.

yeni görünüm ile alakalı bir entry'sini okumuştum geçenlerde, sürekli değişim olmadığı için insanlar tepki veriyor diye. ve artık ara ara değişim olacak minvalinde kesin bir mesajdı. gelenekçi insanlar bundan hoşlanmadı. hoşlanmazlar da. yenilikçi insanlar ise destek verdi. ancak ne olursa olsun hem sözlük hem de üyeler büyük yara aldı. sözlük'ün yarası herkesce malum, yazarların yarası ise binlerce entry silme ve yeni mekan arayışı oldu. bu kadar zıt durumların olması tamiri zor olan yere sürüklüyor siteyi. yarın bir gün, ekşi sözlük iflas edip kapansa, üzülür müyüm? hayır. burukluk olur mu? belki. çünkü yukarılarda da bahsettiğim gibi orası benim için bir şeyler öğrenmek, benim gibi düşünenleri bulup okumaktı. aidiyet duygusunu yaşayan yüzlerce yazar var orada. ne olursa onlara olur. başından beri takip eden insanlar onlar. birazcık empati iyidir herkes için. umarım yazar ve yönetim olarak iki tarafta gereken önemi verir bu konuda.

son olarak; bir an önce her şeyin düzelmesi dileğiyle...