1. ingilizce ve almanca üzerine konuşmak istediğim hede.

    kağıt üzerinde ingilizce ile tanışıklığımız 4. sınıfa dayanmaktadır. anadolu lisesi müfredatı gereği 1. sınıfta haftada 10, kalan yıllar da ise 4 saat zorunlu ingilizce derslerine maruz kaldım. tabii bu yıllar arasında hepimizin bir şekilde, belki bir arkadaşı aracılığıyla tanışıklığının bulunduğu chatroullette ve omegle gibi platformlarda da şansımızı denemedik değil.

    ingilizceyi ilk zorunlu kullanışım bir yurtdışı seyahatinde gerçekleşti ve o ana kadar çok bariz olan fakat ülkenin mevcut hali yüzünden farkedemediğim, ingilizcemin yetersiz olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldım.

    kişisel görüşüm şudur ki maalesef bilkent, koç, sabancı gibi özel üniversiteler dışında alınan hazırlık eğitimi hiçbir derde derman olmamaktadır. buradan kendimizi ifade edemeyeceğimiz ya da dersleri takip edemeyeceğimiz anlamı çıkartılmamalıdır. hayat bir şekilde devam ediyor fakat kendimizi ana dilimizde ifade ettiğimiz gibi edemeyişimiz, uzun süreli seyahatlarde önemli bir problem olarak karşımıza çıkabilmektedir. misal 4. sınıftan beri "how are you?"," what's up?" gibi ifadelerle selamlaşmayı öğrenen ben gibi "what are you up to?" sorusu karşısında mavi ekran verebilirsiniz. bu yüzdendir ki mutlaka, kata, zinhar yurt dışında bu dilin konuşulduğu ülkeler de bir süre bulunmak çok önemli. bu ülkeler tabii o dilin, ana dil olarak konuşulduğu ülkeler ise tadından yenmeyecektir. çünkü italya, ispanya ya da benzer ülkelerdeki durumda bizimkinden çok parlak değildir.

    tabii ki bazı arkadaşlar "ya arkadaş hepimizin yurt dışına çıkacak durumu mu var? " diyebilir. unutulmamalı ki, erasmus+ öğrenci değişimi, gönüllülük hareketi ya da gençlik değişim programları bu probleme kısmen çare olabilir. bir şansı denemekte fayda var bana çıkmaz demeyelim.

    gel gelelim ülkede kalan arkadaşlar neler yapabilir. benim toefl' a hazırlanırken farketttiğim noktalardan biri, kendimi sözlü olarak rahat ifade edebilirken, yazarken aynı oranda rahat olmadığımı görmemdi. writing üzerine daha çok çalışma yaptıkça reading ve speaking başlıkları altında daha rahat hissetmeye başladım. bence bol bol writing çalışması yapmak oldukça yardımcı olacaktır. bu çalışmalar, o gün geçen bir olayı özetlemek olabileceği gibi, izlediğiniz herhangi bir dizinin özetini yapmak ya da bir düşüncenizi yazıya dökmek olabilir. listening için özellikle ted talks' ın çok faydalı olacağını söyleyebilirim. özellikle akademik ingilizce ile haşır neşir olacak arkadaşlarımız için çok güzel bir kaynak teşkil etmektedir. bunun dışında toelf sınavına hazırlanacak arkadaşlar "cambridge preparation for the toefl test" kitabını ya da "barron's" un toefl denemelerini kullanabilirler.

    almanca için tek söyleyebileceğim "das leben ist zu kurz um deutsch zu lernen."

mesaj gönder