1. ateistler neden bütün dinleri yalayıp yutmuş, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmesi gerekiyormuş gibi lanse ediliyor anlamıyorum. yani sonuçta bir müslüman ateşe tapmıyorsa o inancı, felsefeyi öğrenip yanlış olduğunu düşündüğü için değil, hiçbir zaman doğru olduğuna inandırılmadığı için tapmıyor.

    yani ben elime alıp kuran'ı, incil'i, tevrat'ı okuduysam bu beni bağlar ancak bunların doğru olmadığını düşünmem için en ince ayrıntısına kadar ezberleyip hatta içinde yazanları çarpıtacak, verdiği mesajı değiştirecek ve yanlış anlaşılmasına neden olacak yorumlara kadar incelemem mi gerekir? kusura bakmayın ancak kibritimi yakarsınız. caminin imamını tevrattan bir parça okuyup kurandan bu diyerek trolleyebileceğiniz bir ülkede böyle bir şeye ihtiyaç yok.

    bir de şu saygı meselesi var. adam geliyor, senin kutsal saydığın her şeye küfrediyor, hepsini öldürmeli, bir erkeğe 4 kadın düşmeli, ateistler ibne şerefsiz orospu çocuğu haysiyetsiz gibisinden saçma salak laf ediyor. sonra da sen de yalan olduğunu düşününce saygı göster diyor. ancak şöyle bir olay da var, ideolojilere, inançlara, kavramlara saygı gösterilmez. yani sen gidip de insanın kendi kendisinin yarattığı bir şeye saygı gösteremezsin. bu açıkçası buzdolabına saygı duymak gibi geliyor bana.

    saygıyı ancak ama ancak kişilere duyabilirsin. yoksa ipimde değil dinler, onlara inanan kişilere saygı duyabiliriz ancak, e o adam da gelip bana küfrederse neye saygı duyayım?
  2. basit insanlar tanrıya karşı olan hırs ve kinleri yüzünden ateist olurlar. ahmak insanlar özendikleri için ateist olurlar. vizyon sahibi insanlar araştırdıkları ve akıllarını kullandıkları için ateist olurlar.
  3. yapılan bir araştırmanın sonuçları:
    türkiye ’de dindar olduğunu söyleyenler yüzde 79 çıktı. yüzde 13’lük bir kesim ise ‘dindar değilim’ cevabını verdi. türkiyeli ateistlerin oranının yüzde 2 olarak görüldüğü araştırmada kendisini din konusunda herhangi bir şekilde tanımlamayanların ya da soruya cevap vermeyenlerin oranı yüzde 6 oldu.
    " kendisini din konusunda herhangi bir şekilde tanımlamayanları" da sayarsak %8 hiç fena rakam değil doğrusu
  4. ateizm humanizmdir. ateist kişi insan beyninin yüceliğini görür, değer verir. fakat insanoğlu yönetilmeyi hep sevmiştir, yüzyıllar boyu her toplumda yaşanmış ve halen çoğunda yaşanmaya devam eden diktatörlük veya günümüzde sözde demokratik temellere dayandırılmış dikta rejimlerine karşı çıkılamamasının sebebi yönetilme arayışıdır. dinlerin çıkışı da budur zaten. ateist kişi, kendi yarattığı şeye tapmanın, ibadet etmenin, tamamen psikolojik etkenlerden kaynaklandığını bilir. kısaca saygı duyulası bir şeydir ateizm, şimdiyi görüp, şimdiyi yaşamaktır.
  5. geçenlerde god delusion'ın orijinal baskısını ıvır zıvır satan bir sokak sergisinden 3 liraya aldım ya la! dawkins'in kaba bir ateist olduğu görüşüne katılırım. din basitçe bir afyon değil elbette, kalpsiz bir dünyanın kalbi aynı zamanda. insanları sadece uyuşturmuyor, acılara zorluklara katlanmalarını da sağlıyor öte yandan. onlara bir perspektif, bir dünya görüşü, bir hayat tarzı temin ediyor. dinler aslında ilk ideolojilerdir. belli başlı dinlerin mezopotomya havzası etrafında belli bir coğrafyada ortaya çıkıp yayılması tesadüf değil. bunu ilk büyük sulama sistemlerinin kurulmasından, büyük çaplı tarımdan, neolitik devrimden ayrı düşünemeyiz. neyse, yine de bir enerji var gibi lan çok da kasmak iyi değil gibi :)
    mutlu
  6. iddia edilenin aksine "inancsizlik da bir inanc" degildir (#10296) . inancsiz bir kisi her an saldiriya hazir bir kaplan gibi pencelerini cikarmis beklemektedir surekli. inananlar inandiklari şeylere toz kondurmaz, sorgulanmasina tahammul edemezken, inancsizlar 2+2 isleminin sonucunu soylerken bile ezberden "4" demez, icinde bulunulan sartlarin farkli bir sonuc getirmesi ihtimalini gozden gecirir de ona gore cevap verir.

    inanc sistemleri once sarsilmaz bir kabullenme gerektirir. o yuzden imanin sartlari diye bir sey var ya zaten. oysa inancsizlik oyle birseydir ki, "acaba"lar, "lan yoksa" lar durmadan doner dusunce dunyasinda. zaman gelir, "hic birseye inanmiyorum diyorum ama bu dedigime kendim inaniyor muyum?" diye icinden cikilmaz dongulerde bulursun kendini.

    inanclarin gerektirdigi malum sartlarin aksine, inancsizlik sadece calisan bir beyin gerektirir.

    o yuzden belki de, zordur inancsiz olmak...
  7. bazı insanların din diyerek yanlış nitelediği inanış tarzıdır. şöyle ki:

    kellik, bir saç rengi değildir.
    pul biriktirmemek, koleksiyon yapmak değildir
    çıplak olmak da bir giyim tarzı değildir
  8. tanrıyı "reddetmek" ile uzaktan yakından alakası olmayan, köklü bir düşünce tarzıdır.
    reddetmek, her şeyden önce "var olan bir şeyi, bir nesneyi, fikri, akımı, kavramı kendine uygun kabul etmemek, uygun bulmamak" tır. evlatlık reddedilir, bir teklif reddedilir. bir para reddedilir. dikkat ederseniz bunlar "var" dırlar.
    bir ateist asla tanrıyı reddetmez. bir ateist, tanrının "olmadığını" söyler. ateizm, tanrının varlığını çürütmekle bir saniye dahi harcamaz ; bilakis tanrının yokluğu üzerine fikir inşa eder ve bunun felsefesiyle uğraşır. bir şeyin varlığı ispat gerektirir çünkü, yokluğu değil. olmayan bir şeyi ispata gerek yoktur. örnek olarak sizlere "uçan bir inek var" dersem, bunu ispat etmekle "ben" mükellefimdir. siz ise durduk yere bu uçan ineğin yokluğunu kanıtlamak zorunda olmazsınız. çünkü "yok" halde olmak, zaten hiçbir iz veya ipucuna bağlı olmamak demektir. fakat gelin görün ki ateistler, başından beri yokluğunu izah etmeye çalıştıkları bir şeyin "yokluğunun" ispatı ile sorumlu tutulmaktadırlar.
    (bkz: tanrı yoksa kanıtla o zaman) gibi...

    bir aforizmayı pek severim. "sözleriniz kaderiniz olur." ince ayrımı farketmezseniz, büyük hatalara düşersiniz. ateizm tanrıyı reddetmez. hele hele kesinlikle yok saymaz. çünkü yok saymak "var olanın yokluğunun farz edilmesi" dir. ateizm var olan bir kutsalı görmemek, onu yok etmek gibi gülünç çabalara düşemez. düşmemelidir. hele ki bir ateiste bunun ispatının sorulması, aksine muhatabın idrak, felsefe ve sistematik bir düzen ile konuşabilme yetilerini ortaya çıkarmaktadır.
    ateizm tanrıyı reddetmek falan değildir. ateizm, tanrıyı yok saymak, görmezden gelmek, sevmediği için inanmamak gibi gülünç şeyler asla değildir.
    ateizm, tanrıların ve onlara bağlı inanç sistemlerinin özünü anlamak, bu sektörün arkasındaki gerçeği görebilmektir.
    ateizm zihnin her şeye mantıkla yaklaşabilmesini mümkün kılabilmektir.
  9. eğer gözlerimizin neden böyle olduğunu açıklayan evrim teorisini kabul etmeyecek seviyede dininize bağlıysanız, geçmiş olsun, sizinle tartışacak bir şey yok.

    evrim olabilir tamam ama evrendeki bütün bu madde nereden geldi, dahası evren nereden geldi, sonu var mı, büyük patlama nasıl oldu vb sorular kafanızı kurcalıyorsa, buna ilişkin ateist tavır genelde şöyledir: bilmiyoruz. ancak bilmememiz bir tanrı varsayımını gerektirmez. modern tanımına göre tanrı, yaratılmayan ve yaratandır. halbuki ockham'ın usturası prensibi gereği "yaratılmayan ve yaratan" olma özelliği doğrudan evrenin kendisine bahşedilmelidir. çünkü yaratılış gizemini açıklamak için özne sayısını arttırmanın herhangi bir gerekçesi yoktur. evren yaratılmayan ve yaratandır. ilk ve son yaratıcıdır.

    evrenin yaratılışa yön verecek şekilde bilinç ve iradesinin olmadığı itirazı gelebilir. ama evrenin buna sahip olmadığından emin olabilir miyiz? şöyle düşünelim: dünya'yı o yarattı ve ilk insanı da. esasında bugüne kadar dünyaya gelen peygamberlerin hepsini evren yarattı. hatta muhammed'in nöronlarında kimyasal tepkimeler oluşturan ve o şekilde konuşmasını sağlayan maddeler de evrenin parçasıydı. kim bilebilir ki her şeyimizi oluşturan elektronların, protonların, kuarkların ve diğer parçacıkların, ulvi amaçlarına ulaşmak için yavaş ama sabırlı bir çalışkanlıkla didinip durmadıklarını?

    tamam son kısmı şakaydı :)
  10. dünyanın koca bir bok çukuruna dönmesine sebep olmuş tüm dinci yobazları davet etmek istediğim başarılı felsefi akım.