1. ateizm, var olanları, varoluşu metafizik yöntemlerle açıklamaya karşı çıkan bir düşünüş biçimi. bazıları ateizm de bir inanç sistemidir der mesela, bence bir inanç sistemi değil bu, ateistler körü körüne bağlanıp da iddiada bulunmaz sadece açıklama biçiminde inançlara ve ruhani şeylere yer vermemeyi tercih ediyorlar.

    mesela ateistler için tanrıtanımaz derler bence bu ifadede de sıkıntı var. inanç tanımaz kimseler bunlar. tanrıtanımaz demek için ateistin tanrıyı bilip sonra reddetmesi durumu var. halbuki durum bu değil, varlığın açıklanış şeklinde bir tanrısallık aramamak olarak görüyorlar.

    ateizm en belirgin özelliği tanrıyı kesin olarak reddetmesidir. bu düşünüş biçimi bu baskın ifade nedeniyle inanç gibi algılanıyor olabilir.

    ayrıca;(sonradan dolacak allahın izni ve inayetiyle)

    (bkz: teizm) müdahaleci tanrı
    (bkz: deizm) müdaheleci olmayan tanrı, edit: @zgrkk uyardı, bazı deist görüşlerde tanrı elçi vasıtasıyla olmasa da doğrudan insan insanla iletişim kurabilir görüşü de bulunmaktaymış.
    (bkz: panetizm) doğa= tanrı
    (bkz: panenteizm) tanrı doğa ve kendinden de aşkın varlık
    (bkz: agnostizm) biz bilemezük.
    abi
  2. geçenlerde god delusion'ın orijinal baskısını ıvır zıvır satan bir sokak sergisinden 3 liraya aldım ya la! dawkins'in kaba bir ateist olduğu görüşüne katılırım. din basitçe bir afyon değil elbette, kalpsiz bir dünyanın kalbi aynı zamanda. insanları sadece uyuşturmuyor, acılara zorluklara katlanmalarını da sağlıyor öte yandan. onlara bir perspektif, bir dünya görüşü, bir hayat tarzı temin ediyor. dinler aslında ilk ideolojilerdir. belli başlı dinlerin mezopotomya havzası etrafında belli bir coğrafyada ortaya çıkıp yayılması tesadüf değil. bunu ilk büyük sulama sistemlerinin kurulmasından, büyük çaplı tarımdan, neolitik devrimden ayrı düşünemeyiz. neyse, yine de bir enerji var gibi lan çok da kasmak iyi değil gibi :)
    mutlu
  3. Tanrının varlığı yada yokluğu açıkçası beni ilgilendirmiyor. iyiliği ödül almak için değil yardımsever olduğum için yapıyorum. görünmeyen ama var olduğu iddia edilen bir güçten korkmak ve beni cezalandırmasın diye iyilik yapmak, çıkar için arkadaşını kullanmak gibi geliyor.

    kuran-ı kerimin türkçe mealini ( farklı kaynaklardan ) birçok defa okudum. ancak mantık içermeyen ve çelişkili birçok ayetlerle karşılaştım ve ondan sonra inancım azalmakla kalmadı tamamen bitti.

    bu duruma gelmek öyle ha deyince olmadı. defalarca reddettim ''bu kadar insan yanılıyor olamaz'' dedim. ancak şüphe kafamdan hiç gitmedi. bence eğer varsa bile şüphe ile inanmak tanrıyı reddetmekten farksızdır.

    bazılarımız için inanmaya devam etmek sadece şüphede oldukları için veya bir umut ''bu hayatta istediğim gibi yaşayamadım belki öbür tarafta istediğim gibi yaşarım'' demek. tabi inanmak veya inanmamak kimseyi kötü yapmaz, sizin ahlakınız, kişiliğiniz ve nasıl davrandığınız sizi belirler.

    ve son olarak evrimi en azından reddedenler için söylüyorum. bu video size birçok gerçeği gösterebilir. tabi evrimin bir gerçek olması tanrının olmadığı anlamına gelmez orası da ayrı bir durum.
  4. bir deist olarak;

    ateizm de tanrı yoktur aslında tanrıyı düşünmek için bir sebep yoktur. herşey rastlantı sonucu olmuştur. kanısı hakimdir.

    şöyle mantığımızla biraz düşünürsek;

    ateistler ; evreden yola cıkarak mantık ve akıl yolu ile tanrının yokluğuna işaret etmeye çalışıyorlar.
    deistler/teistler/panenteistler ; evrenden yola çıkarak mantık ve akıl yolu ile tanrının varlığına işaret etmeye çalışıyorlar.

    bir şeyin yokluğunu veya varlığını savunabilmen için kanıt göstermen gerekir. bu bu nedenden dolayı yoktur diyebilmelisin. ateisler tanrının yokluğunu işaret etmeleri için evrenin her köşesine bakmaları gerekmektedir. ama bugünü geçin önümzdeki bir kaç yüzyıl için imkansızdır. (bkz: big bang) sürekli genişleyen bir evren olduğu kesin. deist/panenteist/teistler için işler daha kolaydır. tanrının varlığının bir sürü kanıtı mevcuttur -dinleri pek kale almıyorum, teistler için allah kelamı olduğunu düşünmüyorum-

    (bkz: teizm) tanrı evreni ve zamanı yarattı, kuralları koydu, sürekli hayatımıza müdahele ediyor. ona dua falan ederiz.
    (bkz: deizm) tanrı evreni ve zamanı yarattı, kurallarını koydu kürsüsüne oturdu, atıl bir nevi emekli oldu düşüncesi
    (bkz: panteizm) üstü kapalı ateizm, tanrı yoktur diyemiyorda evren tanrının bir parçası ayrı olamaz düşüncesi
    (bkz: panenteizm) vahdet-i vucud tanır çift kutupludur, hem içerde hem dışarda, hem içkin hem aşkındır. panteist gibi hersey tanrıdır demez de hersey tanrıda'dır. ruhlarımız tanrının bir parçası eninde sonunda ona geri dönecektir. (bkz: big bang) - sonunda evrenin ezeli ve ebedi olmadığını biliyoruz. bizim gibi evrende ölecek
    (bkz: ateist) tanrıyı düşünmeye gerek yoktur, akıl ve mantık yolu ile tanrıya ulaşılmayacagını savunur
    (bkz: agnostizm) bilinemezcilik, tanrı vardır yada tanrı yoktur sorusu karşısında bunun akıl ve mantık ile açıklanamayacagını savunurlar ama içlerine herzaman tanrı sorunsalı alehte yada lehte daha ağır basar.

    şimdilik bu kadar daha detaylı şekilde daha sonra açıklama yapabilirim.
  5. tanrı adına işlenen cinayetlerin sayısı, şeytan adına işlenenlerden çok daha fazladır...erica jong
    ^:söylemek istediklerim bu kadar^
    r2-d2
  6. tanrıyı "reddetmek" ile uzaktan yakından alakası olmayan, köklü bir düşünce tarzıdır.
    reddetmek, her şeyden önce "var olan bir şeyi, bir nesneyi, fikri, akımı, kavramı kendine uygun kabul etmemek, uygun bulmamak" tır. evlatlık reddedilir, bir teklif reddedilir. bir para reddedilir. dikkat ederseniz bunlar "var" dırlar.
    bir ateist asla tanrıyı reddetmez. bir ateist, tanrının "olmadığını" söyler. ateizm, tanrının varlığını çürütmekle bir saniye dahi harcamaz ; bilakis tanrının yokluğu üzerine fikir inşa eder ve bunun felsefesiyle uğraşır. bir şeyin varlığı ispat gerektirir çünkü, yokluğu değil. olmayan bir şeyi ispata gerek yoktur. örnek olarak sizlere "uçan bir inek var" dersem, bunu ispat etmekle "ben" mükellefimdir. siz ise durduk yere bu uçan ineğin yokluğunu kanıtlamak zorunda olmazsınız. çünkü "yok" halde olmak, zaten hiçbir iz veya ipucuna bağlı olmamak demektir. fakat gelin görün ki ateistler, başından beri yokluğunu izah etmeye çalıştıkları bir şeyin "yokluğunun" ispatı ile sorumlu tutulmaktadırlar.
    (bkz: tanrı yoksa kanıtla o zaman) gibi...

    bir aforizmayı pek severim. "sözleriniz kaderiniz olur." ince ayrımı farketmezseniz, büyük hatalara düşersiniz. ateizm tanrıyı reddetmez. hele hele kesinlikle yok saymaz. çünkü yok saymak "var olanın yokluğunun farz edilmesi" dir. ateizm var olan bir kutsalı görmemek, onu yok etmek gibi gülünç çabalara düşemez. düşmemelidir. hele ki bir ateiste bunun ispatının sorulması, aksine muhatabın idrak, felsefe ve sistematik bir düzen ile konuşabilme yetilerini ortaya çıkarmaktadır.
    ateizm tanrıyı reddetmek falan değildir. ateizm, tanrıyı yok saymak, görmezden gelmek, sevmediği için inanmamak gibi gülünç şeyler asla değildir.
    ateizm, tanrıların ve onlara bağlı inanç sistemlerinin özünü anlamak, bu sektörün arkasındaki gerçeği görebilmektir.
    ateizm zihnin her şeye mantıkla yaklaşabilmesini mümkün kılabilmektir.
  7. bir tanrıya ihtiyaç duymama durumudur.

    insan toplumları kendi gelişimleri içerisinde kendi ahlaklarını, kendi kültürlerini oluştururken dinlerin boyunduruğundan kurtulup ilerledikçe, dinlerin kendisinin de boşluğunu fark ediyorlar.

    dahası, ahlakın evrim süreci içerisinde oluştuğuna dair ciddi emareler var. nitekim dinlerin olmadığı dönemde de, dinlerin ulaşmadığı yerlerde de ahlakın olduğuna dair birçok emare var. dahası, sosyal hayvanlarda ahlakın çeşitli biçimleri olduğuna dair birçok veri elimizde mevcut.

    dolayısıyla ahlaklı olmak için artık bir dine ihtiyacınız yok!

    sadece cennette bakire huri sikip ırmaklardan şarap içmek için iyilik yapmanıza gerek yok.

    artık cennette arsa satan şarlatanlara ihtiyacınız olmadığı gibi, cennette vaadedilen köşkün mertebesini yükseltmek için arapların inşa ettiği yapıların etrafında dönmek zorunda değilsiniz. ya da bir ruhban sınıfı beslemenize gerek yok!

    sadece kendi doğanızı uygulayın yeter.

    hem belki evrensel ahlaka ulaşma yolunda çocuk tecavüzüne sessiz kalmak zorunda kalmazsınız. burada sadece karaman'da patlayan skandaldan bahsetmiyorum; benzer bir kepazelik daha birkaç yıl önce kardinallerden patladı.

    hem belki ahlaklı olmak için kadını ikinci sınıf insan sayıp, 50-100 dolara 14 yaşında kızların köle pazarında satılmasını "helal" saymak zorunda kalmazsınız.

    hem belki sizin dininizden olmayanı öldürmek gibi emirlere itaat etmenize gerek kalmaz.

    hem belki devlet televizyonunda canlı bomba olmayı övmek zorunda kalmazsınız. kendisini insanların içinde "patlatarak" diğerlerini öldüren sapıklardan biri olma ihtimaliniz azalır.

    hem belki din ve hatta mezhep savaşlarında "şehit" olmaktan kurtulur, barış dolu bir dünyada yaşama şansı bulursunuz.

    daha gider bu, uzatmayayım.

    kendi ahlak anlayışını akılla, bilimle bulmak isteyen insan yoludur.

    https://www.youtube.com/watch?v=QKPrXlkRtpQ
  8. ateistler neden bütün dinleri yalayıp yutmuş, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmesi gerekiyormuş gibi lanse ediliyor anlamıyorum. yani sonuçta bir müslüman ateşe tapmıyorsa o inancı, felsefeyi öğrenip yanlış olduğunu düşündüğü için değil, hiçbir zaman doğru olduğuna inandırılmadığı için tapmıyor.

    yani ben elime alıp kuran'ı, incil'i, tevrat'ı okuduysam bu beni bağlar ancak bunların doğru olmadığını düşünmem için en ince ayrıntısına kadar ezberleyip hatta içinde yazanları çarpıtacak, verdiği mesajı değiştirecek ve yanlış anlaşılmasına neden olacak yorumlara kadar incelemem mi gerekir? kusura bakmayın ancak kibritimi yakarsınız. caminin imamını tevrattan bir parça okuyup kurandan bu diyerek trolleyebileceğiniz bir ülkede böyle bir şeye ihtiyaç yok.

    bir de şu saygı meselesi var. adam geliyor, senin kutsal saydığın her şeye küfrediyor, hepsini öldürmeli, bir erkeğe 4 kadın düşmeli, ateistler ibne şerefsiz orospu çocuğu haysiyetsiz gibisinden saçma salak laf ediyor. sonra da sen de yalan olduğunu düşününce saygı göster diyor. ancak şöyle bir olay da var, ideolojilere, inançlara, kavramlara saygı gösterilmez. yani sen gidip de insanın kendi kendisinin yarattığı bir şeye saygı gösteremezsin. bu açıkçası buzdolabına saygı duymak gibi geliyor bana.

    saygıyı ancak ama ancak kişilere duyabilirsin. yoksa ipimde değil dinler, onlara inanan kişilere saygı duyabiliriz ancak, e o adam da gelip bana küfrederse neye saygı duyayım?
  9. yaratıcı bir güç olabilir,olmayabilir de. bunu şu anki algı ve gözlem yeteneğimiz ile bilmemiz mümkün görünmüyor. bu hız ile gelişmeye devam edersek bir kaç yüzyıl sonra yaratıcı yada tanrıya ulaşacağımızı düşünüyorum. olasılıklar o kadar fazlaki mantıklı bir teori kurmak imkansız. gelişmiş bir türün fen bilgisi ödevi bile olabilir koca kozmoz. ayrıca bu düşünce sistemi ile hangi izm grubuna girdiğimi de merak etmiyor değilim,bilenler aydınlatırsa sevinirim.