-
rüzgârdan açılsa kapım bir anda,
kara haber gelmiş gibi ürkerim.
sanki gemilerim battı ummanda,
paramparça oldu gökte ülkerim.
ne acı, kaybetmek için sahiplik!
ölümlüyü sevmek, ne korkulu iş!...
hayat mı, püf desem kopacak iplik,
çıkmaz sokaklarda varılmaz gidiş -
çın, çın, on iki hece,
çaldı bir eski saat.
on ikide her gece,
bana diyor ki, saat:
dün, bugün, yarın, siz, biz,
bu yayın içindeyiz;
onu yüzyıl sayın siz.
ömür on iki saat..... -
"bayım; bu gişleriniz
beni şair, sizi şiir yapacak."
(bkz: didem madak) -
ben şairim, gaibi kurcalayan çilingir;
canlı cenazelerin başında münker-nekir.. -
"sana büyük caddelerin birinde rastlasam
elimi uzatsam tutsam götürsem" -
elimde sükûtun nabzını dinle.
dinlede gönlümü alıver gitsin!
saçlarımdan tutup kör gözlerinle,
yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
yürü gölgen seni ugurlamakta,
küçülüp,küçülüp kaybol ırakta.,
yol tam dönerken arkana bak da,
köşede bir lahza kalıver gitsin!
ümidim yılların seline düştü,
saçının en titrek teline düştü,
kuru yaprak gibi eline düştü,
istersen rüzgara salıver gitsin! -
“sevdiğim insanlara
kızabilirdim,
eğer sevmek bana
mahzun durmayı
öğretmeseydi.” -
âlemin küfre göre, hem başı, hem sonu "hiç"....
"iki hiç" arasında varlık olur mu hiç?... -
"(...)kar yüklü yağmur yüklü
kalbim gibi
keder yüklü
bir tren
durmaksızın geçer
o böyle bir akşam böyle bir trene
bineceğini düşler
ben
böyle bir akşam böyle bir trenden
ineceğimi
avunuruz." -
herkes seni sen zanneder.
senin sen olmadığını bile bilmeden,
sen bile..
seni ben geçerken,
derim ki,
saati sorduklarında;
onu ”o” geçiyordur.
kimse anlam veremez.
tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
ettirmek istiyor musun demezler.
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
zamanı durdururum yüreğimde,
sensiz geçtiği için,
akrep yelkovana küskündür.
şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
bil ki akrep yelkovanı geçerse,
atan bu yüreğim durur.
bırak bozuk kalsın, hiç değilse;
bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
turgut uyar