• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.75)
yüzyıllık yalnızlık - gabriel garcia marquez
"yüzyıllık yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. yüzyıllık yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. yüzyıllık yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."
(tanıtım bülteninden)
  1. sarı kelebeklerin bu kadar hüzünlü olmasına sebebi kitap.

    !---- spoiler ----!

    “o gece mauricio babilonia, son birkaç aydır süregeldiği gibi akreplerin ve kelebeklerin arasında her gece sevgiyle ürpererek, çırılçıplak kendisini bekleyen meme'nin yanına girebilmek için banyonun kiremitlerini sökerken, nöbetçi onu vurdu. belkemiğine saplanan kurşun, onu ömür boyu yatağa bağladı. iyice yaşlandıktan sonra, hiç sesini çıkarmadan, hiç sızlanmadan, sevgisine bir an bile ihanet etmeden anıların acısı ve bir an rahat vermeyen sarı kelebekler arasında tek başına öldü. herkes onu bir tavuk hırsızı olarak tanımış ve toplumun dışına itilmişti.”

    !---- spoiler ----!

    !---- spoiler ----!

    “meme kıza elini verdi ve peşinden gitti. fernanda onu son kez, rahibe adayına ayak uydurmaya çalışırken gördü. sonra manastırın iç avlusuna açılan demir kapı üzerine kapandı. meme hala mauricio babilonia'yı, makine yağı kokusunu ve başının üzerindeki sarı kelebeklerden oluşan haleyi düşünüyordu. çok uzun yıllar sonra, krakow'un kasvetli bir hastanesinde, adı değişmiş, saçları kazınmış ve tek sözcük konuşmamış olarak bir sonbahar günü ölünceye dek hep mauricio babilonia'yı düşünecekti.”

    !---- spoiler ----!

    fernanda del carpio senden nefret ediyorum, en nefret ettiğim kitap karakterlerinde ilk üçe oynarsın.

mesaj gönder