• izledim
    • izliyorum
    • izlemek istiyorum
  • youreads puanı (7.00)
parmaklıklar ardında - nisan akman
sinop cezaevi kadın koğuşundaki mahkûmlar ve idare arasında yaşanan olayların anlatıldığı bir dizi.


  1. yıllar sonra çekilen ve yine bir kadın hapishanesini işleyen avlu gibi yabancı bir yapımdan uyarlamaydı, ancak avlu orijinalinin her türlü dekorunu aynen kopyalarken (cezaevi dekorundan görevlilerin kıyafetlerine kadar) parmaklıklar ardında ülkenin en ünlü hapishanelerinden eski sinop cezaevinde çekiliyordu. keza kılık kıyafet ve eşyalar da aslına daha uygundu. yine de feride çiçekoğlu gibi cezaevinde uzun süre yatmış, uçurtmayı vurmasınlar gibi bir kült ortaya koymuş bir senaristten daha iyisi beklenirdi.

    !---- spoiler ----!

    ilk bölümde, kendisine şiddet uygulayan kocasını öldüren suzan'la (devin özgür çınar) beraber hapishaneye girer, çıplak aramadan geçip koğuşa gireriz. bu sezonda daha çok koğuş ağası nur ana (selda alkor), ötenazi hükümlüsü hayriye hemşire (serra yılmaz), koğuşun refüzesi aliye (yelda reynaud), ülkücü abisinin suçunu üstlenip hapse giren perihan (müfide inselel olduğunu ancak jenerikte görünce anlayabilmiştim), üçkağıtçı filiz (başak daşman), çocuk katili olduğu için işkence gören zehra, aşiret kızı beray gibi isimler öne çıkmıştı. ayrıca herkesi ezen kendisi de annesince ezilen başgardiyan gülten (zehra alptürk) beray'la beraber olunca hayatı değişen gardiyan cengiz (ogün kaptanoğlu - oktay kaynarca'ya benzetilirdi o dönem), iyiliksever doktor tarık (sinan albayrak), iyi niyetli ama hep ofsaytta kalan müdire alamancı handan (özlem düvencioğlu) ve savcı salih idare bloğu olarak öne çıkan karakterlerdi. bu sezonun finalinde osman sınavvari bir katliam yaşanmış ve gülten'le nur ana ölmüşlerdi.

    ikinci sezonda, yukarıda bahsettiğimiz tutuklulardan beray
    (özgül kavruk) ve perihan dışındakiler peyderpey ayrıldı (ölerek, başka yere sevk edilerek veya içeriden çıkarak). keza görevliler de değişti. koğuşa mama ziynet sultan (zeynep eronat), onun can düşmanı ve sermayesi yasemin (zeynep gülmez), rocker özge gibi mahkûmlar geldi, savcılığa yılan tansel (neriman uğur), başgardiyanlığa sempatik kötü adam ekrem (cengiz bozkurt yıllar sonra ekşide bu rol sorulduğunda "beni gardiyan ekrem olarak bilenler leyla ile mecnun'un gençleri değil, anneleri, onlar da nefret ederdi" demişti, sanıyorum iki dizinin seyirci kitlelerinin farklı olduğunu belirtmiş yoksa iki rol arasında fazla bir zaman yok) atandı. müdürlüğe de başta soruşturma için gelen ama bir balıkçı kıza (beste bereket) aşık olup müdürlüğe kendini atayan müfettiş ahmet (fikret kuşkan) oturdu... ikinci sezon beray'ın hamileliği, aliye'nin kaçışı, ziynet'in herkesi korkuyla sindiren kötü kadınken zaman içinde yumuşaması gibi rollerle geçti.

    üçüncü sezon iyice uzatılmış, tamamen ahmet ve aristokrat annesi üzerine kurulmuştu. bu sezonda üvey kardeşi küçük ahmet (nejat işler) ve koğuşa gelen türkücü toprak (aslızen karabulut) dışında pek bir numara yoktu, zaten sonunda da adam gibi bir final yapmadan yalapşap bitirdiler.

    özellikle son sezonda herkesin hapisten kaçması da tüy dikmişti. yahu diziyi sinop'ta çekiyorsun, orası memleketin en korunaklı hapishanesi olarak bilinir, deniz kıyısındaki eski bir kalenin içinde kurulmuş, hela deliğini kazıp esaretin bedeli filmindeki gibi lağım yolundan denize yüzmek dışında çıkışı yok, burada erken kalkan kaçıyor. zaten bunun dışında önüne gelenin şifahen müdür yapılması, eski müdürün bir dava açmakla vs uğraşmaması, keza hapishane içinde de bazı eksikler (örneğin içeride plastik kaşık zorunluyken burada herkeste metal kaşık var, üstelik geceleri cezaevinde herkes uyusa da ışıkları söndürmek yasaktır), feride çiçekoğlu'na yakıştıramadığım hususlardı. başkası yapsa neyse de sen yıllarca yattın içeride be abla...

    !---- spoiler ----!

    dizinin tema müziği, bol arabesk bir aldırma gönül idi, ayrıca kazım koyuncu'nun selimina'sı ve gönlüm dağlarda türküsü de her bölümün kapanışında kullanılırdı.