1. sonuçlarına göre kaos bir ihtimaldi barış kazandı.
  2. hiç başıma böyle bir şey gelmemişti. birileri çok da inanmadığım "temsili demokrasi" adına sabah 5 de uyanıp seçim sandığının başına koşacağımı ve son sandık teslim edilene kadar başında bekleyeceğimi söyleseydi güler geçerdim. ama oldu bu söylediklerim. kendi adıma verdiğim sözü tutabildiğim için çok mutluyum.
    barışın kazanması için seni başkan yaptırmayacağız.
  3. hayatımın en tatlı yorgunluğuna neden olan seçim. uğruna sabah 6sında yollara düşüp 2 kez kıta değiştirdim. sürekli yapılan provakasyonlarla aşırı gergin okullarda müşahidlik yaptım. sayım zamanı bulunduğum sınıfta desteklediğim parti 7 oy alarak bağımsızlardan bile düşük oy aldı. ancak herşeye değermiş! tüüm samimiyetimle söylüyorum uzun süredir bu kadar yüzüm gülmemişti. sağol varol 7 haziran 2015 genel seçimleri sayende çok mutluyum.
  4. siyasete ve ekonomiye; parababalarının, zenginlerin, hakim sınıfların penceresinden değil de emekçilerin, sıradan insanın, halkın yanından bakıyorsanız koalisyon hükümeti, tek parti iktidarından evladır. haramilerin politik istikrarsızlık dedikleri şey aslında demokrasinin kendisidir. güç bir elde toplanmayıp dağılırsa bastırılanların ezilenlerin ses çıkarma, kararlara müdahil olma, kendi çıkarlarını temin etme şansı biraz daha artar. cambridge'de yapılan yaklaşık 105 ülkeyi kapsayan çalışmalar, tek parti ile koalisyon arasında büyüme, enflasyon, işsizlik gibi temel göstergelerde çok da anlamlı farklar olmadığını ortaya koyuyor. türkiye açısından bu konuyu çalışan önemli araştırmacılardan biri muğla üniversitesinden turan subaşat hocadır. web'de bulamadım ama ilgi duyanların "koalisyon hükümeti türkiye'yi çökertir miti" vb. makalelerini bulup incelemesini öneririm.
    mutlu
  5. türk sağının, türk-islam sentezinin asgari müşterekleri, kadim refleksleri vardır. devlet bahçeli'nin bunların dışına çıkması zor görünüyor. gül'ün cumhurbaşkanlığı, türban gibi kritik başlıklardaki tavrı akla geliyor hemen. islamcılar çubuğu bu kadar abartılı kendilerine bükmeseler, o kadim dengeleri gözetseler milliyetçiler ile aralarındaki gerilim bu raddeye ulaşmazdı zaten. 2 hafta kadar evvel cnn türk'te taha akyol'un konuğu meral akşener idi. bilenler bilir, ahir zamanların bilge liberali taha akyol, evvel zamanda faşist hareketin başlıca liderlerinden, türkeş'e en yakın bir kaç kişiden biriydi. nostaljik bir tonda eski günleri yad ettiler, üstad necip fazıl ile yapılan mitingleri hatırlattılar. laf açılmışken kenan evren'in mukaddes işlerini de anmadan edemediler. o esnada taha akyol "türkiye'de hiçbir sivil siyasetçi zorunlu din derslerini getiremezdi, o açıdan kenan evren bizim için çok önemlidir" kabilinden bir tespit yaptı, akşener de mutabık oldu. istediği kadar cici elbiseler giysin, liberal maskeler taksın, tiranın şahsında otoriterlik eleştirileri filan yapsın, türk sağı budur, hayal görmemek lazım.
    mutlu
  6. muhalif partilerden yola çıkarsak, chp kemalist, mhp türkçü, hdp de kürtçü gibi birer kelimelerle özetlemenin getirmiş olduğu fikirlerle yola çıkılırsa hiçbir zaman istediğimiz dengeye ulaşamayacağımızı görmemiz lazım. maalesef takım tutmaktan öte değerlendirmemiz gerekiyor. şu da var bu zamana kadar parti başkanları da bu anlayışın dışına çıkamamışlardı.
    ama bu seçim öncesi görüyoruz ki, artık onlar da sonunda bazı şeylerin farkına varmış. chp eskisi gibi beyaz türk, elitist tavrını bir kenara koyup, daha tabana inip öncelikli sosya-ekonomik konuları ön plana aldı. mhp yine kendi tutumundan çok feragat etmese de, seçim bildirgesini türkçülük günü açıklaması gibi ama bakıyoruz cemevlerinden bahseder oldu. hdp ise tabiri caizse tüm tabuları kenara koyup, güle oynaya açıkladı.diyanet işleri bakanlığın kaldırılması, asgari ücret, lgbt gibi azınlık hakları gibi çoğu partinin bahsedemeyeceği konuları ele aldı.
    sonuç ne olur bilinmez ama en çekişmeli seçim dönemine giriyoruz. iktidar partisi de bunun farkında ki, telaşları her hallerinden belli oluyor. şimdi artık iş seçmene yani bizlere kalıyor. dediğim gibi dar kalıplar içinde değerlendirmeyi bırakıp, daha iyi analiz yapıp oy verelim. boyun eğmenin ötesinde, tek silahımız bu, oy ver.
  7. yök adlı kurumun 5-9 haziran arasını tatil ederek bizlerin memleketlerimize gidip de sınav için dönmeyi herkes karşılayamaz/istemez/zor gelir gitmez oy kullanmaz diye düşünerek üniversitelilerin oylarını kesmiş olduğunu düşünüyor olabilir, fakat tüm arkadaşlarımı sorumluluk bilincinde olup memleketlerine gidip oy kullanmaya davet ediyorum.
  8. yine de her şeye rağmen asla umutsuz değilim. yarın güzel bir sabaha uyanacağız, daha güzel olacak her şey. umudumu da kaybetseydim elimde ne kalacaktı ki?
  9. içten bir sevinç yaşatıyor ama gösteremiyoruz, tam sonuçları görünce çıldıracağız.

    merak ettiğim tek şey var; %30lara inerse parti oyu, yalakaları nasıl insan içine çıkacak? yüzsüzler gerçi ama biraz utansınlar.