1. 15 yılımı geçirdiğim, havası soğuk, anadolu insanını içinde sıkı bir şekilde barındıran , 10 yıl öncesine kadar bildiğim kadarıyla iyi komşular içeren bir ildir kendisi.
    etkinlik yoktur, deniz yoktur, eğlencesi azdır fakat başkenttir. içinde anıtkabir vardır...
  2. istanbul'un boğazına yahut izmir'in kordon boyuna inat ne kadar kızsak da eninde sonunda yine sevdiğimiz dönüp dolaşıp yine geldiğimiz yer, kavgamızın şehri.
  3. ankara'da hayatımın en güzel dönemi geçirdiğim için belki dünyanın en çok sevdiğim şehir olmuştur. orada güzel arkadaşlar tanıştım, güzel tecrübeler edindim, türkçe de öğrendim, aşık oldum, kalp kırıklığına da uğradım. hasreti gidermek için arada sırada eski behzat ç. bölümlerini izliyorum, ama aynı tadı vermiyor. şimdi ulus'ta hedefsizce yürümek vardı, eski mescitlerin ziyaret etmek vardı, kızılay'da kardeş kadar sevdiğim arkadaşlarımla takılmak vardı, kurtuluş parkında oturup muhabbet etmek vardı, aspava'da ziyafet yapmak vardı...

    ankara'mda dün gibi menfur bir saldırı meydana gelince deryalar ağlarım, saatler bütün arkadaşlarımı bulmakla haberleri takip etmekle geçer... bu sabah şişmiş gözleriyle işe gittim... başımız sağ olsun! yitirilen gencecik masum canların mekanı cennet olsun... onlarla ankara'nın bir parçası gitti, kalbimin bir parçası da....
  4. buraya alışmak zaman alıyor. özellikle arkadaş çevreniz yoksa, edinmesi de çok zor. geleli neredeyse bir yıl olacak ama hala bir dikiş tutturamadım. mekan keşfetmekten başka burada insanlar ne yapıyor anlamış değilim. bu şehrin en büyük artısı tiyatrolarıdır. o da olmasa, çekilecek yer değil.
    nami
  5. güzel değil, ama yaşanabilir bir şehir.
  6. yakın zamana kadar yerleşebileceğim şehirler arasına aldığım ancak son zamanlarda iyiden iyiye soğuduğum şehir. ankara'dan ayrılmanın başka bir anlam taşımasından dolayı her ne olursa olsun ayrılmak istemediğim şehir.
    zepur
  7. garip etkisi olan şehir. önce kendinden soğutur. havası da soğuktur. ama kendisinde kaldıkça ayrılmanın ne kadar zor olduğunu anlarsınız.
  8. 18 yıllık ankara macerasından sonra 2 yıldır izmirde üniversite okumaktayım. izmiri çok beğendim. insanı olsun, doğası olsun, turistik yerleri olsun mükemmel bir yer. ankaranın insanı genelde vasattır mesela. amma ve lakin araba sürmeyi o kadar seviyorum ki sırf şu izmirin bebek pipisi genişliğindeki yollarını çekemeyeceğim için ankaranın çoğunluğu leş olan insanlarını çekeceğim.

    ha bir de yemekleri (en azından pişirilme şekilleri) türkiyenin en iyisi yapar ankarayı bu konuda. yemek diyince aklınıza yenecek ne gelirse o dostlar, illa 40 dakikada pişen şeyler değil.

    not: ayaş domatesi almayın, kanalizasyondan su çekip suluyorlarmış. zaten fanta akıyodu bi ara musluklardan.
  9. uzaktan bakıldığında soğuk görünen ruhunun arkadaşlarla,anılarla ve yaşadıkça sokaklarda imgeleştirip şehirle bağdaştırdığın unutulmaz şeylerle aslında hiç de öyle soğuk olmadığını farkettiren seni kendine bağlayan şehir.