1. bukowski'nin dediği gibi; "tabii ki insanları sevmek mümkündür, onları yeterince tanımadığınız sürece.."

    burada aşk dediğimiz de aslında birbirimizi yeterince tanıyana kadar geçen, böyle heyecan dolu, mutluluk dolu, şehvet dolu bir dönem. insanların ekstra şeyler yapmalarına gerek yok, öyle düşündüğünüz gibi aldatmak, yalan söylemek vs gibi gereksiz dramatik tecrübelere gerek yok, sadece kendileri olmaları bile yeterlidir aşk ateşinin sönmesine.

    ben şahsen çok çabuk sıkılıyorum ilişkilerimden, bir yerde pranga vurulmuş gibi hissediyorum. karşı tarafın zaman içinde benden sıkılmaması için de bir sebep göremiyorum, ama sanırım bende çok daha hızlı gerçekleşiyor. belki duygulara kendimi çok kaptıramadığım için bu kadar kısa sürüyor, bilmiyorum.

    kısacası, pek de uzun sürmeyen, enerji dolu, heyecan dolu güzel zamanlar. bazı insanlar bu zamanlar geçmiş olmasına rağmen, aşkın devam ettiğine inanmaya çalışır, farklı şekillerde duygusal tatminler ararlar ilişkilerinde. mesela güven, aşkın yerini alma konusunda en çok gözlemlediğim duygudur, ya da birine alışma hissi. ancak benim için o kadar olmasa da, aşk güçlüdür, öyle güçlüdür ki bir zamanlar, kısacık da olsa yaşanmış olması insanlara bir ömür paylaşmak için yetebilir..