1. teorik olarak çok güçlü psikoloji gerektirir zira biyolojik fonksiyonların temel amacı sizi korumak,hayatta tutmak ve neslin devamını sağlamak üzerinedir. bütün bu fonksiyonlara karşı çıkıldığı taktirde insanın tüm mekanizmasının koruduğu canına kast edebilir.
  2. etme yöntemlerine göre psikiyatristlerin ilgilendikleri iş.

    yüksek risk grubuna bileklerini kesenler, kendilerini asanlar ve kurtulma ihtimalinin çok zayıf olduğu yüksek noktalardan aşağı atlayanlar girerler. sebebiyse, ölürken kendilerini bilmek ve görmek isteyişlerinden gelir. klinik depresyon vakalarının sonuçlarındandır. uzun süreli ve ciddi bir tedavi gerektirir. gözetim altında tutulanlar genelde bu sınıfa girenlerdendir.

    kendilerini ateşe verenlerin kurtulma ihtimallerinden dolayı daha alt bir sınıfa koyuldukları bilinir. zira evde kendini ateşe verme vakalarına pek rastlanmaz. buna kalkışanlar çoğunlukla toplumsal bir soruna değinmek ve sistemi protesto amaçlı yaptıkları düşünülmektedir. bunlar da depresyon kaynaklıdır. tedavi gerektirir.

    ilaç alanlar genelde çevrelerine bu işi yapacaklarına dair haber verenler, ilgi açlığı çekenlerdir. en popüler metoddur.

    intihar eylemi ilk paragraftaki şekilde ilerlemiş bir depresyon ve ruhsal çöküntünün dayanılmaz hale gelmesi, yaşamdan kopma arzusu ve her şeye rağmen ölüme duyulan istektir. büyük cesaret ister. her insan ölme arzusunu içlerinde taşır, ister fakat cesaret edemez. geri dönüşlerin de olamayacağını hesaba katar. bu da cesareti törpüler ve yokeder. intihar işini yıllarca düşündüm ve inceledim, psikologlara gittim. klişe cümleler ve vücudu hissizleştiren, beynini emen ilaçlar dışında reel anlamda bir destek de alamadım.

    neticede uzak durulması gereken bir eylemdir. doğal yollardan ölüm beklenmelidir.
  3. kesinlikle her gün düşünülmesinin zararının olmadığını, gözlemlerimle tesbit ettiğim kişinin kendini öldürdüğünü sandığı eylem.
    aksini yani bu eylemi düşünmek bir tarafa sorulduğunda bile "saçma saçma konuşma" tarzında kinder yumurta cevapları gibi akla mantığa uymayan cevap aldığınız insanlardan evvela uzak durun, bırakmayın konuşsunlar. mantığı yerinde olan her insan bu eylemi düşünür. hatta turnusol kağıdı gibi bir şey artık benim için bu eylemi düşünmeyen insanları eliyorum kendimce. ama işin boyutu çok başka. eylemi gerçekleştirenle izleyenler arasındaki fark çok bambaşka. sosyolojik durumun etkisiyle bunalımlar, krizler apayrı dünyaların gibiymiş yabancılaştırıyor. öyle bulanıklaştırıyor ki süreci bazen hiç elde olmayan daha doğrusu kayda değer bile olarak görülmeyen sebeplerden insanlar bu sona varıyor. bu kadar gerçekci olmaya veya aşırılılığa gerek yok yalanlarda en az doğrular kadar aynı topraktan yetişiyor. yenir mi yenmez mi ben bilemem onu işte.
  4. hayatın bir şekilde bu karar sürecine sürüklediği insanların çeşitli internet sitelerinde bu konuyu araştıracaklarını varsayarak buraya not düşmek istiyorum.
    eğer denk gelir de bu yazıyı okuyabiliyorsan sana bir kaç sözüm olacak:

    yaşadığın hiçbirşeyi bilmiyorum, hayatını yoluna koyabilecek tavsiyelerde bulunabilecek bilge bi herif de değilimdir ayrıca, ama sana söylemek istediğim şey: sakın yapma. bir şans daha ver kendine. çünkü kendi hayatına son vermenden daha beter birşey daha yaşamayacaksın bu hayatta..zaten diptesin ve yaşayacağın herşeyin sonu daha iyiye çıkacak mecburi olarak..hiç çıkar yolun kalmadığına mı inanıyorsun? çıkar kapın var, bak hem de odanda ve sokağa doğru, bilinmeyene doğru uzanıyor. kalk yerinden çık git, üstünde pijaman ayağında terliğin olsa kime ne, sonuçta sen 10 dakika önce bir ipin ucunda sallanan bi heriftin vazgeçmeseydin o karardan son anda..

    sen bize lazımsın adamım, daha rock barda 2 bira yuvarlamadık senle, hikayene ağlayamadık bi meyhane köşesinde, var mı ulen öyle kolayca kaçmak?

    sen kendine lazımsın adamım. çirkin bi adamsın da ayrıca, sırf bu yüzden de ölsen olurdu ama (*:şaka lan hıyar herif sana ölmek yasak) bi hatun bulup senden sevimli olacak olan çocuklarının çirkin babalarına sarılmasını hissedeceksin daha. keratalar da sevimli olacak inan bana. siktir et lan adamım ölünür mü bu yaşta ?
  5. illa bir gün olacaksa beşir fuat'ınki gibi olmasını tercih ederim. maksat farkındalık yaratmak değil mi nede olsa ?
  6. evet ben hergün intihar ediyorum zaten... 2 paket sigara, çeşitli alkol hergun tüketiliyor. ve yavaş yavaş ölüm günü yakınlaştırılıyor buda bir intihar degil mi ? bence öyle ve en acısız ölüm şekli...


    edit: imla hatası
  7. temiz kaçış.
    ve hayatının kontrolünü elinde bulundurmak isteyen insanın sonunu da kendisinin belirlemesidir. korkakların işidir diyenler vardır ama aslında cesaret ister. arkada bırakacaklarını düşünmeyecek ve kimseyi özlemeyecek olanların , sona ulaşmak isteyenlerin gösterdiği cesarettir.
    kaçmak bazen cesaret isteyen bir şeydir çünkü...
  8. denendi. güzel deneyimdi
  9. ozsavunma cesidi.
  10. ümit yaşlar oğuzcan'ı çok severim, bilgi olarak kendi başlığına yazmak istedim bunu ama yanlış anlaşılıp zülfiyare dokunmasından ürktüm. bilen bilir ümit yaşar defalarca intihar etmeyi denemiş , gidip gidip dönmüştür. kişisel fikrim sanatçı duyarlılığının zaman zaman onu sınıra çektiği ancak yaşamdan tamamen vazgeçecek kadar da bıkmadığı yönünde. hatta bunu sevimli ve dokunaklı buluyorum (sadece bu vakada). orta direk yaşantısı ve rivayete göre yirmi dördü bulan başarısız intihar girişimlerinin sonunda ona bir lakap bile takılmıştır "simit kaşar dokuzcan".

    ancak ölüm ona büyük bir tokat atmış ve sevgili oğlunu elinden almıştır. hem de intiharla. sanki bu yolu o açmıştır. oğlu intihar ettiğinde 17 yaşındadır daha.ve gene umuyorum yalan olan bir rivayete göre oğlunun intihar notunda "intihar böyle edilir" yazar imiş.