• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.93)
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
bir "ilk kitap", türkçe edebiyatta yeni ve pırıltılı bir yazar... "yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan uzun ihsan efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "dünya bir düştür. evet, dünya... ah! evet, dünya bir masaldır." geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman. hulki aktunç'un önsözüyle... (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. çizgiromanı arşivlenecek cinsten bir eserdir. kitaplığınızda güzel bir yer ayırın.
    one
  2. okurken sizi içine çeken bir çizgi roman havası var. çoğu karakterin önce yaşadıkları ardından da hikayeye nasıl girdiklerini çok güzel bir şekilde anlatmış.
    duras
  3. kitabın dilinin ağırlığı nedeniyle bir çırpıda okuyan youserlara gıpta ettıgım guzelım ihsan oktay anar yapıtı
  4. puslu kıtalar atlası okurken çok keyif aldığım bir kitaptı. ilgi çekici bir konusu olan bu romanın her bölümünde sanki farklı bir hikayeye başlandığını zannediyorsunuz fakat ustaca ana konuya bağlanıyor. puslu kıtalar atlası'nda osmanlı'nın bir dönemine ait ilginç bilgiler ve zaman ve varoluş hakkında felsefi yorumlar bulabilirsiniz. tehlikeli oyunlar'ı okurken bir gece kafa dağıtmak için elime aldığım roman hızlıca beni konstantiniyye'nin arka sokaklarına ve puslu düşlerine çekti. zaman ayırabilsem çok daha kısa sürebilirdi. tavsiye edilir.
  5. ihsan oktay'ın adını bu kitapla duydum ama okuduğum ilk kitabı bu olamadı. diğer kitaplarını okuduktan sonra bunu okuyabildim. tabii bu yaptığımdan pişmanlık duymama sebep oldu bu şaheser. hala okumayan varsa vakit kaybetmemeli.
    kgn
  6. şahane bir istanbul tasviri, osmanlıda yaşıyormuşuz hissi, büyülü fantastik bir dünya masal tadında bir eser . farklı bir üslubu var, okudukça yazarı tanıyormuşuz hissi. ancak kurguda neden sonuç ilişkilerini yetersiz buldum, belki de yazar puslu bırakmak istemiştir bilemiyorum.
  7. bu zamana kadar okumamış olmama sevinsem mi üzülsem mi bilemediğim kitap.ama herhalde galiba ve de sanırsam sevineceğim çünkü ihtiyacım olan zamanda ilaç gibi gelmiştir, alıp başka dünyalarda dolaştırmış yetmemiş düşündürmüştür.
  8. kaynağını descartes'in "cogito erto sum" olarak da bilinen "düşünüyorum öyleyse varım" sözünden alan, olayları devlet-i aliyye'nin konstantiniyye şehrinde geçen, hırsız, dilenci, denizci, casus, cerrah gibi birçok farklı karakteri içinde bulunduran okunası, okundurulası kitap.

    birbiri ile alakası olabileceğini aklından geçirmeyeceğiniz olayları ve karakterleri kimi zaman trajik kimi zaman da komik bir şekilde birbiri ile bağlayan anar, kitabın sonunda hayalgücüne ve yaratıcılığına hayran bıraktırıyor.
  9. okurken kendini (bkz: loreena mckennitt) ablamızdan (bkz: the mystic's dream) adlı parçayı dinlemek zorunda hisseden tek insan olmadığımı düşündüren, sinir bozucu bir şekilde hızlıca saatler içerisinde bitiveren tarifi tam da mümkün olamayan mükemmel ötesi kitap.
  10. yazarın okuduğum ilk kitabı. felsefe ve kurgu... bu eser sinemaya ya da çizgi romana sığdırılamaz. yine de böyle bir durum varsa alıp okumak, oturup izlemek boynumuzun borcu.