• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (8.93)
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
bir "ilk kitap", türkçe edebiyatta yeni ve pırıltılı bir yazar... "yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan uzun ihsan efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "dünya bir düştür. evet, dünya... ah! evet, dünya bir masaldır." geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman. hulki aktunç'un önsözüyle... (kitap bilgileri idefix'den alınmıştır.)


  1. diline hayran kaldığım bi kitaptı. hikayesi bambaşka güzel. kesinlikle okunması gerekiyor.
  2. tum kitaplarinda isledigi yada bir sekilde bahsi gecen bir yedi (7) takintisi vardir. bir gun oturup size bu 7 ile ilgili genis bir inceleme yazacagim. islam felsefesinde 7 ne kadar onemli tam bilmiyorum ama karsilastigim bu 7 temasinin kaynaginda 6 gunde yaratilan dunya ve 7. gunde dinlenilmesi gibi derin bir mana var hatta bu detayi yedinci gun kitabinda kullandi diye hatirliyorum.

    ihsan oktay anar okumanin en kotu yani aradan vakit gecince bu kitapta ne anlatiyordu diye kendine tekrar soruyorsun. bos bir vaktimde sirayla tum kitaplarinda gecen 7 ile ilgili anektotlari toparlayacagim. 7 kitap yazip kenara cekilmesi de bu 7 takintisinin sonucu. daha bir cok detay bulacagima eminim. guzel insan uzun ihsan efendi vardir bir hikmeti.
  3. efsane bir istanbul tasviri olan kitaptır.
  4. iyi bir kitap mi? evet. overrated mi? evet.
  5. çizgiromanının 2. ele düşmesini beklediğim eser. hadi alın, okuyun, aradan zaman geçsin yurtdışına gitme nedeniyle evi boşaltırken onu da kelepirden satışa çıkarın da alalım.
    abi
  6. bana ihsan oktay anar'ı tanıtan ve sevdiren kitaptır..
  7. !---- spoiler ----!

    "yeniçeriler, kalyoncular ve kopuklar, ata yadigarı küfürleri imbikten geçirip onları son nezaket kırıntılarından arıtarak bini bir paradan savuruyor, birbirlerine gözdağı vermek için yatağanlarına davranıyorlardı."

    !---- spoiler ----!

    ilk bölümden sonra insanı birden saran ancak eski kelimelerin anlamlarına bakmayı zorunlu kılan bir anlatıma sahip, gerçek değil diye düşündüğünüz masal kahramanlarının birden olay akışına dahil edildiği, olağan ile bizim coğrafyamızın oluşturduğu fablların birbirine harmanlandığı ve üzerine birazcık da felsefe eklenmiş şekilde okuyucuya sunulduğu roman.

    abimin bana ilk tavsiye ettiği kitap.
    gaz
  8. içinde mürmürbağa denen bir hayvanın adı geçen şahane kitap. epey kafa yordum ama bu mürmürbağanın ne olduğuna dair fikir bile edinemedim. kurbağa desen kurbağa değil, tosbağa desen tosbağa değil.

    !---- spoiler ----!
    gel gör ki, domuz etinden yapılan taskebabının tadı damağında kalmıştı.
    hınzıryedi, hayatında ilk kez tattığı bu lezzeti arar oldu. koyun, keçi, dana, tavşan,
    tavuk, tosbağa, kurbağa, mürmürbağa etini bile denedi, ama aradığı lezzet
    bunlardan hiçbirinde yoktu.
    !---- spoiler ----!
  9. bu kadar dolu olan ve daha da doldurulabilecek bir kurgusu olan böyle bir metnin hacmi daha da fazla olabilirmiş..
    can sıkmayan, aksine hikayeye tat katan bir çok ayrıntı eklenebilirmiş.
    zenginleştirme hususuna değinmemin nedeni bu romanı hep film olarak hayal etmemdir.
    belki de bir gün bu hayalimi birileri gerçekleştirir.
  10. türkçe yazılmış en harika şey olabilir. bir kere diğer ihsan oktay anar kitapları gibi çok sürükleyici. kurgusuyla da farklı olduğunu hissettiriyor.