1. yabanci dil ogrenirken ilk once amacinizi ve motivasyon turunuzun ne oldugunu belirlemeniz gerek: instrumental motivation vs integrative motivation. birincisi daha cok yds, kpds ve benzeri bir sinavdan yeterli skor alma amacli olup daha cok gramer agirlikli ve ezbere dayali calismalarla elde edilir ve istenilen skor alininca, yabanci dil ogrenme islemi durur ve hatta bazen unutulur bile. bu ture ornekler yabanci dil tazminati almak, gorevde yukselmek icin yapilan calismalari kapsar daha cok. ikincisi ise ogrenmek istenilen dilin gunluk hayatta iletisim amacli kullanilmasini baz alir. toplum olarak genelde bu konuda sikinti cekiyoruz- ya ben biliyorum ama konusamiyorum gibi. bunun icin productive skills dedigimiz konusma ve yazma ve hatta dinleme yetileri biraz daha one cikiyor. peki bu konuda neler yapabiliriz? ogrenmek istediginiz dilin genel temel kurallarini (cumle yapisi, bir kac tense, turkce'den farkli yonleri--mesela kelimelerin cinsiyetini bilmek gerekli mi vs.) ogrendikten sonra, kelime hazinenizi genisletmeye calisin. yanlis yapsaniz bile kendi kendinize cumleler uretmeye calisin. sonra, target language exposure denilen ogrenilen yabanci dil ile ilgili otantik seyler dinleyin, izleyin. bunlar radyo programlari olabilir, filmler olabilir, dergiler olabilir. ben mesela spor sitelerinde videolarin ya da haberlerin altina yapilan yorumlara bakarak gunluk hayatta kullanilan ifadeleri de ogrenmeye calisiyorum. diger bir asama o dili konusan bir insani bulup onunla iletisime gecmek. artik internet sayesinde dunyanin diger ucundaki insanlarla iletisime gecebilirsiniz. cesitli language -exchange programlarini kullanarak sizin gibi dil ogrenmek isteyen insanlara ulasabilirsiniz. mesela, az da olsa son zamanlarda turkce ogrenmek isteyen yabanci sayisi artti. bu tur insanlara ulasip, onlara turkce (ya da biliyorsaniz baska bir dil) ogretme karsiliginda yabanci dilinizi gelistirmeye calisin. sadece kitap okuyarak, film izleyerek veya muzik dinleyerek sadece receptive skilleriniz gelisir, ogrendiginiz yapilari kullanmaya calisin, biraz zorlanmaniz gerek dil ogrenmek icin-- leave your comfort zone! dil ogrenirken hata yapmak gayet normal, hata yapmaktan cekinmeyin kesinlikle--to err is human! ayrica eger kucuk yasta ogrenmeye baslamadiysaniz ve dile ozel bir yatkinliginiz yoksa konusurken aksaganinizin olmasi gayet normal! kelimeleri dogru telaffuz ettiginiz surece, aksagan onemli degil. ayrica, konusmanizin akici ve anlasilir olmasi icin native speakerlarin tonlamasina, cumle ortalarinda verdikleri es-lere dikkat edin, ve onlari taklit etmeye calisin. bunun icin yabanci kaynaklari sesli okuyabilirsiniz ya da audio-booklari kullanip cumle cumle ya da paragraf paragraf dinleyip tekrar edebilirsiniz. kisacasi biraz caba harcamaniz gerek --no pain no gain!
  2. akıllı telefonlarınızdan (bkz: memrise) uygulamasını indirirseniz uzun vadede yardımını görebilirsiniz.
  3. kendinize ingilizce konusan bir dizi ya da oyun karakteri secin ve onunla ozdeslesin.

    ornek vermek gerekirse batman serisindeki joker karakteri. video oyunu olarak cikmis arkham serisinde joker karakterini dinleyerek ve onu taklit ederek hem dinlemenizi hem de konusmanizi gelistirebilirsiniz.

    ayni sekilde futbol oyunu oynayip ingiliz spikeri dinleyip ardindan onun gibi ve onun cümlelerini kullanarak konusmak da dil gelisimine oldukca yardimci oluyor. denendi ve onaylandi.
  4. istanbul'da yaşanlar ve kursa gitmeyi düşünenler için diyebileceğim taksim ve civarındaki kurslardan uzak durun. güzel havalarda kurs yalan olur.
  5. duolingo uygulaması oldukça geliştirici olabilir deneyin derim.
  6. ingilizce şarkı dinlemek. lyrics ile beraber dinlemek, sonra lyrics olmadan defalarca dinlemek.

    boylelikle sarkiyi ezberlemis oluyorsunuz.
  7. yabancı dil öğrenmek sabır ve heves işidir. ve ne yazık ki dil nankördür. kullanılmadıkça unutulur. bu doğrultuda verilebilecek en iyi öneri vazgeçmemektir.

    dil ediniminin normal süreçlerinden biri de suskunluk dönemini içerir. kişi öğrenmeye başlayıp belli bir seviyeye gelir fakat cümleleri sesli olarak kurmak zordur. kendinizi konuşmaya başlayan bir çocuk gibi düşünün, vazgeçmeyin.

    eğer bu işe biriyle girdiyseniz birbirinize sorular sorun, cevaplar verin, günlük konuşmalarınızı bu şekilde ilerletmeye çalışın, çok faydasını göreceksiniz. eğer tek iseniz, en yakın dostunuz ayna olmalıdır. konuşmaktan asla vazgeçmeyin. pes etmeyin. bol dinleyin, bol okuyun, bol konuşun. o milletten arkadaşlar edinin. günden güne keyiflenecek ve bir zorunluluk olmaktan çıkacak, daha fazla anladıkça daha fazla keyif verecektir bu hede.
  8. kullanım alanına göre değişebilen tavsiyelerdir. akademik anlamda araştırma amacıyla öğrenecekseniz gtm (grammar translasyon method), yok ben bir iki turist ile muhabbet edecek kadar istiyorum derseniz audiolingual method ve communicative approach gibi yöntemleri araştırabilirsiniz. ağa ben hepsini istiyorum derseniz 6 ay veya 1 yıllığına yurtdışında bir dil okuluna gidin ama dikkat edin gittiğiniz yerde türkçe bilen olmasın.
  9. kesinlikle yurt dışına çıkmak lazım, yurt dışına çıkmak şu an eskiye nazaran çok daha kolay ve çok masraflı da olmuyor . çaresizlikten ingilizce konuşmanız gereken bir duruma kendinizi sokmanız gerekiyor . bir de internetten ordan burdan yazıştığınız bir arkadaşınız olsun , kim olursa olsun , ne muhabbeti yaparsanız yapın ama olsun. (bkz: busuu.com) tavsiye edilir. 5 yıldır konuştuğum ukraynalı bir kız var mesela , yüz yüze görüşeceğimiz günü dört gözle bekliyorum.
  10. ingilizce için konuşmak gerekirse , dizi izleyin. boş olan tüm vaktinizi dizi izleyip müzik dinlemeye ayırın ilk başlarda. siz istemeden bile zamanla yatkınlığınız oluşacak ve bu yatkınlık dili öğrenmenin ileriki aşamalarında çok yardımcı olacak. çoğu konuları nasıl yaptığınızı anlayamadan yapabileceksiniz ki en makbülü budur. tabii sadece bu yeterli değil ama iyi bir temel için gerekli. çok geçmeden kelime öğrenmeye bakın. ezberleyip unutmaktansa kelimenin ne anlama geldiğini öğrenin , türkçe karşılığı aklınıza gelmese bile asıl önemli olan ne anlama geldiğini bilmeniz.

    kendinizi gramere boğmayın. evet gramer çok önemli ama zamanla . temelli bir şekilde öğrenilmesi ve oturtulması gereken bir şey. aceleye getirmek dili öğrenmeyi daha da zorlaştırır,zaman alır ve yorucu olur. ,

    telaffuza ilk başlarda takmayın ama yavaş yavaş öğrendikçe geliştirmeye çalışın.
    yabancı internet sitelerini takip edin. kompleks yazıların olduğu sitelerden çok günlük dil kullanılan sosyal ağlarda takılın.
    sadece konuşabilmekle kalmıyor , etkin konuşabilmek gerekiyor ve bu gramerden fazlasını gerektiren bir olay . bunun için ileriye dönük yatırımlara şimdiden başlayıp idiomları öğrenmeye çalışın .

    ingilizce kelime hazinesi oldukça geniş bir dil bakmayın amcaya da dayıya da uncle dediklerine. şimdi öğrenmeye başlasanız bile yıllar sonra bilmediğiniz kelimelerle karşılaşacaksınız. o yüzden kelime olayını ertelemeyin.

    ben de çok iyi bildiğimi söyleyemem .ortalamanın biraz üstüne denk gelen ingilizcemle bu kadar tavsiye verebiliyorum. hadi kolay gelsin.