youreads



  1. son dönemdeki akın ile iyice hareketlenmiş olan platform.bu kadar geniş çaplı bir dalga gelince ister istemez insanlarda ne oluyoruz düşüncesi hasıl oluyor ki bu da gayet normal.kimi önceden geldiği platformu elestirerek gelmiş olsa da yeni yerini yadırgıyor,kimi buradaki eski havanın dağılmasını istemediğinden muhafazakar bir refleks sergiliyor, kimileri ise hiç düşünmeden hunharca başlık açıyor.ama bence herkes haklı ve hiçkimse haksız değil.şöyle ki bu tür platformlar adeta evrimsel bir işleyiş içinde ilerliyorlar.evet şu anda deli gibi başlık açıyoruz ama kendi adıma bunu sırf siteye girmeyi alışkanlık haline getireyim diye yapıyorum.çünkü dışarda herhangi bir yerde bulamayacağım insanların burada toplandığından adım gibi eminim, ve onlarla beraber burada oluşacak atmosferin içinde olmak; öğrenmek, ogretmek yardımlaşmak fikir teattilerinde bulunmak istiyorum.inanıyorum ki zamanı gelince bunların hepsi olacak
    *mobilden kaynaklanan yazım hataları en yakın zamanda düzeltilecek
    **ayrıca youreads dergi ne güzel şeydir öyle, yapanların ellerine sağlık
  2. ekşi'den kaçmamıza neden olan etnik terörü meşrulaştırıcı ve normalleştirici propagandanın alttan alttan başladığı platform.

    potansiyel intihar bombacısı olup olmadığı belli olmayan tipler kalkmış, yav öldürüyor ama hele bir sor neden öldürüyor kafasında yorum giriyor. ya kendilerini çok akıllı sanıyorlar, ya da karşılarındakini çok salak. bilemiyorum, altan.
  4. güzel şeylere aracılık eden oluşum.
    her gün daha fazla hayatıma dahil oluyor youreads.
    Peki ne bunu sağlıyor?
    içerik mi? farklı tasarım mı? - kısmen
    Asıl sebebi şu. katılımcı insanlardan dolayı. yani sizlerden...
    Ben onlarca kişiyi tanıdım. akıllı, kültürlü, hoş güleryüzlü ve sempatik insanlar.
    Bir araya gelelim istedik.
    Zirve düzenledik. Ankara'da biranın ardından kokoreçlerimizi yedik çiftlikte.
    Hiç görüşmemiş üç kişi zamanlarını birbirine ayırmış oldu o gece.
    Nisan ayının üçüncü pazar günü kitap hediye günü dediler. geldik.
    Rafımızdan özenle seçtiğimiz kitapları hediye ettik. Yeni kitaplar okuduk.
    En önemlisi aramızda paylaşım oldu.
    Geleceğe bir fidan da biz bırakalım istedik. Sizler sayesinde ormanımızı kurduk.
    ve daha nicesi...

    bir film bir kitap yorumu yazmaktan ibaret olduğunu düşünmeyin buranın.
    bana her şeye rağmen aile hissiyatı veriyor burası.
    burda olmaktan çok memnunum.
    yaşım çok genç. daha fazla yaşamak daha güzel yarınlara bakmak istiyorum.
    herkesin istediği de bu değil mi?

    sen de evet diyorsan

    kendine iyi bak. -ulker
  5. internetin, internet marifetiyle kullandığımız böyle anonim / anonim olmayan paylaşım alanlarının sayılı iyi yanlarından biri, sizi ömrünüz boyunca belki hiç karşılaşamayacağınız insanlarla, onların bilgileri, tecrübeleri, hayat öyküleriyle buluşturması bana kalırsa. başta youreads için, sonra bütün sözlük formatında siteler için söylüyorum ki; elbette buralar "forumlar" a dönüşmesin, isimsiz resimsiz facebook'lar olmasın. ancak giderek yalnızlaştığımız bir dünyada, zaman diliminde yaşıyoruz artık. ben youreads dahil bazı sözlükleri, nitelikli sosyalleşmenin yapılabildiği yerler olarak görüyorum. çoğumuz bütün günü iş yerinde, okulda, dışarda geçen insanlarız ne yazık ki. yine çoğumuzun bütün gün karşılaştığı insanlar günü değil, aylarını hatta yıllarını 250 - 300 kelimeyle yaşayan insanlar. mizahtan, sanattan, bilimden, hatta geyikten bihaber çoğu. hal böyle olunca insanların bu tip yerlere deyim yerindeyse sığınıp ilgi alanlarını kendi üsluplarıyla açıklamalarını, eğlenmelerini, güldürmelerini, iç dökmelerini, beynini çatlatıp fışkıracak kadar yoğun bilgi birikimini yapabildiği kadar buralara gömmelerini yanlış, abartılı, nahoş veya eksik bulmuyorum kesinlikle. hoş olmayan ayrımcılık olabilir, alenen yapılan terbiyesizlikler olabilir, densizlikler olabilir, böyle açılmış başlıklar lüzumsuzdur bence de. ama söz konusu "kültür" ise yemek de bir kültür değil midir? farklı bir şey pişirirken sadece dürtüsel bir açlık mı yönlendirir bizi? öyle olsa yalnız ekmek peynir yeterli olmaz mı? kaldı ki yiyecek içeceklerin de tarihi var, değişik toplumlarca arz ettiği farklı yoğunlukta önemleri var. bir başkası da tutar bunu yazar,yazabilir. aynı şekilde, dileyen şu çağda antik yunan felsefesini yaşatır,düşündürür, dileyen bilal'e anlatır gibi anlatır, dileyen ancak felsefe doktorunun anlayacağı dilde yazar. böyle yerleri sosyal ve aktif yapan şey çeşitliliği, renkleri değil midir? herkes zamanını trinity kütüphanesinde geçiriyor da benim mi haberim yok yoksa? kaldı ki tam anlamıyla objektif bilgi için en doğru adres değil ki sözlükler. herkes çoğu konuda ister istemez öznel bir izlenim paylaşıyor. en bilgi dolu giride dahi çoğunlukla böyledir. ben şahsi olarak böyle yerleri (özellikle bilgi arıyorsam) aklımdaki bir şeyi eşe dosta soracakmışım gibi sorup öğrendiğim yerler olarak görüyorum. daha çok fikir edinmek, tecrübe okumak için burdayım ve başka yerlerdeyim. eğlenmek, gülmek, şaşırmak, yeni hikayeler okuyup yazmak için. bu yüzden bu atışmaları da, kültür de kültür ısrarlarını da çok yerli bulmuyorum. aynı şekilde "buralar bitti, başka sözlüğe taşınalım" yaklaşımını da. su mu bitti, mevsim mi değişiyor, tası tarağı toplayıp gitmeler ne yahu, neyin göçü bu? (beyin göçü esprisini bu satırı okumadan ilk düşünene benden bir adet dekme, kapıda teslim) herkesin bir veya birkaç ilgi alanı var, onun dışına çıkan yazarı engelle, başlığa girme, mis gibi sözlük. seni okuyan okuyor zaten, geribildirimini de alıyorsun bunun bir şekilde. özellikle şahsi taciz olmadıkça kim kimi niye bu kadar rahatsız etsin ki? "ekşi'ye döndük iyice" falan deniliyor sürekli, bence oranın şu anki vaziyetine dönebilmek için baya baya sıkı troller lazım, burdaki insanlar olsa olsa kendi halinde şakacı insanlar. ha illa ekşi'ye dönmek gibi bir ısrarımız varsa 1999 - 2004 / 2005 aralığı gibi olalım, küçücük,komikcik,içi dolu bilgicik olalım, olamaz mıyız? bence uslu durursak şirinleri bile görürüz, ben söyleyeyim.
  6. düzgün başlıkları görmek isteyenlerin, düzgün girdileri oylaması gerektiğini bir kez daha kanıtlayan sözlüktür. künefe başlığındaki bir girdinin deby olmasını istemiyorsanız, hakkıyla girdi girenlere oy verin canım arkadaşlarım. sineğin ellerini niye ovuşturduğuna dair espri yapılan bir girdi de bu sözlüğe lazım evet. ama gidin gerçekten neden ovuşturduğunu yazan adama oyunuzu verin. bu girdiye vermeyin. sonra deby'ye bu girdi diye hayıflanıyorsunuz. (bu arada o girdiyi yazan yazarın nickini dahi okumadım. kendisine karşı herhangi bir laf etme çaasında değilim. ne olur burada yazılanlardan dolayı kırılmasınlar)

    gereksiz girdilere oy verip, gerekli girdileri sallamayan bir sözlük camiasına gidip gelip şu şöyle bu böyle, vay arkadaş ne kültürlü(!) sözlük falan demeyin. yazık ediyorsunuz.

    bakın daha bugün aramızdan birinin rezil bir terör saldırısında öldüğünü gördük. hala bu dertlerle uğraşmayalım isterseniz. biraz yapıcı eleştirilerle gelin. yıkmayın ortalığı. referans girdi vererek yazarın girdsini aşağılamayın. o insanlar bir şey yazıyorsa onu oylayan da diğer grup. gidip de "ön költörlölör dö bonlormoş." demeyin yani. milleti bireysel olarak yermenin bir alemi yok.
  7. bazılarının sadece yermek için tekrar tekrar üye olduğunu düşündüğüm site.

    gülüyorum aslında. metada yazarken de "meta elden gidiyor." diye ağlanıyordu. ekşide yazıyorum, ekşi de elden gitti. youreads de elden gitti diye ağlanıyor.

    bugün bir yazarın nickaltında da belirttiğim gibi, troll olarak görülen adamlara bu kadar takılmak yerine herkes bildiği konuda bir şeyler yazsa, şu an o arzu edilen noktada olurdu. ama hayır, birileri sizi kaşıyor, siz de oyuna geliyorsunuz. gidip o adamları ünlü yapıyorsunuz.
    (bkz: aferin)

    ayrıca künefe güzel bir tatlıdır ve ülkemizin kültürel tatlılarında yeri vardır. baklava da öyle. milli değer değil mi bunlar? elin yunanlısı baklava ile alakalı "bizim eserimiz. bok yiyin." dediği zaman hepiniz milliyetçi kesiliyorsunuz. gelmiş hala künefeye bok atıyorsunuz. oturun kalkın künefe için dua edin.

    bireylerden değil, eylemlerden konuşalım. yok mu arkadaşım mars ile alakalı yeni haber?
    yok mu bir allahın kulu gidip izlemedi mi star wars'ın yeni filmini bu sitede?
    içinizden beri bugün bari un kurabiyesi başlığına yazsın. yok mu?
    gidin biraz kitap başlıklarına yazın.

    varsa yoksa, youreads itiraf, youreads, birinlerinin nickaltı.
    tamam bunları da yapın, ama bunları yapanlara değil, sinema, kitap, tiyatro başlıklarına yazanı, yemek başlıklarına yazanları, kısacası kültüre katkıda bulunanları oylayın. onlara deyin ki "biz seni görüyoruz. senin yazdıklarına saygı duyuyoruz."

    yemin ederim gelip gidip ergen ergen lale oldum, yok lale yaptılar, yok lale yapmadılar falan filan. lale olan adam lale lale kalmıyor ki. hop yeni hesap. geliyor kaldığı yerden devam ediyor. onlara bu gazı siz veriyorsunuz.

    misal ekşi sözlükte troll başlıkların altına alakasız girdi girme kampanyası var. insanlar güzel güzel yemek tarifi veriyorlar. bi deneyin, eğlenirsiniz.
    ağlamayın arkadaşlar. hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor. youreads de sürmüyor. meta uçurulmadan 10 dakika önce meta zirvesi düzenleniyordu mesela.

    o yüzden, dertlenmeyin bu kadar. herkes bildiğini yapsın. kimin ne olduğu zaten belli.
  8. abi diyim, niye bu kadar az yorum giriliyi diyim. başka sözlükler de var diyi. demek ki başka sözlükler olmasa ığağağağa
  9. yeni üyeyim o yüzden çok umurunuzda değil ama benim için güzel bir site buldum heyecanı çok kısa sürede söndü.

    giderek artan troll konuları rahatsız etse de kanalları kullanarak idare ediyordum ama modların her yerde olduğu gibi burda da kafalarına göre iş yapmaları benim için youreads'i bitirmiştir.
    tıpatıp benzer içerikte yazılmış 2 konumdan birinin silinip diğerinin silinmemesi kadar saçma bir uygulama olamaz. burda modların birini beğenip diğerini beğenmedini ve kendi kişisel tercihlerinden dolayı sildikleri çok açıktır.

    bundan sonra yeni bir kitap alacağımda yada film izlemeyi düşündüğümde belki girer bakarım ama içerik giderek bozuldukça bu konuda da youreads bir işe yaramamaya başlayacaktır.

    youreads çok güzel bir tasarım ve fikirdi ama uygulamada kaldınız.
  10. gün geçmiyor ki bünyesindeki niteliksiz insan sayısı artmasın. belki ben de dahil olmak üzere ilk günlerinde de niteliksiz adamlar vardı ancak doğruya doğru bu kadar çiğ insan da yoktu.

    önemsemiyorum ama yazmayalım da protesto edelimciler mi dersin, aklı sıra kısaltamalara parantez içinde açıklama yapıp küfür ettiğini zannedenler mi dersin, ne dersen de çiğliğin bini bin para.

    halbuki çok basit beğenmiyorsan gidersin kasmaya gerek yok.

    son sözüm abi'ye. biliyorum bu işten bir tl maddi kazancın yok öyle bir kaygında yok. maddi kazancın yokken bu çiğ adamlara tahammül neden? buralar neden yol geçen hanı? neden üyelik bu kadar kolay? neden başka isimle gelir iki gün bekler sonra kaldığım yerden devam ederime taviz?