1. buradan bi adamla tanıştım bir sürü adamla tanıştım gerçi de biriyle reelde de görüştüm. önce mesajdı konuşmaydı falan sonra kader midir nedir bilmem bizi aynı şehre getirdi.

    buluştuk dokunduk sarıldım kokladım sevdim. hatta başlarda pek "etik" değildi ama engel olamadım. burada yazdıklarını bi okusanız dünyanın en mükemmel adamı ama hep üzmüşler o çok sevmiş değer vermiş ama onu hep harcamışlar. sevgilisi aldatmış babası batmış şu olmuş bu olmuş ama hala umutlu hala mutlu bi adam. gerçekten mükemmel bi adam burada anlattıkları yalan yanlış değil ben aşık oldum. sandım ki beni de öyle sevecek ama meğerse o mükemmel adam olmaktan sıkılmış bu defa kötü adam olmak istemiş o da bana denk geldi.

    bana günlerce haftalarca sarhoşken ayıkken "artık adam akıllı bi ilişkim olsun istiyorum beni sevdiğinden emin olduğum biriyle olayım istiyorum ama öyle sevecek biri olduğuna inanmıyorum" diye anlatan dert yanan adam biraz takılayım sonra gider nasılsa diye benimle olmuş. biraz konuşsanız o kadar kibar, iyi niyetli, kültürlü, açık fikirli bir adam ki ama benden soğuması için ailesinin arkadaşlarının "yanına yakışmamış" demesi yetti. ailesi bir fotoğrafıma bakıp yanına yakışmamış diyebildi bu onun benden soğumasına yetti ama o mükemmel bir adamdı.aşık olduğu kadın bekaretimi kocama saklıyorum ama başka şeylerde sorun yok dediği halde o kadının açık fikirli olduğuna inanıp bana benden önce başkasıyla birlikte olmuş olman aklımı karıştırıyor diyebilen bi adam aynı zamanda. ben özgüveni yüksek biri değilim kendini güzel bulan biri değilim bu adam öyle güzel bir adam ki içinde beni "çirkin bir kadın" diye etiketlerken özgüvenimi yükseltti aynaya baktığımda güzel bi kadın görmemi sağladı. öyle merhametli bir adam ki uğruna günlerce ağladığı kadının ihtiyacı olduğunda bizde kalabilirsin diyebiliyor ailesi o kadar iyi insanlar ki oğullarına acı çektiren bi kadına evini açabiliyor. ama söz konusu ben olduğumda yardım etmek istiyormuş gibi bile yapamadı. ama o mükemmel bi adam.

    bana keşke başka bir zamanda karşıma çıksaydın dedi sandım ki hayatı yoluna girince benimle denemek isteyecek. bekledim. ilişkimiz ne kadar sürdü bilmiyorum bana defalarca evlenme teklifi etti. öyle şatafatlı organizasyonlar değildi ama laf olsun diye söylenmiş şeyler değildi benim için. kitapçıda kitap bakarken o kitaptan bende var nasıl olsa kitaplıklarımız birleşecek dedi mesela, okuduğumuz dergiyi bi hafta sen al bi hafta ben dedi, birlikte boyayacağımız duvarlar hayal ettik, altında film izleyeceğimiz battaniyeyi örme planı yaptık ben hiç anlamam örgü işlerinden sık kullanılanlarımda hala bir battaniye videosu var. ben evliliği saçma bulan biriyim ama o saçma adetlerin içinde ikimizi hayal ettirdi bana.

    şimdi o başka bi kadının yanında benimle oturduğu masada oturuyor. benim ellerimi izlediği öptüğü kokladığı yerde başka bi kadının gözlerine bakıyor. düşündükçe kafayı yiyecek gibi oluyorum, düşündükçe kendi canımı yakmak istiyorum, onun kokusunun başka bir kadının ellerine üzerine sindiğini düşündükçe biri kalbime bir şeyler sokup orada çeviriyor. ne canımın nasıl yandığını anlatabiliyorum ne ondan nasıl nefret ettiğimi ne ona nasıl aşık olduğumu.

    nerdeyse her ilişkinin sonunda söylenir sanırım ama onu bi daha kimse böyle sevemez ben de kimseyi bi daha böyle sevemem. tanrıya inanan biri değilim ama beddualarım tutuyor nasıl oluyorsa; içindeki bir yara olarak kalayım, benim hayatımın kayması binlerce borçla olmuyor benim mutluluğumu insanlara güvenimi umudumu çaldın seni tamamlayan ben olmadığım sürece sen de tamamlanama. bana hissedemediğini başkalarına hissedeme.

    ne yazdım nasıl yazdım bilmiyorum çok uzun oldu kimse okumayacak da muhtemelen. sonunu bağlayayım da itiraf olsun.
    "ben daha önce aşık oldum sanmıştım ama bu defa ilk kez aşık olmuşum."
  2. özümde kötü biriyim.
    hayatımda kötü giden durumlar olduğunda "neden ben" demek yerine "şunu yaptığım için mi oluyor bu" diyorum mesela. "şunu" diye geçiştirdiğim şeyi açık açık yazamıyorum kimsenin kimliğimi bilmediği bir yerde bile çekineceğim şeyler yaptım.
    hiç tanımadığım insanlar hakkında o boyla o elbise giyilir mi? o bacaklarla o etek giyilir mi? o göğüsle o dekolte verilir mi? diye yorum yapıp içten içe kendi ego mu yükseliyorum. tanıdıklarıma sevdiklerime yapmıyorum ama onlara her şey yakışır.
    sevmediğim insanlara karşı iki yüzlünün alasıyım kimsenin dedikodusunu kimseye kolay kolay yapmam ama içimde dönen dedikodular hiç bi mahalle arasında yoktur. sevmediğim ama görüşmek zorunda olduğum hiç kimse onu sevmediğimi tahmin edemez en fazla biraz mesafeli soğuk biri falan der ama yok ondan değil o. yüzüne karşı gülümsemek zorunda olduğum zamanlar içimde seni hareketlerini davranışlarını aşağılıyor oluyorum genelde.
    her şeye rağmen güzel şeyler hak ettiğimi düşünüyorum çünkü kimse içimde ne kadar kötü biri olduğumu bilmiyor. biri benim yüzümden üzüldüyse kesin hak etmiştir.
  3. yol kenarlarındaki polis arabası maketlerini her gördüğümde gerçek sanıyorum. sonra yanımda biri varsa bunların gerçekçi olmadığını ne zaman fark edecekler acaba diyorum.
    akşamları çakarları bile yanıyor.
  4. bizim hikayedeki polis cemil var ya, "ne psikopat adam bu ya" derken fark ettim adam aynı ben. burdan sonrası düşün ki o bunu oluyor gibi olacak ama o psikopat hallerim birilerinin aklına gelip de azıcık vicdan azabı falan çekiyorsa çok mutlu olucam. oh iyi ki böyleyim. cemil de haklı zaten işin düşünce cemil benimle evlenir misin sonra yok ben öyle demedim. oldu canım başka derdin?
  5. bazen beni hak edecek kadar iyi kimse yok diye düşünüyorum. sonra geçiyor.
  6. önümüzdeki haftasonu yapılacak ve aslında gitmek istemediğim bir etkinlik bu haftasonuna alındı. onlara başka bir planım olduğu için katılmayacağımı üzülerek bildirirken gerçekten bu haftasonu için plan yapmak isteyen arkadaşıma etkinlik bu haftasonuna alındığı için müsait olmadığımı söyledim.

    keşke insanlara direkt hayır diyerek sessiz ve sıcacık evimde huzur içinde ölebilsem.