1. bugün spk lisanslama sınavına girecektim. çalışmadığım için sabah 6 da kalkar bakarım dedim. 6'da kalktım kahve içip müzik dinledim. sınava da gitmedim. pişmanlık duyuyorum biraz ama çok da değil. canım sağ olsun.
    abi
  2. normalde dedikodudan vs. hiç hoşlanmam.

    fakat youreads'in kapanma ve yeniden açılma sürecinde olanları, yeni yayın dönemindeki göndermeli başlıkların sebebini ne kadar siteyi didik didik arasam da öğrenemedim ve durumu gerçekten merak ediyorum.

    itirafım bu.
  3. isyerinde neredeyse hergun yemekhanede bulunan fotografina oyle anlamsizca uzun uzadiya bakiyorum. itiraf etmeliyim ki personel gecesinde cekildigin foto gercekten cok kotu . oysa ki sade halinle o kivrilan saclarinla ne kadar guzel olyorsun bir bilsen.
    ayrica kendini bu kadar degistirmekten vazgec artik. gun icersindr ne kadar cok degisiyorsun cok sasiriyorum on dakika once muhabbet ettigim neseli insan on dakika sonra uzgun kizgin depresif bir insan oluyor. triginometrideki sinus cosinus fonksiyonu gibisin , gun icersisinde +1 ile -1 arasinda surekli gidip geliyorsun , bjr halin bir halini tutmuyor . ne yasiyorsun o kafanda bilmiyorum ama nedenini bilmek istiyorum . luten biraz stabil ol , belki daha mutlu olursun
  4. sosyal konularda iyi değilim ve birazcık kekemelik var konuşurken ve istemsiz heyecanlanınca ortaya çıkıyor ve gerçekten çok can sıkıcı ve üzücü bir olay.

    son birkaç senedir içimde öyle bir yer etmiş olmalı ki birisi ismimi sorduğunda ve hele ki bu soru beklediğim bir şekilde gelecekse (bir anda pat diye değil yani) acayip heyecanlanıyorum ve bunu durdurmak benim elimde iken yapamıyorum. sonuç olarak da ismimi akıcı bir şekilde bu durumlarda telaffuz edemiyorum ve inanın çok can sıkıcı bir durumdur.

    başlamışken devam edelim. cümlede üretmede, laf yapmada yeterli olmayan bir insan olduğumu düşünüyorum, bir tutam karakter bir tutam üstte belirttiğim durum olduğu içindir belki de, sessiz bir insanımdır. zamanla kendimi bu şekilde kabul etmiş olsam da yine insanın içinde yer ediyor, youreads. cümle kurmada iyi olmadığımı yazmıştım ya, böyle içinden gelenleri düşünmeden sıralayınca insan yapıyormuş. sağlıcakla kal youreads.
  5. çok değil 15 - 20 dakika önce neden çok fazla karamsar olduğumu düşündüm. önce elimde olanlara baktım; aile paramparça yani ablam il dışında okuyor, babam farklı bir ilde yaşıyor annemle ben başka bir ilde yaşıyoruz. liseye başladıktan sonra babamla ayrıldık ve bende liseyi başka bir ilde tek başıma okudum. yaklaşık 10 - 11 yıldır babamdan ayrı yaşıyoruz. tamamen ayrı denilemez aslında arada bir görüşüyoruz öyle kötü bir olayda yok aramız iyi daima fakat yanımızda değil ama hala hayatta çok şükür. sonra üniversite de okuyorum mesela boş boş gezmiyorum bir şeyler yapmaya çabalıyorum sürekli okumanın yanında çalışıyorum da aynı zamanda. maddi yönden pek bir sıkıntı çekmiyorum, zaten öyle pek para harcayan bir insanda değilimdir, elime ne geçse harcarım çok fazla düşünmem paraya değer vermem yani hiçbir zaman. 5 - 6 yıl önce sevgilimden ayrıldım daha doğrusu o ayrıldı 2,5 - 3 yıllık bir ilişkimiz tahmin edebileceğiniz gibi hayallerimiz falan vardı olmadı zaten ondan sonra da hayatımda hiç kimse olmadı bir iki kere denedim en fazla 1 hafta falan sürdü, baktım herkes de onu arıyorum sonrasında bıraktım sevgili işlerini de daha sonraya bıraktım çok daha sonraya, aradığım gibi birini buluncaya kadar bıraktım lakin eski sevgilim gibisini aramayı da bıraktım. çok fazla arkadaş edinmem ben. çok arkadaşım vardır fakat hiçbirisiyle aşırı derecede samimi olamam, yakın bulmam. oysa ki yakın olmak isterdim, bugün bunları buraya değilde arkadaşıma anlatmak isterdim mesela ama arkadaşlarımın çoğu günü kurtarmanın, kendi dertlerinin peşinde. geçen gün bir kitap okuyordum ve şöyle bir söz vardı " insanlık hiçbir zaman değişmedi aslında, kendini sürekli dev aynasında görüyor daima". bu söz o kadar işledi ki yüreğime, beynime o an gülümsedim her nedense. sahi neden karamsardım bu kadar onu anlatacaktım değil mi? gördüğünüz gibi bilmiyorum, hep aynı yollardan geçiyorum böyle her gece fakat içeri girip de oturacak bir kafe veyahut bir ev falan yok sadece aynı yollarda dolaşıyorum.
    ne dersiniz belki de mutluluk bir lükstür bir armağandır ve kazanmayı henüz hak etmemişizdir. o zaman siz sevgili youserlara benden bir şarkı gelsin. ( burada da varmış o şarkı, hiç tahmin etmezdim burada olacağını pek fazla kişi bilmez yani o yüzden söylüyorum aşağılamak gibisinde n anlamayın lütfen) (bkz: sen bunu al felek - luxus) çok fazla kafaya takınca da bir şey değişmiyor babamın dediği gibi. sağlıcakla kalınız.
  6. izlediğim/okuduğum eserlerden etkileniyorum. tamam bunların amacı da bu zaten ama ben biraz fazla etkileniyordum sanırım. özellikle lisede çok kötüydü durum. hangi filmi izlesem ordaki karaktere bürünüyordum bir hafta. neyseki artık geçiyor. büyümüşlüğün verdiği umutsuzluk öyle tatlı heyecanlara kapılmayı bile engelliyor.
  7. dün okuduğum ot dergisini parkın en sakin yerindeki bankın üstüne bıraktım yanına da yarım paket turuncu pall mall sigarası koydum. artık kim bulduysa.
    (sigara haydan gelmişti)
  8. şahsiyetsizliklerini tutarlılıklarıyla gizleyen insanlar yüzünden tutarsızlığımın karakterim olabileceği gerçeğine kulaklarınızı kapatamaz, gözlerinizi yumamazsınız.

    sevmezsiniz, o başka..
  9. evde çok fazla zamanım olmadığı için youreads'e genelde işyerinden giriyorum. işyerinde de websense olduğu için benim girdiğim youreads çok farklı:
    - ''paylaş, beğen, beğenme, favorile'' tuşları görünmüyor. ben onları az çok yerini tahmin edip el yordamıyla bulup çalıştırıyorum.
    - üstteki kanallarda simgeler görünmüyor yine el yordamı.
    - müzik giremiyorum. çünkü youtube hiç açılmadığından link ekleme şansım yok.
    - en önemlisi ''düzelt'' tuşu hiç yok el yordamıyla da bulunmuyor ve çalışmıyor.
    ama ben yine de ne güzel açılıyor diye seviniyorum.
  10. 1 haftadır eminem - without me'yi ezberlemeye çalışıyorum. arkadaş meclisinde alkolünde etkisiyle gaza gelip olum ben o şarkıyı ezbere biliyorum dedim. olur da bir gün söyle derlerse diye kendime durduk yere ağır yük edindim. ahanda lirikler burada. tutamadığım çenemi seveyim.