1. madde 1 ve madde 7 bilgiyi paylaşmak ve onu doğru paylaşmak zorunluluğu doğurmaktadır. pratikte uygulamasının mümkün olmadığını düşünüyorum. "bilmesi gerektiğini düşündüğü" diye bir şekilde zorunluluk halinin dışına çıkılsa dahi ifadeler sorumluluk ve zorunluluk sonucuna vardırıyor beni. açıkçası "mükellef" olmak hiç bir durumda hoşuma gitmiyor. ilgili maddeler hakkında değişiklik önerim aşağıdadır.

    madde 1 "youser bildiği ve paylaşmak istediği şeyleri yazar.
    madde 7 "youser yasa dışı, tehlikeli ve insan sağlığına zararlı bilgileri maniple etmez, bilerek yanlış bilgi vermez. yanlışlıkla yanlış bilgi verirse düzeltir.
  2. http://youreads.net/yorum/67627

    bu yoruma katılmamak elde değil, yine yazılı bir entrynin olması her ne kadar güzel olsa da asıl mesele ilerleyen süreç içerisinde verilecek doğal tepkilerle ortaya çıkacaktır.

    artı cevap vermeme prensibini kendi adıma kabul edip uygulamaya koyuyorum, kendi adıma youreadsi nasıl yararlı bir mecra haline getirebilirim, benim derdim bu.
  3. okunduğu an -biraz paranoyakça da olsa- insanda olumsuz tepki uyandıran bir metin.

    bu olumsuz tepkiye de şaşırmamak da lazım. çünkü üzerinde bulunduğumuz coğrafya, kendisinin ve yakın bölgelerinin tarihi ile baskının ne demek olduğunu gösteren örneklerle dolu.

    burada rahatsızlık uyandıran boyutlara -sözcükler üzerinden- değinecek olursak:

    kolektif kelimesi: bu kelimenin zaman içinde yaşadığı ve toplumlar ile insanlara yaşattığı/yaşatıldığı kötü kullanımlar ve bir bilgi toplumunun asıl unsuru olan bireylerin üstünde baskı uygulama potansiyeli, en azından benim hatırımda...
    birileri ile aynı amaç doğrultusunda bir yerlere yazmak ve onların bilgilerinden fayda sağlarken; kendi bilgilerimi de karınca kararınca onlara katkı olarak sunmak bir şey....
    bundan dolayı örgütlü bir yapıya geçmek çok başka bir şey...

    neden kendimi hemen bir kolektifleşme halinde bulmak zorunda kalayım ki?

    ve kolektif kelimesinin bende uyandırdığı şahsi alerjinin yanında, sadece bir yerlere oy vermek sonucunda toplu irade oluşmasının kabulünü de mantıklı görmeyecek kadar çoğunlukçu demokrasi ile çoğulcu demokrasi tartışmasının içinde bulundum. -meslek gereği oldu bu ve bunu kendime özel bir üstünlük varsaymak için değil..sıkılmışlık halimi anlatmak için belirttim-

    kolektif ibaresi bireyin üstünde antidemokratik, özgürlük fikri dışında uygulanacak bir baskıya yol açacak bir kapı olarak da değerlendirilebilir... en azından birimiz öyle niteliyor.

    manifesto : "dün bir bugün iki" deyimine hak tanır şekilde, kısa süredir aranızdayım...ama tüm yapının da daha 1. senesi yeni doldu sanırım...kaldı ki burada yazan arkadaşların çoğu da benim gibi...yeni...

    yani manifesto gibi derinlikli bir metne sahip olabilmek için çok ama çok kısa bir süre bu 1 sene -hele ki 1 hafta-. onun yerine niyet beyanı ya da yol haritası vs diye isimlense idi bu kadar alerjik gelmezdi bana...

    manifestonun bağlayıcılığı da bir sorun:

    üstteki satırlarda üzerinden şöyle geçtiğim çoğunlukçuluk-çoğulculuk kavramı burada çok daha esaslı biçimde itiraz etmemi gerektiriyor... oylamada bir maddenin yazılış biçimine olumsuz oy veren vellakin oylama sonucu farklı çıkan birisi otomatik olarak "azınlık" haline indirgeniyor... bu azınlığın hakkı ne olacaktır? "ya sev ya terk et" mi?

    misal küfür...
    youreads'te çeşitli yerlerde kendini belli eden bu tartışmadan kendimi şimdilik uzak tutuyorum. lakin gözlemlerime göre; küfür nedir? argo nedir? daha buna karar verememiş taraflar var...

    biri küfürü tümden yasaklamaktan bahisle, argo dile yönelik kendi pozisyonunu netleştiremezken; diğeri argo dilin varlığından bahsederken küfür terimini kullanıyor...

    klasik bir körler-sağırlar diyalogsuzluğu var bu konuda...

    daha temel konudaki terimler bile netleşememişken; o hususta bir madde yazıp; sonra olumsuz dönüş alıp; revize edip; her birini oylatmak da...açıkçası gereksiz efor harcatır... (ah! evet arkadaşlar bu eforu gönüllülükle harcamışlar bu da doğru..ve sonsuz bir saygı ile teşekkürler onlara) lakin...o oy veren kişilerin neye niye oy verdiklerinden emin olunabileceğini -şu an için- sanmıyorum...

    hal bu iken; o maddede azınlıkta kalan kişi ne yapacak?

    bir şekilde baskı altında kalacak ve bu durum iradesinin tersine bir yapıdan kaynaklanacak..bu da memnuniyetsizlik yaratacak

    sadece bu örnekle de görüldüğü gibi kolektif manifesto tabirinin getirdiği yol, kullanıcı memnuniyetinin yok oluşuna gitmekte farkındaysanız... ve daha yeni buraya "mülteci-göçmen" akını yaşandı (biri de benim) ve bu yeni katılımcılar başka yerlerden tipik "memnuniyetsizlik" halleri yüzünden kopmuşlardı...

    kaldı ki yönetimin tavrını çözümleyemedim. (malum mekanda yeni olmanın verdiği acemilik)
    bu hareket onların onayında mı süre gidiyor; yoksa "kendiliğinden" mi başladı bilemiyorum... bu durumların her ikisi de birbirinden ayrı mecralar...ve her biri için ayrı yorumlama gerekiyor...

    ve daha maddelere bile girmiş değilim

    olumsuz geri bildirim yapıyor olmamın, zannetmeyin ki yaptığınız işi kötüleme amacı var... bunun da bir katkı olarak değerlendirilmesini arzu ederim.

    edit: kahrolası klavyemin sertliği yüzünden harfler eksik çıkıyor...farkedersem düzeltiyorum...
    uzun yazınca akılda var olan paragraflar metne geçmemiş de oluyormuş...ekledim..
  4. küfür maddesini oylamaya sunuyorum. kolektif bir manifesto yazacaksak lütfen her üye oy kullanmaktan çekinmesin. bu kadar çok negatif geri dönüş olduğuna göre bir sıkıntı var.

    küfür maddesi için oy ver
  5. başarılı çalışma, oyumuzu kullandık. fakat oylamalara sonradan eklenen maddeler de eklenmeli. şu haliyle bile onuncu madde hakkında fikir beyan edemiyoruz. ayrıca unutmadan, kanaatimce küfür ile ilgili maddenin kesinlikle kalkmaması gerekir.
  6. 10) yönetim, youreads'te köklü bir değişikliği youserlara danışmadan yaparsa, tüm youserlar değişikliği beğense dahi yönetime isyan etmekle mükelleftir.

    10. madde ile ilgili, gelişmek ve ilerlemek adına "beğense dahi" teriminin yanlış olduğunu düşünüyorum. değişikliklerin yine bu tarz bir başlık altında veya anketlerle değerlendirip çoğunluğun tercihine göre yapılması taraftarıyım.

    ayrıca bütün manifestoya katıldığımı beyan edip madde 4 ve madde 5 hakkında bir parantez açmak istiyorum. eğer madde 4 ve madde 5 i tam anlamıyla uygularsak. bu ülkede uzun zamandır yakalanamayan bir tartışma ortamı yakalarız. en zıt görüşlerde bile kendimizden bir şey bulabilir diğer insanları ötekileştirmeyiz. herkesin madde 4 ve madde 5 hakkında aşırı duyarlı olması bu platformu gerçekten çok daha kaliteli bir yer haline getirir. maddeler hakkında eyyorlamam bu kadar. artı değerler katma konusunda aklıma gelen düşünce olursa da bu giri altına ekleyeceğim.
  7. uzun süredir küfretmeden entry yazabiliyorum. herkese de tavsiye ederim.
    reklam konusunun uygulanabilir olduğunu sanmıyorum. burada ulaşılacak yoğunluk arttığında sistemi çalıştırmak için reklam muhakkak gerekir.
    büyük değişiklikleri en çok kullananlara sormak için ekşi'de ki gariplikler olması gerekmiyor. her mantıklı organizasyon bunu böyle yapar.
    esas mesele içeriğin erozyona uğramadan kalması.
  8. şahsi fikrim, 6. maddede her ne olursa olsun yerine gereksiz ibaresini kullanmanın yeterli olacağı yönünde.

    küfür, yeri geldiğinde bir şeye yönelik tepkiyi daha da pekiştirmeye yardımcı olabilen bir kelime veya kelimeler öbeği olmasının yanı sıra mizah kültürümüzün de bir parçası. tabi canlı cansız ayırt etmeden ^:amına^ koyulmadık varlık bırakmayın demiyorum.

    ağzından^:elinden^^:parmaklarından^^:kaleminden^^:siz seçin^ foseptik akan ve youreads'i amacının dışına taşımaya çalışan yazarların uçurulabileceği^:uyardıktan sonra^ göz önünde bulundurulduğunda, bence, küfür bir "yasak" olmamalı. kaliteli bir entry'de yerinde kullanılan küfürün kimseyi rahatsız edeceğini düşünmüyorum.

    zaten sırf küfür etmek için buraya gelenleri youserlar ayırt edebilir.

    (bkz: ya yok ali sami) gördünüz mü? eksik kaldı.
  9. öneri 1: yönetim kadrosunda yazarların seçeceği tam yetkiye sahip biri olmalı.
    gamit
  10. yeni bir youser olduğum için çok net söyleyemem ancak yönetimin zaten youserların lehine kararlar verdiği her halinden belli ancak ilerleyen yıllarda yönetimin değişip değişmeyeceğini, tavrını değiştirip değiştirmeyeceğini hiç birimiz bilmiyoruz. o yüzden böyle bir manifestonun daha şimdiden yazılması gerektiğini düşünüyorum.

    ikinci olarak sonradan gelen yazarlar eski girdileri okurlarsa zaten ortama uyum sağlayacaktır ancak onlara bir şeyler okutup okutmamak bizim elimizde değil onların elinde olduğu için buna güvenme şansımız bulunmuyor. belli kuralların dışına çıkan youserları uyarmak ise yine biz yoserlara düşüyor. manifesto ise yeni gelen yazara özetle youreads'in nasıl bir yer olduğunu anlatıyor.