1. biraz uzun olucak belki sevgili youser ama ;
    aşk öğrenilemez. aşk geliştirilemez. geliştirilmiş aşk, aşk bile olmayacaktır. o gerçek bir gül olmayacaktır, o plastik bir çiçek olacaktır. bir şeyi öğrendiğinde o dışardan gelen bir şey demektir, o içsel bir gelişme değildir. ve şayet aşk hakiki ve sahici olacaksa o senin içsel gelişiminle olmak zorundadır.

    aşk bir öğrenme değil bir gelişimdir. senin tarafından ihtiyaç duyulan şey aşkın yöntemlerini öğrenmek değil, sevgisizliğin yönlerini unutmaktır. engeller ortadan kaldırılmak zorundadır, barikatlar yok edilmek zorundadır; o zaman aşk senin doğal, içten gelen varlığındır. bir kez engeller kaldırıldığında, taşlar yolundan kaldırıldığında akış başlar. o zaten oradadır; pek çok taşın arkasında gizlidir. fakat aşkın kaynağı hali hazırda mevcuttur. o senin varlığının ta kendisidir.



    sadece aşk kalır



    sadece sen derin aşkın içine girdikten sonra ve ego gerçekten bırakıldıktan sonra ve sadece sen egoyu bırakırsan elde edilebilecek bir şey vardır ve bu bedel ödenmek zorundadır sen gerçekten derinlemesine sevdiğinde o zaman senin içinde yeni bir tür bütünleşme ortaya çıkacaktır.

    aşk iki şey yapar: önce o egoyu uzaklaştırır, sonra sana bir merkez verir. aşk muazzam bir simyadır.

    üç tür aşk vardır. ben onlara aşk bir, aşk iki, aşk üç diyorum. ilk aşk nesne merkezlidir; aşkın bir nesnesi vardır. sen güzel bir kadın, gerçekten zarif, çok orantılı bedene sahip bir kadın görürsün. heyecanlanırsın. âşık olduğunu zannedersin. kadın güzel olduğu için, kadın hoş olduğu için, kadın iyi olduğu için içinde aşk yükselir. nesnedeki bir şey senin içindeki aşkı harekete geçirir. gerçekte sen onun efendisi değilsin; aşk dışardan geliyor. sen hiç sevecen birisi olmayabilirsin, sende bu nitelik olmayabilir, sen bu rahmete sahip olmayabilirsin. fakat kadın güzel olduğu için sende aşkın ortaya çıktığını zannedersin. bu nesne merkezlidir.

    bu sıradan aşktır, bu eros olarak bilinen şeydir. o tutkudur. bu güzel nesneye nasıl sahip olmalıdır? bu güzel objeyi nasıl sömürmelidir? fakat unutma, eğer bu kadın güzelse, o sadece senin için güzel değildir. o pek çok kişi için güzeldir. bu yüzden pek çok insan ona âşık olacaktır. ve çok büyük bir kıskançlık, rekabet olacaktır ve her türden çirkinlik aşkının içine, senin sözde aşkının içine girecektir.

    anlatıldığına göre nasreddin hoca çok çirkin bir kadınla, olabilecek en çirkin kadınla evlenmiş. doğal olarak arkadaşlarının aklı karışmış ve hocaya, “paran var, saygınlığın var, istediğin herhangi güzel bir kadına sahip olabilirdin, niçin bu çirkin kadını seçtin?” diye sordular.

    bunun bir sebebi var. asla kıskançlıktan muzdarip olmayacağım. bu kadın her zaman için bana sadık kalacak. kimsenin ona âşık olduğuna inanamam. aslında ben de ona âşık değilim. bu imkânsız. dolayısıyla ona kimse âşık olamaz. bunu biliyorum” dedi.

    koyu müslümanlarda kadının bir çarşaf, bir peçe arkasında kalması gibi bir gelenek vardır; o yüzünü herkese gösteremez. ve yeni eş kocasına, “kime yüzümü gösterebilirim ve kime yüzümü göstermeme izin yok?” diye sormak zorundadır.

    bu yüzden bu kadın, nasreddin hocaya sordu: “kime yüzümü gösterebilirim ve kime göstermeme izin yok?” hoca, “benim dışımda herkese gösterebilirsin” dedi.

    eğer sen güzel bir kadına ya da yakışıklı bir erkeğe âşık oluyorsan başına bela alıyorsun. kıskançlık olacaktır, cinayet olacaktır, bir şeyler olacaktır. başın dertte. ve en başından itibaren bir şeylerin yanlış gitme ihtimali ya da senin kontrolünden çıkma ihtimaline karşı o kişiye sahip olmaya çalışacaksın. adamı ya da kadını mahvetmeye başlayacaksın. özgürlük vermeyi bırakacaksın. her yönden karşındaki kişiyi taciz edeceksin ve tüm kapıları kapatmaya çalışacaksın.

    şimdi, kadın özgür olduğu için güzeldi. özgürlük güzelliğin içindeki öylesine bir bileşendir ki bir kuşu, belirli bir tür kuşu gökyüzünde gördüğünde ve aynı kuşu bir kafeste gördüğünde artık o aynı değildir. gökyüzünde kanatlanmış bir kuşun kendine özgü bir güzelliği vardır. o canlıdır. o özgürdür. tüm gökyüzü onundur. kafesteki aynı kuş çirkindir. özgürlük gitmiştir, gökyüzü gitmiştir. bu kanatlar artık anlamsızdır, bir tür ağırlıktır. onlar geçmişten kalan bir şeydir ve mutsuzluk yaratır. artık bu aynı kuş değildir. bir kadına âşık olduğunda o özgürdü; sen özgürlüğe âşık oldun. onu eve götürdüğünde, tüm özgür olma olasılığını yok edersin. fakat bu yok edişin bizzat kendisiyle güzelliği yok ediyorsun. sonra bir gün ansızın fark edersin ki o kadını sevmiyorsun çünkü artık o güzel değildir. bu her seferinde olur. sonra sen başka bir kadını aramaya başlarsın. ve sen ne olduğunu görmemişsindir; sen mekanizmaya, kadının güzelliğini nasıl yok ettiğine bakmazsın.

    heyecan kaybolduğunda

    uzun bir süre âşık kalmak çok zordur. o senin varlığında büyük bir dönüşüme ihtiyaç duyar. sadece o zaman sen uzun bir süre âşık olabilirsin. sıradan aşk sadece anlık bir şeydir; o gelir ve gider, o başlar ve biter, onun bir başlangıcı ve bir sonu vardır. bu nedenle onu mantıklı hale sokmaktansa sen sadece artık âşık olmadığın gerçeğinin içine bir bak. çok zor olacak. artık aşk mevcut olmadığından değil ama artık bir şekilde enerji akmıyor. bu nasıl olabilir? aşk enerjidir; eğer aşk oradaysa enerji akacaktır.

    belki de sen eski aşkına âşıksın, bu mümkündür. belki sen geçmiş anılarına âşıksın; her şeyin ne kadar güzel olduğuna ve enerjinin aranızda nasıl aktığına ve şimdi o akmıyor. o geçmişten kalan bir şey. sen sürekli olarak geçmişi düşünüyorsun ve şimdinin de geçmiş gibi olmasını istiyorsun. fakat bu yapılamaz. şimdi geçmişten bütünüyle farklıdır ve onun farklı olması iyidir. şayet o geçmişin sadece bir tekrarı olsaydı bıkmış olurdun, tamamıyla sıkılırdın.

    bu yüzden her iki partner de gerçeğin içine bakmalı ve hakikati bulmaya çalışmalıdır. eğer artık âşık değilseniz, o zaman tek bir şey yapılabilir: arkadaş olabilirsiniz. birbirinizi sevgili olmaya zorlamaya gerek yok. ve aşk zorlanamaz. eğer onu zorlarsan o bir ikiyüzlülük olacaktır ve hiç kimseyi tatmin etmeyecektir.

    bu yüzden bu şeyin içine bak. geçmişte sevgiliydiniz, bu yüzden en azından arkadaş olabilirsiniz. sadece ona bir bak. belki de arkadaş olmaya karar verirseniz aşk yeniden akmaya başlayabilir çünkü yeniden özgür olmaya başlayacaksınız, yeniden birey olmaya başlayacaksınız, yeniden güvence kaybolacak, yeniden aşkınızı yok etmiş olan etkenler kaybolacak. aşkınızın yeniden akmaya başlaması mümkündür.

    nasıl ki bir gün bir araya gelmişseniz şimdi de ayrılın ve arkadaş olun. önce aşkınız gerçekleşti: arkadaştınız ve sonra bir araya geldiniz. aşk dostluktan ortaya çıkar ve er ya da geç bir ilişkiye dönüşür ama dostluk olmadan o ölür. ve şayet onu gerçekten yeniden canlandırmak istiyorsanız bu kesin olur demiyorum, bunun hakkında hiç kimse hiçbir şey söyleyemez ama onun canlanması için bir olasılık vardır. eğer o canlanmazsa başka birileri ile aşk enerjinizi canlandırabilirsiniz, partnerin başka birisini sevebilir.

    her zaman bir şeyi anımsa: âşık olmak iyidir. o çok büyük bir sevaptır. eğer o birisi ile akmıyorsa o zaman onun başka birisi ile akmasına izin vermek iyidir. ama takılma, aksi takdirde acı çekeceksin, partnerinin acı çekmesine sebep olacaksın, her ikiniz de acı çekeceksiniz. ve sorun şudur ki eğer çok uzun süre acı çekersen acılarına bağımlı hale geleceksin. o zaman acının içinde bir tür hoşnutluk hissetmeye başlayacaksın. bir mazoşist haline gelebilirsin ve o zaman onun dışına çıkmak çok zor olacaktır. o zaman sorun çok büyüktür
    belit

mesaj gönder