1. cehennem denince akla şeytan gelir. şeytan nick'ini kullanıp da bu başlığa yazmamak olmaz. bu yazımda semavi dinlerdeki tanrı üzerine konuşacağım, sonra cennet üzerine devam edip en sonunda da tanrı hakkında bir kaç kelam ettikten sonra benim gibi cehennemlik arkadaşlara bir notum olacak. izninizle başlıyorum;

    islam inancına göre cennet içinde şaraptan nehirler, hizmetkar melekler ve birbirinden güzel huriler vardır. yaratıcı, tanrı, her şeyin sahibi tarafından seçilen varlıklar cennetle mükafatlandırılacaktır. diğer semavi dinleri de inceledim. öncelikle musevilik(yahudilik) ile müslümanlık arasında çok fazla fark yok. zaten bu yüzden eskiden islam coğrafyasına hıristiyanların girmesine müsade edilmezken museviler(yahudiler) müslümanlarla iç içe yaşardı. öte yandan çok kilise ziyaret ettim ve inançlarını inceledim. yani işin özeti incilden seçme ayetler paylaşarak hıristiyanlık çok modern bir dinmiş gibi göstermek gerzeklik ve cahilliktir. protestan mezhebi nispeten daha makul olsada onun da kitabı incil. incil'de kuran'ı aratmayan ayetler var. öte yandan hıristiyanlar için incil sadece bir rehberdir. hıristiyanlar islam inancındaki gibi kendinden önceki dinleri reddetmediği için tevrat ve zebur da onların kutsal kitabıdır ve onları da okurlar. bilmeyenler için belirtmek istedim

    cehennem hakkında çok fazla şey anlatmaya gerek yok zaten. biliyorsunuz işte hep acı çekilen yer. azap, işkence, ateş bla bla bla. tanrı yaratıcı bir varlık olduğu için azap konusunda da oldukça yaratıcı. fazla söze gerek yok. şimdi şeytanlığın en önemli vasfı olan tanrıya isyan ve başkaldırı kısmına geçiyorum;

    eski arkadaşlarım eskiden neyseler hala o haldeler. ne bir eksik ne bir fazla. aynı iğrenç, boktan bir kalıp gibi. ama ben değilim. ben sürekli değiştim. bu en azından bana hayatımın boşa geçmediğini gösteriyor. en azından bu tutunmak için iyi bir dal ve somut bir sebep. ben çizgimin dışına çıktım, bana biçilen kaderi değiştirdim, bana biçilen rolü oynamadım ve tanrıya orta parmağımı gösterdim! bana yaşattığı onca boktan şeye rağmen ona diz çökmedim. onun karşısında diz çöküp acılarıma son vermesi için pes etmedim. açıkçası aklımdan geçtiği zamanlar oldu fakat öfkem sayesinde dirayetimi kaybetmedim. tanrı beni cehenneme yollarsa orada başım dik gezeceğim. cennetteki orospu çocukları da kendilerinin sahte zaferleriyle övünerek huri denen etten seks robotlarıyla eğlensinler sanki eğlenmeyi biliyorlarmış gibi. bir robotla ne kadar tutkulu sevişilebilirse ancak o kadar tutkulu sevişebilecek zavallılar muazzam cennetlerin asla gerçek tutkuyu ve o tutkunun yarattığı şehveti deneyimleyemeyecek... ben onların atamayacağı kadar gerçek kahkahalar attım, ben onların çekemeyeceği kadar sert acılar çektim, ben kendimi onların zorlayamayacağı kadar zorladım, ben onların olamayacağı kadar cesur oldum, ben onların olamayacağı kadar tutkulu oldum. sadece bu da değil, tüm bunları tanrıya rağmen yaptım. ona göstere göstere yaptım. onu kıskandıracak duygular yaşadım, onun hissedemeyeceği duyguları hissettim. yer yer onun insan olmayı arzulamasına bile sebep oldum. artık kıyamet günü o cennetini zamanın sonuna kadar ......... istediğini yapabilir! ben temiz bir kumsalda, pırıl pırıl kumlar arasında keyifle yürüyen tanrının ayağına batan çiviyim. bu haz bana kainatın sonuna kadar yeter...

    cehennemlikler için son sözüm şu; acıya güçle tahammül edin, böylece tanrınızdan üstün olursunuz. o kötü olana dayanmanın dışında durur, siz üzerinde durursunuz...

mesaj gönder